Rize’de konuşan Başbakan Erdoğan, Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’ye bir yıl tahammül edilmediğini belirterek, “Bu nasıl insanlık? Bu nasıl demokrasi?” dedi. Bölgede güçlü bir Türkiye'nin istenmediğini de vurgulayan Erdoğan, şöyle dedi: "Kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz"
Suriye’de kimyasal silah kullanılmasına bir kez daha tepki gösteren Başbakan Erdoğan, “O yavruları gördük, kimyasal silahla öldürüldüler. 200'e yakın çocuk şehit edildi. Buna rıza göstermek mümkün mü?” dedi. Türkiye’nin Suriye halkına kapılarını açtığını ifade eden Erdoğan, “Şu ana kadar 2 milyar dolar harcama yaptık” diye konuştu.
‘OYLARININ NAMUSUNA SAHİP ÇIKMAK İSTİYORLAR’
Fakat arkadan Mısır patlak verdi. Mısır’da 70 yıl despot bir rejim vardı. Demokratik bir rejim geldi. Mursi iktidara getirildi. Bir yıl tahammül edemediler. Bu nasıl insanlık, bu nasıl demokrasi? Bu nasıl insanların milli iradesine saygı duymak? Batı bu testi de kaybetti. Bu imtihanı da kaybetti.
Düşünebiliyor musunuz, 17 yaşında Esma kızımız sniper keskin nişancılar tarafından bu silahla şehit ediliyor. Ve Esma’nın kardeşi, o da dün tutuklanarak içeri alınıyor. İki gün önce babası da içeri alındı. Çünkü onlar oylarının namusuna sahip çıkmak istiyorlardı.
‘ELLERİNDE PALA YOKTU’
Benim oyumun karşılığı ne olacak diyorlardı. Bunların elinde silah yok, bunların elinde pala yok. Buna rağmen bakıyorsunuz, binlerce Mısırlı kardeşimiz şehit edildi. Liderler hapislerde. Şimdi Mübarek’in de tabi zevkten dört köşe. Niye? Şu anda Sisi midir nedir işte malum. Şimdi bunlar bir araya geldiler. Dayanışma halindeler. Ama şunu bilin. Alma mazlumun ahını çıkar aheste aheste. Mazlumların ahı yerde kalmaz. Zalimler hiçbir zaman payidar olmaz.
‘HER FİRAVUNUN BİR MUSA’SI VARDIR’
Bir sinek bile Nemrut’un işini bitirdi. Firavun Musa’yı büyüttü. Ondan sonra Musa onun işini bitirdi. Bilesiniz ki her firavunun bir Musa’sı vardır.
Ben diyorum ki hak ve halk er geç hakim olacaktır. İnşallah 7 ay sonra seçimlerimiz var. Bu seçimler bizim için çok çok önemli. Hem içerde hem dışarda. Rahat olacağız da ben diyorum ki yüzde 50 değil, ben diyorum ki çıkalım. Şimdi Çayeli’nde yüzde 75’i bulduk. Ben diyorum ki niye yüzde 75 olsun? Ama sadece Çayeli’nde de kalmayalım. Çayeli’nin İstanbul’u var, Ankara’sı var, İzmir’i var. Nerede Rizeli varsa onlara ulaşmamız lazım. Geometrik karşılığı olacak bunun. İnşallah el ele vereceğiz.
‘KENDİ GÖBEĞİMİZİ KENDİMİZ KESECEĞİZ’
Birileri güçlü Türkiye istemiyor. Biliyorlar ki güçlü Türkiye olursa tarih yeniden ayağa kalkacak. Öyleyse kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz. Çok çalışıyoruz daha da çalışacağız. Nasıl ki Ovit Dağı’nı deliyorsak, Erzurum’a ulaşıyorsak, inşallah önümüzdeki engelleri de böyle aşacağız. Biz Ferhat’tan ilham aldık. Ferhat nasıl dağları deldi de Şirin’e ulaştıysa, biz de dağları deliyoruz ve milletimize ulaşacağız.
Burada Hasibe Nine varmış, nerede Hasibe Nine? Hasibe Nine sen yüz yaşında mısın? Hiç benzemiyorsun. Konuşmamı bitireyim de elini öpeyim.