AK Parti Genel Başkanı ve Baş
bakan Recep
Tayyip Erdoğan,
CHP Genel Başkanı Deniz
Baykal'ın, artık vatandaşların hastanelere yeşil
kart yerine nüfus cüzdanıyla gidebileceğini söylediğini ifade ederek, ''Sayın Baykal senin işin neye benzer biliyor musun, kusura bakma da eşeğin gözüne afedersin, yeşil gözlüğü takıp, samanı yeşil çimen diye yedirmeye benzer. Artık bu millet bunları yutmuyor'' dedi.
Vatandaşların 3
Kasım seçimlerinde yanlış
hesap yapanlara dersini verdiğini ifade eden Erdoğan, alandakilerden yanlış hesap yapanları bira daha karşılarına çıkamayacak şekilde geri göndermelerini istedi.
Diğer partilerin
Edirne'yi bir hudut kapısı olarak gördüklerini, kendilerinin ise bir merkez kabul ettiklerini anlatan Erdoğan, kendilerinden önceki
koalisyon hükümeti döneminde Edirne'nin
mağdur olduğunu kaydetti.
Erdoğan, ''40 milyar doları hortumlayanların 22
bankayı boşaltanların özellikle içlerinden birinin Edirne'de binlerce insanımızın canını nasıl yaktığını iyi biliriz. Kusura bakmayın biraz açık konuşmak istiyorum. Babasının adresini söyleyemeyen o sütten çıkmış ak kaşığın oy istediğini biliyorsunuz değil mi?
İmar Bank kazandırır reklamını hatırlıyorsunuz değil mi, 22 bankanın boşaltıldığını ve fona devredildiğini hatırlıyorsunuz değil mi/ Deveyi hamuduyla götüren o mirasyedileri biliyorsunuz değil mi'' dedi.
Hortumlanan 40 milyar doların milletin cebinden çıktığını ifade eden Erdoğan, bunun cevabının 22 Temmuz'da verilmesi gerektiğini, devleti milleti zarara uğratanlara ve bunlara şemsiye olanların hala
halkın huzuruna geldiğini kaydetti.
Bazı gerçeklerin çok çabuk unutulduğunu dile getiren Erdoğan, milletin oyunu kimliklere değil,
hizmete vermesi gerektiğini söyledi. Erdoğan,''MHP-
ANAP-DSP koalisyonu döneminde 40 milyar doların 22 banka vasıtasıyla hortumlanırken niçin Sayın Bahçeli'nin sesi çıkmadı? DSP'nin de sesi çıkmadı. Yılmaz'ın da sesi çıkmadı. Neden? Çünkü bunlara göz yumdular. (Efendim işte bağımsız kurullar var). Geç o işi... Niçin bu devirde bir tane banka fona devredilmedi?'' diye konuştu.
Erdoğan, göreve geldiklerinde
Ziraat, Halk ve Vakıf Bank'ın zarar eder durumda olduğunu, bugün düşük
faizle
kredi verebildiğini anlattı. ''Sayın Baykal konuşuyor. İşte rakamlar ortada'' diye devam eden Erdoğan, ''Benim Edirneli kardeşim
Allah aşkına bu Baykal'ın neyine oy verecek. Hangi icraatına oy verecek?'' dedi.
ENFLASYON
Kavgacı koalisyon günleri ve yüksek faiz ateşin herkesi yaktığının unutulmadığını, yüksek enflasyonun hatırlandığını kaydeden Erdoğan, kendilerinin milletin efendisi değil, hizmetkarı olduklarını dile getirdi. Göreve geldiklerinde enflasyonun ''canavar'' olarak nitelendirildiğini, artık tek haneli rakama düştüğünü ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti:
''Sayın Baykal çıkmış kuru sıkı atıyor. Sayın Baykal, biz siyasetçiyiz. Senin cemaziyelevvelini biliriz. Sen bu
ülkede ne zaman bakan olduysan... Zaten bu millet sana başbakanlık vermez, o işi geç, onu unut. 1995'te
Başbakan yardımcısıydı, enflasyon yüzde 76 idi. Şimdi ne diyeyim ben? CHP'ye oy vermeye hazırlanan kardeşim başını iki elinin arasına alıp da düşünmeyecek misin? Böyle bir enflasyon dönemi yaşadı. Ama AK Parti geldi şu anda bunu yüzde 8.6'ya düşürdü. Yüzde 30 ile devraldık. Şimdi bakın neredeyiz. Sayın Baykal ülke yönetmesini bilmez. Her zaman söylüyorum hayatında 2
koyun gütmedin, bu işi yapamazsın.''
MAZOT VE EKMEK KARNELERİ
Erdoğan,
Antalya Korkuteli'nden bir çiftçinin kendisine mazot
karnesi verdiğini ifade ederek, alandakilere karneyi gösterdi. ''Bu gördüğünüz karne mazot karnesidir. Şimdi biliyorsunuz Sayın Baykal da mazotçu türedi, o kafileye katıldı. O da mazotçu'' diyen Erdoğan, Baykal'ın
Enerji Bakanlığı yaptığını, ''yokları sattığını'', mazot bulamadığını söyledi.
''Bunlar geldikleri zaman bereket gider'' diye sözlerini sürdüren Erdoğan, açılan bir pankarta işaret ederek, ''Karneciye, ipçiye, mazotçuya, hortumcuya oy yok diyor vatandaşım'' dedi
Erdoğan, 1946 yılına ait bir ekmek karnesini göstererek, bu karnenin üzerinde ''CHP'' yazdığını, kendisinin belgeyle konuştuğunu ifade etti. Erdoğan, alandakilere bir nüfus cüzdanı da göstererek, bunu da kendisine bir vatandaşın verdiğini, 1944 yılında ''gaz verildi'' denilerek mühürlendiğini kaydetti. Erdoğan, şöyle konuştu:
''Şimdi çıkmış meydanlara diyor ki bak, artık benim vatandaşım yeşil kartla hastaneye gitmeyecek. Arka cebinden nüfus kağıdını çıkarıyor. Bununla gidecek diyor. Sayın Baykal senin işin neye benzer biliyor musun, kusura bakma da eşeğin gözüne afedersin, yeşil gözlüğü takıp, samanı yeşil çimen diye yedirmeye benzer. Artık bu millet bunları yutmuyor.''
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, ''Baykal
iftira atar,
kriz uzmanıdır. Alanı odur. Sayın Bahçeli'nin alanı da
kavga uzmanıdır. Alanları bu. İşte bakın ben size yaptıkları iftiralar sebebiyle onlar hakkında konuşuyorum. Ama bunun dışında yaptıkları yok'' dedi.
Konuşmasında, sosyal güvenlik reformunu çıkardıklarını ancak bunu CHP'nin
Anayasa Mahkemesi'ne götürdüğünü ve ertelendiğini anlatan Erdoğan, bu yasanın er veya geç çıkarılacağını kaydetti.
Sağlık reformuyla hastaneler arasında ayrım kalmadığını, istenilen hastaneye gidilebildiğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
''AK Parti hizmet konuşuyor. Yaptıklarını anlatıyor. Onlar size ne anlatıyor? Sayın Baykal iftira atar, kriz uzmanıdır. Alanı odur. Sayın Bahçeli'nin alanı da kavga uzmanıdır. Alanları bu. İşte bakın ben size yaptıkları iftiralar sebebiyle onlar hakkında konuşuyorum. Ama bunun dışında yaptıkları yok. Onların yaptığı bir şey yok. Onlar sadece cek, cak diyor. Olacak, gelecek, gidecek. Geç o işleri.
22 banka fona devredildi. Bununla kalmadı, bir de oradaki dönen dolaplardan sonra, İmar Bankasının sahibi... Madem baban doğru niye kaçak? Dürüst, niye kaçak? Kardeşin niye kaçak? Gelsinler yargılansınlar. Niye gelemiyorlar?''
''BEN SENİN KARDEŞİNİ ÇAĞIRMADIM''
Erdoğan, ''İmarzedelere'' 9 katrilyon ödediklerini ifade ederek, Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan'a yönelik şu eleştirilerde bulundu:
''Senin baban, kardeşin dürüst öyle mi? Sen önce gel şu 9 katrilyonu bir öde ondan sonra boyunu posunu bir görelim, 1 YTL'ye mazotu nasıl vereceksin anlayalım.
Milletin kesesinden zenginlik olur mu? Sen milleti soyup soğana çevirmişsin 9 katrilyon, çıkmış konuşuyorsun.
Bu ara çıkmış bir şey daha konuşuyor. 'Benim kardeşimi başbakan çağırmış' diyor. Ben senin kardeşini çağırmadım. Ben
Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanıyım. Ben bir
kasaba yönetmiyorum, 780 bin kilometrekarelik Türkiye'yi yönetiyorum. Sen kardeşini bırak da sen kaç kere
Türkiye Cumhuriyeti Başbakanından randevu talep ettin, acaba randevu alabildin mi? Yazılı randevu talepleri var, alamadı. Niye alamadı? Çünkü onun muhatabı ben değilim. Yaptıklarını biliyorum fakat birkaç kez yine de dedim ki ilgili bakan arkadaşlarıma gitsin müracaat etsin, gitsin onlar kendisiyle ilgilensin. Ama onu da kabul etmedi. Kardeşi ise ÇEAŞ ve Kepez'deki gelişmeleri duyunca bunun için görüşme talebinde bulundu. Kendilerine dedik ki burayı ödemeden asla.
Şimdi tutturmuş 2 gün kala bir şeyler açıklayacakmış. Ya ben senin kardeşinle görüştüm sen neyi açıklayacaksın? Kardeşinin sana söylediği yalanları mı anlatacaksın? Hangi belgeyle konuşacaksın, neyi konuşacaksın? Türkiye Cumhuriyetinin başbakanı yalan söylüyor, senin kardeşin doğru söylüyor öyle mi? Kimse onu yutmaz, hele benim milletim hiç yutmaz.''
GAZETE İLANLARI
Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin de iktidarlarına ''IMF'ci'' dediğini dile getirerek, Bahçeli'nin de bulunduğu hükümet döneminde IMF'den 33 milyar dolar borç alındığını, kendilerine 23.5 milyar borç bıraktıklarını, şimdi bu borcu 8.5 milyar dolara düşürdüklerini anlattı.
Türkiye'nin geçmişte yüzde 63 faizle borçlanırken, şu anda bu oranın yüzde 18'in altına indiğini belirten Erdoğan, şunları söyledi:
''Şimdi Sayın Baykal, aynen Bahçeli gibi o da bir yanlışa düştü. Dün
gazetelere ilan vermiş 'Tayyip'in karnesi' diye. Anlamaz ekonomiden hiç. İnanın anlamaz. Orada borçlanma faizini yüzde 19 küsur olarak gösteriyor, reel faiz diyor. Vah zavallı vah... Reel faizin ne olduğunu bilmiyor. Önce Sayın Baykal senin kılavuzun kim bilmiyorum. Kılavuzu karga olanın.... İşte bilirsiniz. Bir defa reel faiz, enflasyon ile nominal faizin, bileşik faizin arasındaki farktır. Dolayısıyla şu anda Türkiye'de reel faiz yüzde 10'un altındadır.
Cuma akşamı son borçlanma faizimiz yüzde 17.8'e düştü. Battıkça batıyor. milletim bunu görsün. Böyle dürüst davranmayan, iftiralar üzerine kurulu bir
kampanya götürüyorlar. Çok daha çirkini var. Türkiye'nin borcunun 403 milyar dolar olduğunu söylüyor. Dürüst ol.''
Bunların hepsini canlı yayında cevapladığını, bu akşam da bunları tekrar anlatacağını kaydeden Erdoğan, ''Maalesef Türkiye'yi hamuduyla götürmek isteyenler var. Biz hamuduyla götürmek isteyenlere müsaade edemeyiz. Tüyü bitmemiş yetimin hakkını yemek ve yedirmek asla bizim kitabımızda olamaz'' dedi.
''MİTİNG YAP, KAÇMA...''
Erdoğan, DSP-ANAP-MHP koalisyonu döneminde
Merkez Bankası döviz rezervlerinin azaldığını, çalışanlardan kesilen 13,5 katrilyon liralık nemanın ödenemediğini, bunları kendi iktidarlarının ödediğini anlattı. Erdoğan, ''6 gün sonra inşallah boylarının ölçüsünü alacaklar'' dedi.
Vatandaşın kimi isterse onun Cumhurbaşkanı ve Başbakan olacağını, kimi isterse onların milletvekili seçileceğini dile getiren Erdoğan, Türkiye'nin gerici, çağdışı, demokrasiyi içine sindirememiş tutumu haketmediğini söyledi. Erdoğan, ''Ama şimdi meydanlarda boylarının ölçüsünü alıyorlar. Ben Sayın Baykal'a diyorum gel İstanbul'a miting yap, kaçma. Gel İzmir'de miting yap, kaçma, gel Ankara'da miting yap, kaçma. Ben şu anda 45'inci mitingimi yapıyorum'' dedi.
''Halkın bizden oy istemeyin, bize gelmeyin'' dediğini ifade eden Erdoğan, ''İşte geçen gün Tunceli'ye gitti, yuhalandı. Ve oradan eli boş döndü. Bir de dürüst, doğru konuşmuyor. Bakıyorsun kuru sıkı atıyor. Bazı konuları da bilmiyor. Bu hükümet buraya bir şey yaptı mı diyor. Bari dersine çalış da git. Tunceli'ye yapılmış çok şeyler var, bugün
Milli Eğitim Bakanım orada. Bu hükümetin neler yaptığını Tunceli'ye anlatacak'' diye konuştu.
Hükümetlerinin neler yaptığının ortada olduğunu ve kimseye yutturamayacaklarını kaydeden Erdoğan, ''Çünkü bizim meşruiyet kaynağımız halk ama bunlarınki halk değil. Bunlar bazı kurumlardan meşruiyet almaya çalışıyorlar. Bizim meşruiyetimiz kaynağınızın madem biz değiliz o zaman bize gelmeyin diyor halk. Siz gidin karanlık odalardan oy alın diyor. Nitekim 22 Temmuz'da da inşallah boylarını ölçüsünü alacaklar'' dedi.
Duble yol, kişi başına gelir ve
ihracat rakamları ile KÖYDES projesindeki ilerlemelerden söz eden Erdoğan, vatanperverlik ve miliyetçiliğin bu olduğunu ancak hizmetlerinin görülmek istenmediğini kaydetti.
AA