Erdoğan, Show TV'de Siyaset Meydanı'nda
Ali Kırca ile Tuba Atav'ın sorularını yanıtladı.
''Sayın Kılıçdaroğlu'nun size Recep Bey demesinden rahatsızlık duyuyor musunuz?'' sorusuna Erdoğan, ''Hiç umurumda değil. Bir elimde cımbız, bir elimde ayna umurumda mı dünya. Bunlar benim şerefimdir. Ben Recep ayında doğmuşum babam oradan Recep demiş, dedemin adı Tayyip oradan dolayı da Tayyip denmiş, soyadımız da Erdoğan. Olay bu'' yanıtını verdi.
''Olmayan bir şeyi söylemiyor ki dese ne yazar, demese ne yazar beni hiç ilgilendirmiyor. Benim adım Recep bir adım da Tayyip, soyadım da Erdoğan'' diyen
Başbakan Erdoğan, asıl önemli olanın milletin biçtiği makam olduğunu söyledi.
Erdoğan, ana muhalefetten, Batı parlamentolarında olduğu gibi bir dayanışmayı göremediklerini kaydetti.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ''Referandum öncesinde Sayın Başbakan'la bir araya gelelim herhangi bir televizyonda konuşalım'' sözlerinin hatırlatılması üzerine Başbakan Erdoğan, ''Ben gittim beyefendiyi ziyaret ettim mi makamında? O
prim yapmak istiyor, benim öyle dağıtacak primim yok. Zaten
Ramazan ayının münasebetiyle farklı yerlerde dağıtıyorum. O kadar dağıtacak şöhretim yok. Kusura bakmasın'' dedi.
Başbakan Erdoğan, ''O şimdi 13 Eylülü düşünsün, 13 Eylülde ne olacak? Onun için önemli olan o. Şu anda 13 Eylülde inanıyoruz ki inşallah sandıklardan '
evet' çıkacak. 'Evet' çıktıktan sonra beyefendinin genel
başkanlık mücadelesi ne olacak?'' diye konuştu.
''Evet çıkmazsa ne olacak?'' sorusuna Erdoğan, ''O zaten normal bir süreç, değişen bir şey yok. Yolumuza devam ediyoruz. Bu bir güven oylaması değildir. Bu bir
AK Parti projesi değildir. Bu Ahmet'in, Mehmet'in, Hasan'ın, Hüseyin'in projesi değildir. Ortada bir şey var,
darbe anayasası mı, milletin anayasası mı? Biz milletin anayasası diyoruz. Onlar 'darbe anayasası' diyor. Çünkü onlar darbe anayasasını şu anda savunuyorlar'' yanıtını verdi.
-''82 ANAYASASINA 'HAYIR' DEDİM''
''Sizin 12 Eylülde, 82 anayasası
referandumunda oyunuzun rengi neydi?'' sorusuna Erdoğan, ''Bunu söyleminin getireceği bir şey var mı? Ben 'hayır' dedim dersem inanacak mısınız? İnanacaksanız 'hayır' dedim'' cevabını verdi.
''Bu referandumun sonucu önümüzdeki süreç içinde belirleyici. 2011'de
seçimler,
cumhurbaşkanlığı seçimi var. Bu referandum sonucunda 'evet' çıkarsa bir sonraki genel seçimlerde oy oranınızın aşağı yukarı tahmin edilmesi mümkün olacak. Bir sonraki süreçte cumhurbaşkanlığı sürecinde size
Çankaya yolu görünüyor mu?'' sorusuna Erdoğan, şu yanıtı verdi:
''Orayı düşünmek şu anda çok yanlış olur. Biz cumhurbaşkanlığı seçimi safhasında değiliz. Onu gündeme oturtmak bana göre gündemi saptırmak olur. Şu anda bizim gündemimizde tek madde var, o maddede şu biz 26 maddelik
Anayasa değişikliğini... Arzuladığımız geniş manada
Anayasa değişikliğini yapmıyoruz, yapamıyoruz. Biz bunu partimizle ilgili kapatılma davası öncesi bu çalışmayı yaptık. Çok geniş kapsamlı bir çalışma yaptık. O zaman yine muhalefet bizimle beraber hareket etmedi. Bir akademisyenler kurulu oluşturduk. Daha sonra bu kurula, kendi hukukçularımızı da dahil ettik ve böyle bir çalışmayı sürdürdük. Şimdi biz daha dar kapsamlı o günkü çalışmamızdan, böyle bir çalışmayı yaptık. Ama bu çalışma o geniş kapsamlı çalışmanın kapısını açacak.''
Erdoğan, 2011 seçimlerinden sonra yeni bir geniş kapsamlı Anayasa yapacaklarını ifade ederek, şöyle devam etti:
''Anayasa metinleri kısa metinlerdir, bunları yasalarla mevzuatla genişletiyorsunuz. Burada başlıklar var. Bunu neyle genişleteceğiz, yasalarla. Yasalar buna göre yapılır, mevzuat aynı şekilde. Biz 2011 seçimlerinden sonra istiyoruz ki çok geniş kapsamlı, o zamanki parlamento içinde gruplar olarak anlaşabileceğimiz gruplar teşekkül ederse daha geniş kapsamlı bir anayasa değişikliğini yapabiliriz. Biz şu andaki Anayasa'nın ihtiyaçlara
cevap verdiğine inanmıyoruz. Eksikleri olan bir Anayasa metniyle karşı karşıyayız. Onuda hemen 2011 sonrasında oturur konuşuruz. Bizim şu anda taslaklarımız var, bu taslaklarla beraber adımlarımızı atarız.''
-''SEÇİM BARAJI''
''Siyasi Partiler Kanunu'nun değiştirilmesini,
seçim barajının düşürülmesini
vaat ediyor musunuz?'' sorusuna Erdoğan, ''Olabilir. Bir vaat olarak konuşmayayım şu anda. Bunları tartışırız. Biz bunlardan kaçmadık. Biz yüzde 10 barajını koymadık. Bizde yüzde 10 barajıyla geldik. Bizden öncekiler bunları koydular'' yanıtını verdi.
Erdoğan, ''
Türkiye'de koalisyonlara zemin hazırlayacak bir yapının da doğru olmadığına inanıyorum. İktidarların koalisyonlardan oluştuğu dönemlere bir baktığımızda Türkiye hep geriye gitmiştir. Tek partili dönemlerde daha çok başarı var. Bizim de dönemimize baktığımızda süreç sürekli ilerlemiş, bir küresel krizi bir kenara koyacak olursak. Ekonomik noktada dünyada
büyüme oranında en güçlü dördüncüyüz, Avrupa'da birinci sıradayız'' dedi.
''BDP'nin talepleri arasında da bu var, 'oranın temsiline imkan verilmiyor' diyor'' denilmesi üzerine Erdoğan, şunları söyledi:
''Şu anda BDP denilen parti ne zaman çıktı ortaya? 2-3 dönemdir... Şu anda parlamentoda benim
Kürt kökenli vatandaşlarım var mı? Benim partimde 60'ı aşkın Kürt kökenli vatandaşım var. Biz kalkıp da bu ülkenin düzenini bu ülkenin kalkınmadaki gerek demokratik yolda gerekse
ekonomik alandaki ilerlemesini kalkıp birilerinin hatırına bozacak değiliz. Kürt kökenli milletvekilleri CHP'de de var MHP'de de var, BDP'de de var. 'Şu anda bölgeyi kim temsil ediyor' diye bir şey söylenirse bölgeyi temsil eden en güçlü parti biziz AK Parti. Onların o bölgeye verebileceği bir yatırım yok. Yerelde de aynı şeyi söylüyorum. Yerel belediyecilik olarak ne yaptılar, ne kazandırdılar?''
Güneydoğu ve Doğu'ya 24.5 katrilyon yatırım yaptıklarını belirten Erdoğan, AK Parti'nin bölgenin sorunlarını bilen bir parti olarak çok sayıda olumlu adım attığını söyledi.
Başbakan Erdoğan, CHP'nin yüzde 10 barajının düşürülmesini istismar konusu yaptığını söyledi.
''YATIRIMLAR ENGELLENMEYE ÇALIŞILIYOR''-
''2011'de yeni anayasa getireceğiz derken milli birlik projesiyle ilgili Anayasa'da bir
takım değişiklikler düşünülür mü?'' sorusuna Erdoğan, ''Tabii istiyoruz. Ana muhalefetiyle muhalefetiyle oluşturalım konsensüsü. Biz bunlardan kaçmayız, bugüne kadar da bunlardan kaçmadık'' yanıtını verdi.
''Ankara'nın Kızılay'ı hangi imkanlara şartlara sahipse Ağrı'nın Patnos'u da aynı imkanlara sahip olsun'' diyen Erdoğan, Güneydoğu'da yapılan bazı yatırımların engellenmeye çalışıldığını, provoke edildiğini kaydetti.
Erdoğan, ''Gidin Hakkari'nin sokaklarını dolaşın
modern bir şehir görüntüsü var mı? Bunu yerel yönetimin yapması lazım. İdeolojik oy değil, benim şehrimi insanca yaşayabileceğim bir planlı şehir haline getirecekler mi? Türkünü, Kürdünü, Lazını, Çerkezini onlar benim gibi sevemez, ben hepsini ayırt etmeksizin aynı mesafede seviyorum'' dedi.
-''VEDA ZİYARETİ''-
''
Genelkurmay Başkanı
Orgeneral İlker Başbuğ'un ziyaretinde ne oldu, ne görüşüldü?'' sorusuna Erdoğan, ''Bir
veda ziyaretiydi. Veda ziyaretinde nelerin konuşulabileceği malum. Karşılıklı olarak bu dayanışmamızın ve hakikaten sıkıntılı dönemleri birbirimize açık olarak nasıl anlattığımızı, paylaştığımızı ortaya koyacak bir nezaket görüşmesi içerisinde geçti'' yanıtını verdi.
'Üç genelkurmay başkanıyla görev yaptınız. Bunlar içinde kişisel ilişkiler açısından...'' denilmesi üzerine Erdoğan, ''Hepsiyle aynı. Devlette böyle farklılık gözetilerek çalışma olmaz. Hepsinde de hepimizde de bir devlet ciddiyeti içerisind
e devlet terbiyesi adabı içerisinde bu çalışmaları sürdürdük, götürdük'' dedi.
''Sayın Büyükanıt'la görüşmenize 'mezara kadar gider' dediniz. 'Kamuoyu bilmez ama devlet arşivlerinde durur' deniliyor, buna ne diyorsunuz?'' sorusuna Erdoğan, ''Çok yanlış bir yaklaşım tarzı. Devletin arşivine girecek olan konular vardır, görüşmeler vardır. Orada üçüncü kişiyi yanınıza alırsınız. Bu ifadeyi söyleyenler devlet yönetiminde bulunmuş kişiler değil. Devletin nasıl yönetileceğini de bilen kişiler değil'' cevabını verdi.
Erdoğan, ''Bu görüşmeyi başa baş yaptık. Özel bir görüşme. Özel olduğuna göre bu artık karşı taraf böyle bir açıklamada bulunmadığı sürece ben kalkıp da burada açıklamada bulunamam, böyle bir şey yapmam asla'' dedi.
-''HANEFİ AVCI'NIN İDDİALARI''-
Eskişehir Emniyet Müdürü Hanefi Avcı'nın yazdığı kitaptaki iddialarla ilgili bir soruya Erdoğan, ''Bana göre yaptıkları iş talihsiz bir iştir. Çünkü devlet memurunun, bu tür bir eseri yazmasının nasıl olacağı konusunu bilmesi gerekir. Bunun yasal mevzuat içerisinde kuralları var.
İçişleri Bakanlığı da konuyla ilgili gereken adımları atmış vaziyette'' yanıtını verdi.
İddiaların üzerinde durmayı gereksiz bulduğunu ifade eden Erdoğan, ''Benimle bir araya gelmemiştir. Zaten gelmesine de gerek yok, gelmesini de gereksiz bulurum. Onun muhatabı kendi üstleridir. Daha üst bir makamsa İçişleri Bakanımdır. Ben kalkıp da il
emniyet müdürüyle fevkalade bir durum olmadıktan sonra görüşmeyi zaten yetersiz bulurum. Kimsede kendine bir meşruiyet çıkarmasın. Başka da bir gayret içine girmesin'' dedi.
''Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül,
Twitter kullandığını söyledi siz bakıyor musunuz?'' sorusuna Erdoğan, bunlar için vakti olmadığı cevabını verdi.