Erdoğan, olimpiyat oylaması için “Tokyo, Madrid daha önce almıştı. Londra düzenlemişti, İstanbul almamıştı. Adil davranılmadı. 1 buçuk milyarlık İslam dünyası ile bağları da kesip atıyorlar” dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Buenos Aires’ten olimpiyat kafilesi ile birlikte yurda dönüş yolculuğunda kendisine eşlik eden 10 genel yayın yönetmeninin sorularını cevapladı.

 

Olimpiyat oylamasına tepkisini, “Tokyo, Madrid daha önce almıştı. Londra düzenlemişti, İstanbul almamıştı. Adil davranılmadı. Hürriyet'in haberine göre, Bir yönüyle 1 buçuk milyarlık İslam dünyası ile bağları da kesip atıyorlar” diyerek ortaya koyan Başbakan, yaklaşan yerel seçime kadar uzanan yelpazedeki sohbet sırasında Ak Parti’nin Güneydoğu’daki oy oranını BDP’nin 20 puan üstünde gösteren anketi paylaştı. 

Erdoğan’ın medya ile sohbetine Spor Bakanı Suat Kılıç, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, AK Partili yöneticiler, danışmanlar ve bürokratlar da katıldı.

Erdoğan’a yöneltilen sorular ve cevapları şöyle:  

(Gülerek) Ne diyeyim, hakları değildi ki... Bize Gezi’yi kimse sormadı, ancak Japonlara nükleer sızıntı konusu soruldu. Cevaplayamadılar. 6 yıl içinde sorunu çözeceklerini söylediler. Önümüzdeki altı yılda her şey değişebilir. Akdeniz Olimpiyatları’nı Yunanistan mali sıkıntı nedeniyle yapamayınca biz üstlendik. 18 ayda Mersin’i hazır hale getirdik. 

İstanbul’un hiçbir eksiği yok. Belki organizasyon eksiklikleri olabilir. Mersin’de Akdeniz Olimpiyatları’nı yapmamış olsaydık, burada madalyada ilk ikiye kalamazdık. Fransa’nın önüne geçtik. 

Suat Kılıç ekliyor- Ev sahibi avantajı ve eğitim önemli. Her dalda katılacaktık, madalya sayısı artacaktı, başka yerde her dalda katılım olmuyor. 

Başbakan devam ediyor- Bunlar tabii bizi üzdü. Madrid elendikten sonra Avrupa ülkeleri de bize verir diye bekledik ama olmadı.

Aynen...

Suat Kılıç- Almanya’nın adaylığı bekleniyor.

Bunda Senagalli Uluslararası Atletizm Federasyonu Başkanı’nın da rolü var. Kendisi olimpiyat için açıktan Tokyo’yu destekledi. Senegal Başbakanı ile konuştum, sonra kendisiyle de görüştüm. Bana sponsor firmalar nedeniyle ‘Onlara borçluyuz’ dedi. Böyle şey olmaz...

Arapların bir lafı var, ben de söylerim. Her olayda bir hayır vardır. Bunda da vardır. Buraya dünyanın parasını harcayacaktık. Bakanım Suat Bey’e de söyledim. Biz bu yatırımları sporculara yapalım ve madalyaları alalım. Atletizm ve yüzme gibi alanlarda şimdi yurtdışından antrenör getiriyoruz. Belki bir mayalanma sağlar diye dışarıdan devşirme bir-iki sporcu da getiririz. 

Evet... Halterde çok ciddi bir şamar yedik. Doping konusunda çok daha hassas olmamız, sağlam durmamız lazım. Aslında bunların bir kısmı bilinçli doping değil, beslenme veya ilaç kullanma hataları. Biz dopinge karşı sıfır tolerans dedik ve çalışmalarımızı başlattık. Kim buna tevessül ederse spor hayatı biter.

Suat Kılıç- Aferin ilacı bile içerdiği maddeler nedeniyle doping sayılıyor. Öksürük şurubu, ağrı kesici filan bilmemekten kaynaklanıyor.

Biz almıyoruz. Bir de atletizm de mesela 15 günde çıkması gereken testleri 3 ay sonra açıklayıp, biyometrik pasaport gibi yeni uygulamalarla çocukları yakıyorlar.

Evet. İlk elemede değil de, finale kalınca bayrağını kapan Sultanahmet’e gelmiş.

Türkiye’de bazılarının Tokyo’nun kazanmasına sevinmesine çok şaşırdım. Ben G-20’de aile fotoğrafı çekilirken yere konulan Türk Bayrağı’nı yerden kaldırıyorum. Ben bayrağa basmam, ha başkaları külot yapıyor, olsun. Bizim hamurumuzda bu var. Karşılığı da var toplumda ki yüzde 50 oy alıyoruz. Dolayısıyla bazılarının Türkiye kaybetti diye sevinmesini anlayamıyorum.  Halkımız en iyi cevabı zamanı gelince verecektir.

Tabii bu durumdan rahatsız olanlar var. Dağ ve parti en son birbiriyle çelişen açıklamalar yaptı. İyi polis-kötü polisi oynuyorlar sanki... 

Evet, partinin açıklamaları İmralı ile uyumlu. Sanırım mesajlar ‘Dağ’a geç ulaşıyor. Ya da acele ediyorlar. Bizden, 4 partinin uzlaşmadığı hususlarda yasa çıkarmamızı istiyorlar. Diğer partilerin kabul etmediğini bize fatura etmeye çalışıyorlar. Bizim Akil İnsanlar’ın raporları doğrultusunda reform paketi çalışmalarımız devam ediyor. 

Çözüm sürecinde çok ciddi sıkıntı olacağına ihtimal vermiyorum. En önemlisi halk sürecin devamını istiyor. Bazı şehirlerde örgütün kendince ‘asayiş’ birimleri oluşturduğu iddiası gerçek ama bir kısım medya tarafından abartılıyor. Örgüte bazı katılımlar olduğu da doğru ama bunun propagandasını yapıyorlar. Belki yerel seçimler öncesi bu devreyi, geçiş süreci gibi kullanmayı istiyorlar. KCK da bu şekilde çıkmıştı. Belediyelerin yasal imkânlarını gayriresmi yoldan kullanmaya başlamışlardı. Yargı devreye girdi.

Başladık, devam edecek. İlk etapta eski ve yeni büyükşehirleri bitireceğiz. Büyük önem veriyoruz. Başkan adaylarının isimlerini de yakın zamanda açıklamaya başlarız. 81 ilde kamuoyu araştırması yaptık. İlk sunumları bize yapıldı. İl il genel durum değerlendirmesi bunlar. Aday isimlerini ise temayül yoklamasının ardından belirleyeceğiz. Burada sorular isimleri de içerecek ama yeni isimler için açık uçlu olacak. 

Mevcut çalışmaya göre partimize yerel seçim için genel destek çok iyi. Yüzde 50’nin üzerinde görünüyoruz. 81 ilde yapılan anketimize göre Güneydoğu’da da durumumuz çok iyi. 

Ertan Aydın (Danışman)- Güneydoğu’da BDP yüzde 35, AK Parti yüzde 55 gözüküyor. Çözüm süreci öncesinde yüzde 35’e kadar inmişti AK Parti. 

Adaylar açıklandığında bunun daha da yükselmesi söz konusu olabilir. Bazen üzerine katkı sağlayacak, karşılığı olan veya şehri ve teşkilatı tümden kucaklayacak adaylar çıkaramayabiliyoruz. Geçmişte Şanlıurfa ve Van’da bu tarz hatalarımız oldu. Rakiplerin durumu da önemli bir etken tabii. Ama adaylar açıklandıktan sonra oyların artması gerek. 

Üçüncü dönemi dolduran arkadaşlarımızdan aday gösterebiliriz. Bazı vilayetlerde vekil veya bakan arkadaşlardan aday belirleyebiliriz. Vekillerin adaylık halinde görevlerinden istifa etmelerine gerek yok. Seçilirlerse istifa etmeleri gerekiyor. Ancak bakanlar için aday olmaları halinde istifa etmeleri gerekiyor. Tabii bunlar risk. Ama bu riski göze almak gerekiyor. Bazı iller buna değer...