Dietrich Alexander tarafından kaleme alınan yazıda şu yorumda bulunuldu:
"
Türkiye kendine inanılmaz çok güveniyor. Büyüme oranları hızla arttı,
ülkeyi ziyaret eden
turist sayısı rekor seviyede. Türk dış politikasında
Avrupa Birliği eskisi kadar önemli bir rol üstlenmiyor. Avrupa artık Türk dış siyasetinde önemli değil. Türk toplumunda Batı değerlerinin ortadan kaldırılıp
İslami bir ülke olma endişesi hakim. Ankara'da artık yeni bir eğilim var ve bu eğilim Arap-İslami ülkelere kaydı. Türkiye, Mübarek,
Bin Ali ve
Esad konusunda
bilge gibi davrandı. Türkiye Avrupa'dan vazgeçip Balkanlarda ve Arap ülkelerinde bulunan komşularına yöneldi. Bu siyaseti ticaret, doğrudan yatırım ve vize uygulamalarıyla gerçekleştirdi.
"Erdoğan, 9 yıldır ülkenin başında. Erdoğan Suriye'den Fas'a kadar bölgesel bir süper star oldu. Erdoğan, ABD'deki gibi
başkanlık sistemine geçmek istiyor. Fakat bazıları ülkede
demokratikleşme sürecinin tamamlanmadığını söylüyor. Fakat
seçmen Erdoğan'ın partisine çoğunluğu vermeyecek kadar akıllıydı. Arap dünyasındaki devrimler sonrasında bölgede en önemli güç olarak Türkiye kaldı. Türkiye'nin Arap-İslam dünyasında artan etkisi kuşkusuz Ankara'nın AB ile olan ilişkisini de etkileyecektir. Türkiye İslam dünyasıyla bir
köprü olarak jeostratejik bir konuma sahip. AB, bu köprü aracılığıyla Arap dünyasındaki dönüşüm sürecine doğrudan katılabilir. Sonuç olarak Türkiye'ye ciddi bir
teklif gelebilir."