Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Silvan'daki terör saldırısının sıradan bir olay olmadığını söyledi. Başbakan Erdoğan, KKTC'ye hareketinden önce Esenboğa Havalimanı'nda basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı. Başbakan Erdoğan, dünkü Bakanlar Kurulu toplantısında, Diyarbakır'ın Silvan ilçesindeki terör saldırısıyla ilgili İçişleri Bakanlığı'na araştırma yapma talimatı vermesinin sorulması üzerine şunları söyledi: "Bu olay sıradan bir olay değil. Dolasıyla güvenliğimizle alakalı, 13 yavrumuzun şehit olduğu böyle bir olayın Genelkurmay tarafından incelenmesi, tetkiki yapılacağı gibi bir de sivil gözle, sivil iradenin aynı şekilde inceleme yapması, en doğal, en tabii bir yöntemdir. Toplumdaki, halkımız arasındaki soru işaretlerine de cevap oluşturabilecek bir araştırmayı çok yönlü yapmamızın uygun olacağına inanarak böyle bir kararı kaldık. Böyle bir talimatı vermiş bulunuyoruz." "TERÖR KÖTÜ NİYETLİDİR" Bir gazetecinin, "Saldırıdan sonra 'Bunu yapan iyi niyet beklemesin' demiştiniz ve yöntem değişikliğinden bahsetmiştiniz. Bu sözleriniz 'acaba açılım bitti mi, askeri yöntemlere geri mi dönülüyor' şeklinde yorumlandı. Yöntem değişikliğinden kastınız nedir?" sorusu üzerine de Başbakan Erdoğan, şu cevabı verdi: "Bazı şeyleri birbirine karıştırıyoruz. Bizim 'Milli Birlik ve Kardeşlik' projemiz ülkemizdeki 74 milyon insanadır. Ve bu 74 milyonun içinde sadece benim Kürt kökenli kardeşlerimi kapsayan bir hedef değildir. Bu kapsam çok geniştir. Bir defa böyle anlayacağız, böyle değerlendireceğiz. Bakın başlık 'Milli Birlik ve Kardeşlik'. Bu milli veya milliyet içinde benim ülkemdeki tüm etnik unsurlar vardır. Hepsini kapsayan bir kardeşlikten bahsediyoruz. Bunun içinde benim Kürt kardeşlerim de var. Onlara yönelik projelerimiz de var. Terörist kötü niyetlidir. Kötü niyetli olan bizden iyi niyet beklemesin. Buna karşı da bizler atılması gereken adımlar ne ise strateji ve taktikler bazında bundan sonra ilgili birimlerimiz bunun adımlarını çok daha farklı bir şekilde atacaklardır. Buna göre de birçok atılacak adımlar vardır. Ve bunların üzerinde arkadaşlarımız çalışmalarını yapıyor, yapacaklar. Biliyorsunuz geçen dönemde hudut birlikleri adı altına bir adım attık. Bunun çalışmaları bir tarafta yürütülüyor. Bunun haricinde bu dönem atacağımız bazı adımlar var. Ama şunu çok iyi bilmenizi istiyorum. Bir defa bölgeye yönelik attığımız adımların tüm istihbari kaynaklarına varıncaya kadar Kuzey Irak'taki gelişmelere varıncaya kadar bunlar üzerindeki çalışmamız tabii ki çok daha hassas çok daha farklı bir şekilde gelişecektir. Çünkü bu mücadele -şunu iyi bilmemiz lazım- kısa süreli mücadele değildir arkadaşlar. Bunu biz ilk iktidar döneminde söyledik. Herkes kendine göre bazı şeyler söylüyor. ETA şöyle yaptı, IRA böyle yaptı... Hangisi bitirdi. Terörle mücadelenin sıfırlanması veya tamamen bitmesi kim söylüyorsa bunu yalandır. Terörle mücadelede onu zayıf düşürdüğünüz noktadır işin en ideal noktası. İşte biz bunu minimize etmenin mücadelesini bedeli ne olursa olsun vereceğiz ve bunu sürdüreceğiz. Olay budur. KAÇIRILAN 3 KİŞİ Başbakan Erdoğan, aynı gazetecinin, PKK tarafından kaçırılan 2'si asker 3 kişi ile ilgili sorusu üzerine de, "O konuda başta İçişleri Bakanlığımız olmak üzere jandarmamız ve kara kuvvetlerimiz hassasiyetle sürdürüyorlar. Bu da devam ediyor." cevabını verdi. Erdoğan: Terör konusunda hala medyadan beklediğimiz desteği bulamadık Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Terör konusunda bu benim, arkadaşlarımın serzenişidir: Biz hala medyadan beklediğimiz desteği bulamadık." dedi. "MECLİS TV'NİN YAYINLARININ SINIRLANDIRILMASI" Başbakan Erdoğan, Meclis TV yayınlarının sınırlandırılmasına ilişkin eleştirilerin sorulması üzerine ''Meclis TV ile ilgili, TBMM ile TRT arasındaki protokolden herhalde muhalefetin haberi yok. Bunlar, bilmiş olsa bizim iyi niyetimizi görürlerdi." diye konuştu. İktidara geldiklerinde, durumun şu an açıklanan durumla aynı olduğunu anlatan Erdoğan, şöyle konuştu: ''Biz, geldiğimizde, 'burada bir esneme olsun' dedik, bunun için bir teşebbüsümüz oldu. Fakat baktık ki bu tamamen bir şov manzarası arz ediyor. Biz de artık halkımızın da bu noktadaki şikayetlerini itibara alarak gerek TRT gerek TBMM'ye düşüncelerimizi ilettik. 'Bizim iktidarımızdan önce neyse devamı uygundur' dedik. Şu anda geçmişteki, bizim iktidarımızdan önceki protokol uygulamaya konulmuştur. İşin aslı budur. Kimsenin sesi kısılmıyor. Konuşacak yer bol, meydanlar açık, her yerde rahatlıkla konuşabilirsiniz. Kaldı ki, TRT aynen diğer televizyonlar gibi haber bültenlerinde bunları aynen oralardan çekip kullanabilecektir, yayınlarını aynı şekilde yapacaktır. Ama nedir? Grup toplantılarını vermeyecektir. Veyahut da Meclis, 14.00-19.00 dışında yapmayacak. Özet yayınlarını da 14.00-15.00 arasına koyacak. Ara, ana haber yayınlarını televizyon sürdürecek." YAŞ TOPLANTILARI ''YAŞ toplantısında 170 generalin kritik bölgelerde görevlendirileceği söyleniyor. Bu terörle mücadelede atılacak adımlardan biri mi?'' sorusuna Erdoğan, şu yanıtı verdi: ''Ben buna çok üzülüyorum. Maşallah medya şu anda kendisini YAŞ yerine koymuş vaziyette. YAŞ'ın vereceği kararı, medya şu anda veriyor. O zaman bizim yapacağımız bir şey kalmadı. Bunlar YAŞ toplantısına bütün hazırlıklar gelir, müzakerelerini yaparız, ondan sonra hangi komutan nereye atanacak, bunları da orada oluşacak üst komuta kadrosu daha sonra belirler, onlar da onları oraya atarlar. Tabii ki gereken şartlara göre şüphesiz bu değişiklikler yapılabilir, yapılacaktır o ayrı mesele, ama şu anda YAŞ'ın başkanı olarak kim nereye atanacak ben bilmiyorum, ama medya biliyor." "BİZİM İÇİN MEŞRU MEDYA SİZSİNİZ" Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: "Bunlara itimat etmeyin lütfen. Bazı gazetelerde gördüm, üzüldüm. Terör konusunda bu benim, arkadaşlarımın serzenişidir: Biz hala medyadan beklediğimiz desteği bulamadık. Biz medyadan özellikle Dolapdere mevkisinin oradaki manzarasını yayınlamasını beklemezdik. Medyanın görevi bu olmasa gerek. Her şeyi yayınlamak herhalde şart değil. Onların toplumda meydana getirdiği yansımasını tahmin etmek gerek. Bu terör örgütüne hizmet ediyor, onların propagandasını yapıyor. Bunu defaatle söylememize rağmen bunlar yapılıyor. Roj TV ile veya Fırat'la dayanışma içinde olamayız; ancak sizlerle yapabiliriz, düşünebiliriz. Bizim için meşru medya sizsiniz. Bu konuda da sizlerin gereken desteği vermeniz gerekir." "Terör konusunda hala medyadan beklediğimiz desteği bulamadık" Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Terör konusunda bu benim, arkadaşlarımın serzenişidir: Biz hala medyadan beklediğimiz desteği bulamadık." dedi. Başbakan Erdoğan, Esenboğa Havaalanı'nda KKTC'ye yapacağı ziyaret öncesinde açıklamalarda bulundu, gazetecilerin sorularını yanıtladı. "MECLİS TV'NİN YAYINLARININ SINIRLANDIRILMASI" Başbakan Erdoğan, Meclis TV yayınlarının sınırlandırılmasına ilişkin eleştirilerin sorulması üzerine ''Meclis TV ile ilgili, TBMM ile TRT arasındaki protokolden herhalde muhalefetin haberi yok. Bunlar, bilmiş olsa bizim iyi niyetimizi görürlerdi." diye konuştu. İktidara geldiklerinde, durumun şu an açıklanan durumla aynı olduğunu anlatan Erdoğan, şöyle konuştu: ''Biz, geldiğimizde, 'burada bir esneme olsun' dedik, bunun için bir teşebbüsümüz oldu. Fakat baktık ki bu tamamen bir şov manzarası arz ediyor. Biz de artık halkımızın da bu noktadaki şikayetlerini itibara alarak gerek TRT gerek TBMM'ye düşüncelerimizi ilettik. 'Bizim iktidarımızdan önce neyse devamı uygundur' dedik. Şu anda geçmişteki, bizim iktidarımızdan önceki protokol uygulamaya konulmuştur. İşin aslı budur. Kimsenin sesi kısılmıyor. Konuşacak yer bol, meydanlar açık, her yerde rahatlıkla konuşabilirsiniz. Kaldı ki, TRT aynen diğer televizyonlar gibi haber bültenlerinde bunları aynen oralardan çekip kullanabilecektir, yayınlarını aynı şekilde yapacaktır. Ama nedir? Grup toplantılarını vermeyecektir. Veyahut da Meclis, 14.00-19.00 dışında yapmayacak. Özet yayınlarını da 14.00-15.00 arasına koyacak. Ara, ana haber yayınlarını televizyon sürdürecek." YAŞ TOPLANTILARI ''YAŞ toplantısında 170 generalin kritik bölgelerde görevlendirileceği söyleniyor. Bu terörle mücadelede atılacak adımlardan biri mi?'' sorusuna Erdoğan, şu yanıtı verdi: ''Ben buna çok üzülüyorum. Maşallah medya şu anda kendisini YAŞ yerine koymuş vaziyette. YAŞ'ın vereceği kararı, medya şu anda veriyor. O zaman bizim yapacağımız bir şey kalmadı. Bunlar YAŞ toplantısına bütün hazırlıklar gelir, müzakerelerini yaparız, ondan sonra hangi komutan nereye atanacak, bunları da orada oluşacak üst komuta kadrosu daha sonra belirler, onlar da onları oraya atarlar. Tabii ki gereken şartlara göre şüphesiz bu değişiklikler yapılabilir, yapılacaktır o ayrı mesele, ama şu anda YAŞ'ın başkanı olarak kim nereye atanacak ben bilmiyorum, ama medya biliyor." "BİZİM İÇİN MEŞRU MEDYA SİZSİNİZ" Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: "Bunlara itimat etmeyin lütfen. Bazı gazetelerde gördüm, üzüldüm. Terör konusunda bu benim, arkadaşlarımın serzenişidir: Biz hala medyadan beklediğimiz desteği bulamadık. Biz medyadan özellikle Dolapdere mevkisinin oradaki manzarasını yayınlamasını beklemezdik. Medyanın görevi bu olmasa gerek. Her şeyi yayınlamak herhalde şart değil. Onların toplumda meydana getirdiği yansımasını tahmin etmek gerek. Bu terör örgütüne hizmet ediyor, onların propagandasını yapıyor. Bunu defaatle söylememize rağmen bunlar yapılıyor. Roj TV ile veya Fırat'la dayanışma içinde olamayız; ancak sizlerle yapabiliriz, düşünebiliriz. Bizim için meşru medya sizsiniz. Bu konuda da sizlerin gereken desteği vermeniz gerekir."