Şimdi aç
tavuk kendini
buğday ambarında sanırmış. Bir yılda
seçim, bir buçuk yılda seçim, iki yılda seçim, üç yılda seçim. Buna alışmışlar'' dedi.
Erdoğan, parti genel merkezinde yapılan İl Sosyal İşler Teşkilat Toplantısına katıldı.
Toplantının açılışında konuşan Erdoğan, genel merkeze gir
erken gazetecilerin
cumhurbaşkanı seçimi ve erken seçime ilişkin sorular yönelttiğini hatırlattı.
''Sordukları ne? Erken seçime gidelim. Birileri böyle taleplerde bulunuyorlarmış. Şimdi aç tavuk kendini buğday ambarında sanırmış. Bir yılda seçim, bir buçuk yılda seçim, iki yılda seçim, üç yılda seçim. Buna alışmışlar'' diyen
Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Peki bunun faturası kime kesiliyor. Bu nedir bu, hayatında affedersin, iki
koyun gütmemiş olanlar, artık diyorlar ki erken seçim. Arkadaş, seçim olsa ülkeye ne kazandıracak, sen onu biliyor musun?
Ekonomi bir yerden bir yere gelmiş. Ülkede ekonomiyi elinde tutan bütün kurumlar bir şey söylüyor, ne diyor? Erken seçim istikrarsızlıktır diyor. Biz bunu istemiyoruz. Kaldı ki bu kararı kim alacak, parlamento alacak,
iktidar partisi alacak. Şu anda bir
koalisyon iktidarı yok ki. 355 milletvekiline sahip bir iktidar var.
Demokraside, bu iktidarın vereceği bir karardır. İKtidarın böyle bir derdi yokken, size ne yahu. Ne oluyor. Böyle bir şeyin altına giriyorsunuz.
Bayram değil seyran değil. Nereden çıktı bu iş. Sorarlar adama, iki sene önce bu işe başladılar. Erken seçim, erken seçim...
Baktılar tutmadı, ara verdiler. Şimdi son yıla girdik tekrar başladılar. Efendim bu parlamento,
cumhurbaşkanlığı seçimini yapmamalı, yapamaz.
Ne demek o, hani siz yasalara sadıktınız.
Hani siz anayasaya sadıktınız. Ne oldu, şimdi niye sadakatinizi ayaklar altına alıyorsunuz. Hani siz TBMM'ye saygılıydınız, hani siz demokratik parlamenter sisteme sadıktınız, hani siz
demokrasi bağımlısıydınız. Ne oldu size?
5 YIL YÖNETEMEDİLER DERLER
Halkımız soracak, bunlar bu kadar samimiyetten uzak ki böyle bir kararı diyelim ki alsanız dahi yarın milletin karşısına çıktıkları zaman ne derler biliyor musunuz, 'iktidar, 5 yıl yönetemediler, erken seçime gitmek zoruna kaldılar' o zaman da öyle derler.
Bunların kimliklerini çok iyi anlıyoruz. Bunlar, kapının arkasında farklı, önünde farklı konuşanlar. Ama biz bu oyuna gelmeyeceğiz. Çünkü, istikrarın ve güvenin
egemen olduğu Türkiyemizde, biz bu ortamı, bu atmosferi kusura bakmasınlar onlara bozdurtmayız.
Bu süreci biz aynı kararlılıkla devam ettireceğiz ve bu parlamento saygın bir parlamentodur. Dolayısıyla bu parlamento cumhurbaşkanını zamanı geldiğinde seçecek. Anayasa'nın amir hükmü ne ise onu yapacak. Ve kimse, cumhurbaşkanlığı seçimi ile alakalı olarak Anayasa'nın amir hükmü dışında bizden bir şey beklemesin.
İkincisi, cumhurbaşkanlığı seçimini yaparız, yaptıktan sonra yine anayasanın amir hükmü
genel seçimlerin nasıl yapılacağı hususundadır. Genel seçimler nasıl yapılacaksa bunu da biz aynı şekilde yine yaparız ve biz inanıyoruz ki şu anda parlamentonun içinde
AK Parti dışındaki partilerin mensupları da milletvekili olarak söylüyorum; onların da erken seçim istediği yok ha...
Bir daha parlamentoya giremeyecekler olabilir. Bundan dolayı vitrinde öyle konuşur gibi yapıyorlar ama içerde aslında öyle değil. Bunlar çok açık net gerçekler. Bunu da ben sizlerin şahsında halkımızın özellikle bilmesini istiyorum. ''
EKONOMİ ALANINDAKİ GELİŞMELER
Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, sadece
TOKİ eliyle 2005 yılı sonu itibariyle 55 bin konut inşa ettiklerini ifade ederek, bunların 100 bin kadarının sahiplerine teslim edildiğini, bu yılın sonuna kadar da bu rakamın 220 bin olacağını söyledi.
Başbakan Erdoğan, son 4 yılda
siyaset, ekonomi, dış
politika ve sosyal politika alanlarında önemli adımlar attıklarını ve reformlar gerçekleştirdiklerini söyledi. Erdoğan, bunların sosyal politikalar için uygun bir zemin oluşturduğunu belirtti. Ekonomideki iyileşmelere de değinen Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
''Tabii bizim iyileşmeler noktasında bunların maaşlara ne kadar yansıdığı konusu en önemli hassasiyetimizdir. Biz, sosyal politikalarda bugüne kadar hiçbir siyasi partinin, hiçbir hükümetin atamadığı adımları attık, elde edemediği başarıları elde ettik. Gerek hükümet, gerekse parti olarak bu yolda önemli mesafeler kat ettik. Sosyal işler il başkanlarımız ve ilçe başkanlarımız yoğun bir şekilde çalıştılar.
AK Parti olarak son derece yüksek bir performans gösterdik. Gençlerle, kadınlarla, çocuklarla,
özürlü vatandaşlarımızla ilişkilerde, yoksullukla mücadelede, insan haklarının korunması ve geliştirilmesinde, çevre, sağlık, konut ve
spor gibi konularda
sivil toplum örgütleriyle iş birliğinde ve sosyal etkinliklerde Türk siyasi hayatına örnek olacak çalışmalar yaptık. Tabii bütün bu faaliyetler, hükümet olarak izlediğimiz politikalarla da bir bütünlük arz etmektedir.''
Erdoğan, 4 temel taşları olduğunu ifade ederek, Türkiye'yi bunun üzerine inşa ettiklerini, bunların eğitim, sağlık,
adalet ve
emniyet olduğunu söyledi. Başbakan Erdoğan, sosyal koruma gibi alanlarda yaptıkları harcamaların eğitim ve sağlık dahil 47.5 milyar YTL civarında olduğunu, 2005 yılında ise bu sosyal harcamaları 92 milyar YTL seviyesine çıkardıklarını bildirdi. Bunların çok ciddi rakamlar olduğunu vurgulayan Erdoğan, özürlülere, sosyal korunmaya muhtaç kesimlere ve vakıflara doğrudan
destek verdiklerini kaydetti.
EĞİTİM VE SAĞLIĞA CİDDİ YATIRIMLAR
Eğitime ve sağlığa ciddi yatırımlar yaptıklarını anlatan Başbakan Erdoğan, Sosyal
Yardımlaşma ve Dayanışma Fonunu işler hale getirdiklerini, iş barışını sağladıklarını, sosyal güvenlik sistemini yeniden düzenlediklerini ve bu alanda da tarihi bir reform gerçekleştirdiklerini belirtti.
Erdoğan, sadece TOKİ eliyle 2005 yılı sonu itibariyle 155 bin konut inşa ettiklerini ifade ederek, bunların 100 bin kadarının şu anda sahiplerine teslim edildiğini, bu yılın sonuna kadar da bu rakamın 220 bin olacağını, 2007 sonuna kadar ise 250 bine çıkarmayı hedeflediklerini söyledi. Erdoğan, bu alanda yeni bir
dünya rekoru kırmayı hedeflediklerini kaydetti.