Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, ''Hatalarımız yok değil, vardır. Sizler adına söylüyorum, ama sizin içinizden birisi olarak söylüyorum; bunu kalkıp da her gün çeşitli eylemlerle farklı yere kanalize etmek suretiyle bu
sektörü dinamitlemeye kimsenin hakkı yoktur'' dedi.
Erdoğan, Büyük Kulüp'teki
iftar yemeğinde yaptığı konuşmada,
Türkiye'nin dış ticaretinin yüzde 87'sinden fazlasının
deniz yoluyla yapıldığını belirterek, Türkiye'nin ticaret ve ekonomisinde bu kadar önemli yere sahip olan denizcilik sektörünün temsilcileriyle olmaktan memnuniyet duyduğunu söyledi.
Denizcilik sektöründe bugünkü yere kolay gelinmediğini ifade eden Erdoğan, ''Yüzlerce yıl
Akdeniz,
Karadeniz ve Ege'yi adeta birer açık deniz haline getiren bu milletin evlatları olarak, bu alanda son dönemde çok başarılı
sınavlar verildi. Bu sınavın aktörleri olarak ben sizleri kutluyorum, alkışlıyorum. Israrlı bir şekilde bu süreci devam ettirmeniz her türlü takdirin üzerindedir'' şeklinde konuştu.
''3 tarafı denizlerle çevrili Türkiye'' demenin kimseye bir şey
kazandırmadığını, 3 tarafı denizlerle kaplı Türkiye'nin bu denizlerden ne elde ettiğinin önemli olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
''Fakat şu anda elde etmeye başladık. Son dönemde artık denizlerimiz ticarette, gemi inşa sanayinde, balıkçılıkta gerçekten bir sıçramanın içerisine girdik. Bildiğiniz gibi balıkçılıkta özellikle attığımız bir adım var ki bu sizlerin de bizlerden devamlı isteğiydi. Akaryakıtta ÖTV'nin kaldırılmasıyla bir sürecin başlatılması istendi. Bu konuda Deniz
Ticaret Odasının sürekli bizlerle olan o zamanlardaki görüşmeleri ki Sayın Kaptanoğlu o zamanlar Deniz Ticaret Odası Başkanıydı. Hamd olsun
iktidar olduk. İktidar olduktan sonra ilk yaptığımız işlerden bir tanesi bu oldu. Ve tabii bunu başarmamız balıkçılıkta bir heyecan, bir sıçrama meydana getirdi. Bir de tabii kendi sularımızda bütün taşıyıcılarımız bundan istifade etmek suretiyle, bu da bütün bizim bu sektörde olan kardeşlerimizin
rekabet şansını artırmış oldu.''
-DENİZCİLİK SEKTÖRÜNDE KESKİN DEĞİŞİM-
Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin kaderinin her alanda olduğu gibi denizcilik sektöründe de geçen 6 yılda ''keskin bir değişim yaşadığını'' ifade ederek, Ro-Ro diye ifade edilen deniz yolu ağırlıklı
kombine taşımacılıkta 2003 yılından geçtiğimiz yıl sonuna kadar gerçekleştirilen artışın yüzde 53 olduğunu kaydetti.
Bu oranın şimdi çok daha ileri seviyelerde bulunduğunu ve bunu artırmaya devam edeceklerini dile getiren Erdoğan, gemi sayısındaki artışın yüzde 60'ın, yolcu sayısındaki artışın da yüzde 135'in üzerinde gerçekleştiğini, bunların çok ciddi rakamlar olduğunu söyledi.
Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Peki bu artışlar nasıl elde edildi? Öncelikle
Hükümetimiz döneminde sağlanan istikrar ve güvene dayalı olarak. Ben şunu sürekli olarak kullanıyorum. Diyorum ki iki sihirli kelime bizi buralara taşımıştır. Bu sihirli kelimelerden biri güvendir, diğeri istikrardır. Eğer Türkiye güven ve istikrarı yakalayamamış olsaydı, biz bugün gelmiş olduğumuz noktaya gelemezdik.
Bakın şu anda artık sadece
Tuzla Tersaneler Bölgesi ile anılmıyor. Şimdi
Yalova başladı, Karadeniz'e sıçradı. Bütün buralarda artık tersanelerimiz oluyor. Ve gerçekten çok çok takdir edeceğimiz tersaneler görüyorum ve açılışlarını yapıyoruz. Bunlar bugüne kadar ülkemizde yoktu. Yani gecekondudan artık
modern konutlara geçiyoruz. Bunu başaran bir Türkiye var ve bunun aktörleri de burada. Bundan sonraki süreçte bu daha da hızlanarak devam edecek.''
-''GÖLGELEMEK İSTEYENLERE FIRSAT VERİLMEMELİ''-
Bu güven, istikrar ortamını gölgelemek isteyenler çıkabileceğini, buna fırsat verilmemesi gerektiğini vurgulayan Erdoğan, ''Çünkü bu eğer gölgelenirse, işte bunu bizzat sizler de çok yaşadınız. Son zamanlarda Tuzla üzerinde... Hatalarımız yok değil, vardır. Sizler adına söylüyorum, ama sizin içinizden birisi olarak söylüyorum; bunu kalkıp da her gün çeşitli eylemlerle, şunlarla bunlarla farklı yere kanalize etmek suretiyle bu sektörü dinamitlemeye kimsenin hakkı yoktur. Yani bu bizim ciğerimizi yakar, ayrı mesele, ama bunu oturup kendi içimizde, ne yapılması gerekiyorsa yapmalıyız ve problemleri, sorunları beraberce çözmeliyiz. Bu sektörü bitirmemeliyiz'' şeklinde konuştu.
Başbakan Erdoğan, bir taraftan 2015 yılına kadar siparişlerle dolu dolu olan bir inşaat sektörü varken, şimdi dinlediği arkadaşlarının, ''Siparişler durdu, iptaller başladı'' dediklerini belirterek, şöyle devam etti:
''E buna da kimsenin hakkı yok. Bir taraftan istihdam, istihdam, istihdam diyoruz. E buyurun istihdam alanını yok ediyorsunuz. Buna hakkınız var mı? Yok. Öyleyse bunu gölgelemeye fırsat vermememiz lazım. Fakat bütün bu adımları atarken tabii yapılması gerekenin de en güzelini yapmamız lazım. İş yeri güvenliğinden tutunuz da eğitimli elemana varıncaya kadar. Şu anda hamd olsun bir
hastane türünde adım atıldı. Bu güzel bir adım. Eğitim noktasında bu adım da atıldı. O da güzel bir adım. Ve gemi inşa meslek liselerinin adedini çoğaltmamız lazım. Çocukluğumuzda Haliç'te bir tane vardı, biz onu bilirdik. Daha sonra bunların sayıları biraz artmaya başladı, ama şimdi diyoruz ki bu sayı çok daha fazlasıyla artması lazım. Zira buralardan
mezun olanlar yetmez. Çünkü gemi inşa meslek yüksek okullarını artırmamız lazım. Ve bunları başardığımız takdirde ben inanıyorum ki artık bu eğitimli kadrolarla kaza riski,
ölüm riski çok daha azalacak, çok daha düşecektir. Ve şu anda bunun adımları da atıldı. Şimdi 25 tane şu anda bu hizmeti veren, verecek olan okulumuz var. Tabii ki bu sizleri de çok çok fazlasıyla rahatlatacaktır.''
-MODERNİTEYİ YAKALAMAK...-
Başbakan Erdoğan, bunun idraki içerisinde gerek
Milli Eğitim Bakanlığı, gerekse Yüksek Öğretim Kurumunun bu çalışmaları müşterek olarak yürüttüklerini belirterek, şunları söyledi:
''Kaldı ki şimdi
Piri Reis Üniversitesinin zaten kurulmuş olması, bunun Meclis'ten çıkmış olması, yeriyle alakalı konuda ben
Maliye Bakanımıza dün tekrar konuyla ilgili talimatı verdim. Bu konuda sizlerin süratle üniversiteyi bitirecek olmanız, inanıyorum ki oradan da çıkacak öğrencilerimizle artık bu işin mühendislerinin yetişmesine zemin hazırlayacaktır. Ve bu işte kurumsallaşmadır, bu moderniteyi yakalamaktır. Sizler bunu yakalamış olacaksınız. Ve bu adım inanıyorum ki Türkiye'nin de artık bu sıkıntısını tamamıyla kökünden kazımış olacaktır.''
İş adamlarının, armatörlerin iş yapma azmini artırmak için, istikrar ve güvene ilave Hükümet olarak bugüne kadar ellerinden gelen her türlü katkıyı yaptıklarını ve bundan sonra da yapmaya devam edeceklerini vurgulayan Erdoğan, ''Çünkü sizlerin başarısı, aynı zamanda bizim de dünyadaki görüntümüzü çok daha farklı kılacaktır. Buna inanıyorum'' dedi.
Başbakan Erdoğan, gittikleri ülkelerde görüştükleri bütün liderlerle hep ''Türkiye olarak bu değişimi, bu dönüşümü nasıl başardıklarının konuşulduğunu'' kaydetti.
Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, dünyada yaşanan
ekonomik sıkıntıya işaret ederek, ''2000'li yılların başlarındaki krizlerden ben inanıyorum ki
ders çıkardık. Şu anda bizim
finans sektörümüzde ciddi manada bir risk yaşamıyoruz'' dedi.
Başbakan Erdoğan, Türk Armatörler Birliği ve Armatörler Kooperatifince Büyük Kulüp'te verilen iftar yemeğinde yaptığı konuşmada, dünyada yaşanan ekonomik sıkıntıyı değerlendirdi.
Amerika'da yaşananların ortada olduğuna işaret eden Erdoğan, şunları kaydetti:
''Şimdi bir
kule... Bugün bir
karikatürist gayet güzel yapmış. Bizimki yanında adeta bir gecekondu gibi duruyor, ama kulenin tepesi yıkılıyor. Bizim üzerimize düşerse, biz ezilip yok olur gideriz. Onun için bizim bu konuda çok dikkatli olmamız lazım. 2000'li yılların başlarındaki krizlerden ben inanıyorum ki ders çıkardık. Oradan aldığımız dersler sebebiyle özellikle finans sektörümüzde iyi bir noktadayız. Şu anda bizim finans sektörümüzde ciddi manada bir risk yaşamıyoruz. 2000'li yılların oranlarını veriyorum; yüzde 30-35. O zaman geri dönme noktasındaki risk buydu, ama şimdi yüzde 2-3. Son rakamları alamadım, ama olsa olsa yüzde 4, buralarda. Çünkü görüşmede hepsi dikkatli davrandı. Bu bizim avantajımız. Fakat Amerika'nın hali ortada.''
Başbakan Erdoğan, Türkiye'nin ''mortgage'' diye bir sıkıntısı da bulunmadığını belirterek, ''Çünkü biz o olayı
TOKİ ile çözdük. TOKİ ile işi sağlama aldık. Eğer Toplu
Konut olmamış olsaydı, belki oraya doğru bir yüklenme olacaktı. Bu bize ayrı bir sıkıntı doğurabilirdi, ama Toplu Konut ile yere sağlam basarak ilerliyoruz'' diye konuştu.
Erdoğan, şu ana kadar 320 bin konutun inşa halinde olduğunu, bunların yaklaşık 200 bininin sahiplerine teslim edildiğini belirtti.
Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'nin bir sosyal devlet mantığıyla bu sosyal konutları yaptığını ve bundan sonraki süreçte de bunları başarıyla sürdüreceğini ifade eden Erdoğan,
İstanbul'u her geçen gün çok daha farklı konuma taşımaları gerektiğini kaydetti.
Erdoğan, kentin
şantiye halinde olduğunu, bir taraftan İstanbul'un tepelerine tüneller açılırken, bir taraftan da Boğaz'ın her iki yakasını birbirine bağlayan
Marmaray çalışmalarının devam ettiğini anlatarak, 2010-2011 yıllarında raylı
sistemin Boğaz'da çalışmaya başlayacağını bildirdi.
Bir diğer tüp geçidin de lastikli araçlar için
ihale edildiğini ve kısa zamanda yer tesliminin yapılarak inşaatına başlanacağını anlatan Erdoğan, ''İstanbul Boğazı'nın altından bir raylı, bir lastikli sistem olmak üzere 2 sistemi çalıştırmaya başlayacağız. Bütün bunlar İstanbul'un
ulaşımını kolaylaştırmaya yönelik attığımız adımlar'' dedi.
-3. BOĞAZ KÖPRÜSÜ-
Erdoğan, ulaşımdaki bir diğer önemli adımın da yer tespitinde alternatiflerin belirlendiği 3.
Boğaz Köprüsü ile ilgili çalışma olduğunu belirterek, bu konuda da adım atacaklarını söyledi.
İstanbul'da her gün 600-700 aracın trafiğe girdiğini ve bu kadar aracı mevcut altyapının kaldırmasının mümkün olmadığını ifade eden Erdoğan, ''Bizim insanımız çok sabırsız. Başbakan olarak biraz hızlı gitmek, toplantıya yetişmek gerekiyor.
Polis orada şöyle durdurmaya kalksa hemen kornalar ötmeye başlıyor. İnanın batıda böyle bir şey yok. Hepsi motosikleti gördüğü anda hemen kenara çekiliyor, siz geçesiniz. Bizde maalesef böyle. Bazıları da el kol hareketi yapıyor'' dedi.
Başbakan Erdoğan, ulaşımla ilgili bütün bu adımları süratle atmaları gerektiğini, bunun ulaşım noktasında İstanbul'u bir yere getirmek açısından önemli olduğunu vurgulayarak, yeni yeni katlı otoparklarla trafiğin daha da rahatlayacağını söyledi.
Bütün bu yatırımların ciddi finansman gerektirdiğine işaret eden Başbakan Erdoğan, ''Bir taraftan kalkınıyoruz, bir taraftan bu yatırımları yapıyoruz. Modernleşmenin getirdiği yükleri de bu yatırımlarla gidermiş olacağız'' diye konuştu.
Yemeğe,
Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı Hayati Yazıcı, İstanbul Valisi
Muammer Güler, Büyükşehir Belediye Başkanı
Kadir Topbaş, Türk Armatörler Birliği Başkanı
Şadan Kalkavan, sektör temsilcileri,
sanatçı İbrahim Tatlıses'in de aralarında bulunduğu davetliler katıldı.
Başbakan Erdoğan, iftar yemeğinin ardından yine Büyük Kulüp'te
Rizespor A.Ş'nin toplantısına katıldı.
AA