Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, partisinin
Konya İl Başkanlığı tarafından Rixos Otel'de düzenlenen
akşam yemeğine katıldı.
Akşam yemeğinden önce yaptığı konuşmada,
Türkiye'nin son yıllarda büyük bir
kalkınma azmi yakaladığını,
ülkenin bu azminden asla vazgeçmeyeceğini söyledi.
Konya'da yarın birçok açılış yapacaklarını belirten Erdoğan, ''Anadolu'nun ortasında yeni bir ticaret merkezi doğuyor'' dedi.
Erdoğan, ülkede iller arasında adeta yatırım yarışı olduğunu belirterek, bir süre önce Kayseri'de açılan 101
fabrikanın ardından yarın Konya'da 111 fabrikanın açılışını yapacaklarını anlattı.
Türkiye'nin artık dev adımlar atmaya başladığını dile getiren Erdoğan, özellikle
ekonomik anlamda
yurt içindeki olumlu gelişmelerin yanı sıra ülkenin, dünya ekonomileri ile bütünleşme noktasına geldiğini dile getirdi.
''Bugün yükselen fabrika bacaları 4 yıl önce yükseliyor muydu?'' diye soran Erdoğan, şöyle devam etti:
''Herkes çalışıyor ve kazanıyor. Yan gelerek kazanma dönemi bitti. Şimdi terleyerek kazanma dönemi başladı. Bizim dönemimizde iş sahibi yaptığımız kişi sayısı 2 milyonu geçti. Ekonomimiz gün geçtikçe iyiye gidiyor. Uluslararası dalgalanmalar, hemen yanı başımızdaki
Irak savaşı ve petrol krizlerine rağmen bunlar oldu. Enflasyonu 30'un üzerinde devraldık. Muhalefet lideri '10 civarında' diyor. Ne olur sanki 9 desen? Ülke 7.7'yi gördü ama şimdi böyle oldu. Rakamların yükselmesi dünyayı etkileyen krizler neticesinde oldu.''
Erdoğan, artık
bankaların Anadolu'da
kredi verecek adam, müşteri aramaya başladığını ifade ederek, ''Eskiden
girişimci kredi almak için banka arardı. Şimdi tam tersi oldu. Bankalar müşteri arıyor. Gelecek daha farklı olacak'' dedi.
''YETER Kİ GELSİNLER...''
Son dönemlerde kendilerine ''siz
yabancılara banka satıyorsunuz'' şeklinde eleştiriler geldiğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
''Serbest piyasa ekonomisi bu. Yeter ki gelsinler.
Atatürk ecnebi
sermayesinin Türkiye'ye girmesini
teşvik eden bir insandı. 'Atatürk'un partisinin lideriyim' diyen insan bunu görmüyor. Atatürk'ün
İzmir İktisat Kongresi'nde kendi ifadesidir. Bunlar ne yaptığını bilmiyor. Sonra da söyleyince kızıyorlar. Siyaset yapıyoruz, gerçeği söylüyoruz. Biz ne aldatan, ne de aldatılan olacağız. Artık bizi kimsenin aldatmasına izin vermeyiz.''
Erdoğan, '
AK Parti ülkeyi geriyor' şeklindeki söylemlerin de yanlış olduğunu belirterek, ''AK Parti, AK Parti'nin başkanı bu ülkeyi germiyor. Şahsım ve partim başta olmak üzere bütün örgütümüzle her türlü gerilimlere karşı
sabır taşı oluyoruz. Biz sabır taşıyız'' dedi.
''ÜLKENİN BAŞBAKANINA HAKARET EDİYORLAR''
'Bazı kişilerin çok basit söylemlerle kendilerine
fatura kesmeye çalıştığını' ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Ben bir yerde deyim ya da atasözü kullandım. Bunun karşısında hemen 'bak işte Başbakan böyle konuşuyor' diyorlar. Başbakan böyle konuşmaz da Türkiye
Cumhuriyeti Başbakanına
hakaretler yapılır mı? Ama ülkede öyle mantıklar gelişmeye başladı ki elinde imkanlar bulunduranlar bile 'Başbakan ya da
siyasetçiler bu tür ağır eleştirilere tahammül etmek durumundadırlar' diyorlar. Hakaret demiyorlar. Nedir bu ağır eleştiriler? 'Adam ol adam, küstah' diyorlar. Kime diyorlar bunu? Ülkenin Başbakanı'na. Sonra da biz 'aç
tavuk kendini
buğday ambarında sanırmış' deyince bunu hakaret sayıyorlar.''
Erdoğan, ülkenin
erken seçimlerden çok çektiğini belirterek, Cumhuriyet tarihinde, 83 yılda 59
Hükümet kurulduğunu, ortalamanın 2 yılın bile
altında olduğunu anlattı.
Şu anda Türkiye'nin istikrarı ve güveni yakaladığını, artık rahat bırakılması gerektiğini ifade eden Erdoğan, önceden yılda 1 milyar dolar olan yabancı sermaye girişinin
Ekim ayı sonu itibariyle 15.8 milyar dolara ulaştığını dile getirdi.
''HERYERİ ALTIN KAPLATSANIZ''
Görevlerinde 5 yıllık sürenin sonuna yaklaştıklarını belirten Erdoğan, ''Herkes mutlu mu? Herkesi mutlu etmek imkansızdır. Ama bazılarını mutlu etmek daha zor. Altın yağdırsanız, her yeri altın kaplatsanız çıkıp size 'niye 24 ayar değil de 18 ayar altın' diye
hesap sorarlar. Sırtınızda taşısanız, bir yerde dinlenmek için indirseniz size 'madem indirecektin, neden sırtına aldın?' diye sorarlar'' şeklinde konuştu.
ANAYASA'NIN DEĞİŞTİRİLEMEZ MADDELERİ...
Erdoğan, bugün hastanelerde kuyrukların azaldığını, SSK'lı vatandaşların serbest eczanelerden ilacını alabildiğini belirterek, şöyle devam etti:
''SSK'lısı da emeklisi de Bağ-Kur'lusu da ve yeşil kartlısı da serbest eczaneden ilacını alıyor. Anayasa'nın değiştirilemez maddeleri var. İkinci maddedeki
Türkiye Cumhuriyeti, demokratik, laik, sosyal bir hukuk devletidir, anlayışı budur. Ama Türkiye'de Anayasa'da geçtiği gibi sosyal ve hukuku konuşmazlar, yatarlar kalkarlar laik derler. Türkiye Cumhuriyeti sadece laik değildir. Diğerlerini bir kenara koymayacaksın. Değiştirilemez ise bunların dördünü birden söyleyeceksin. Bunlardan biri diğerlerinden eksik kalamaz. Kalırsa Türkiye Cumhuriyeti devleti eksik kalır. Bunun dördü de birbirinin tamamlayıcısıdır. Aksi takdirde aksar. Biz bunları bir bütünün parçası olarak görüyoruz.''
Yemek, konuşmanın ardından basına kapatıldı.