Erdoğan,
Finlandiya'ya hareketinden önce
Esenboğa Havalimanı'nda, basın mensuplarının sorularını
cevapladı.
'Atina'da katılacağınız bir zirve var.
İsrail katılırsa siz katılmayacağınızı söylediniz. İsrail'in katılması mı söz konusu?' yönündeki soruya
Başbakan Erdoğan, "Birinci soruyla ilgili olarak
Netenyahu'nun Yunanistan'a gideceği istikametinde bize haber geldi. Bu haber üzerine
Dışişleri Bakanlığımıza bunu söyledik. Görüşmeleri yapın. Eğer Netenyahu zirveye katılacaksa o zaman orada benim olmam söz konusu değil. Bize gelen
Malta Başbakanı ve ana konuşmacı olarak bizim davet edilmemiz istikametindeydi. Son anda katılmayacağına dair haberi aldık. Dolayısıyla şu anda yeni bir gelişme olmazsa, Yunanistan'daki bu zirveye katılacağım. Son durum bu." diye cevap verdi.
ÜSTÜN ZEKALI ÇOCUKLAR
"Yetenekli ve üstün zekalı çocukların İsrail tarafından toplandığına ilişkin" bir milletvekilinin iddialarının hatırlatılması üzerine Erdoğan, şu cevabı verdi: "Halide Hanım'ın yapmış olduğu açıklama bana gelmiş böyle bir bilimsel, kesin tespit söz konusu değil. Halide hanım neye göre söyledi bilemiyorum. Bizde böyle bir tespiti ancak İçişleri Bakanlığımız yapar. Bize şu ana kadar gelmiş herhangi bir bilgi söz konusu değil. "
UYUM YASALARI
'Referandum paketinde YAŞ kararlarının yargı denetimine açılması önemli bir yer tutmuştu. Bin 837
subay uzaklaştırılmış. Onlar bir uyum yasası gerektiğini ifade ediyorlar. Bu konudaki düşünceniz ne?' sorusuna ise Erdoğan, "Şu anda uyum yasalarıyla ilgili çalışmalar yapılıyor. Bir çıksın, ondan sonra gerekli olan durum nedir biliriz, onun üzerinde bizim çalışma imkanımız olmadı. Teknik kadrolar çalışmalarını yapıyor. Bize getirecekler, ondan sonra gerekeni yaparız." diye cevap verdi.
HSYK SEÇİMLERİNE YÖNELİK ELEŞTİRİLERE CEVAP VERDİ: GÜLÜP GEÇİYORUM
HSYK
seçimlerine yönelik eleştiriler ve
YARSAV'ın bu konudaki çağrısının hatırlatılması üzerine Erdoğan, şu cevabı verdi: "Değerli arkadaşlar, bilemiyorum, siz nasıl değerlendiriyorsunuz da ben tabi böyle bir yaklaşım tarzına sadece gülüp geçiyorum. Çünkü Türkiye'de 12 bine yakın savcı, hakim, bir seçime gidiyor ve oy kullanıyorlar. Oy kullandıkları insanlar, Türkiye'nin değişik yerlerinden birinci derece hakim. Bunun içerisinde Edirnesinden tut, ta Rizesine kadar birinci derece hakimler var. Toplamda, gerek adli, gerek idari, 200'e yakın
aday vardı. Bu adayların içerisinden böyle bir seçim yapılıyor. Bu seçimin neticesinde 7 asıl adli, 3 de asıl idari olmak üzere 10 isim seçiliyor. Bu seçimin, bu şekilde bittikten sonra böyle bir yakıştırma içerisine giriyorlar. Bu seçilenleri de YSK başkanı bizzat kendisi açıkladı. Burada herhangi bir, ne
Adalet Bakanlığı'nın ne farklı bir şekilde dahli olması söz konusu değil.
YARSAV, kendisi, böyle bir gayretin içerisinde olmasını meşru olarak gösterdi. 'Biz aday değiliz' dedi ancak adayları vardı, üyeleri içinde vardı. Adalet Bakanlığı'nın böyle bir çalışmayı yapması söz konusu olmaz ama Adalet Bakanlığı içinde bir iki tane hakim aday olmuştur, bu da onların yasal olarak, en
doğal, tabi hakkıdır. Yasal olarak bir engel söz konusu değildir. "
Seçim
modelinin
Anayasa Mahkemesi tarafından da onaylandığını hatırlatan Erdoğan, "
CHP oraya taşıdığı halde,
Anayasa Mahkemesi'nin de bu model hakkında kararı neticesinde seçime gidilmiştir. Adalet Bakanlığı'nda olan her görevlinin
Yargıtay'a da
Danıştay'a da
seçilme hakkı var ayrıca. Birçok üyenin Adalet Bakanlığı'ndan gelip geçtiğini görürsünüz."
NECMETTİN ERBAKAN'IN GENEL BAŞKAN SEÇİLMESİ
"Necmettin Erbakan'ın 80 yaşından sonra siyasete girmesini nasıl değerlendirirsiniz? Aradınız mı,
mesaj gönderdiniz mi?" şeklindeki soruya ise Erdoğan, "Bu şekilde bir soruya benim vereceğim cevap hayırlı olsun demektir. Mesajı da arkadaşlarımız geçmişler. Durum budur, tablo budur. İnşallah biz de en kısa zamanda telefonla arayıp kendilerini
tebrik ederiz."
Erdoğan, bir soru üzerine,
Irak Başbakanı Nuri El Maliki'nin
Perşembe günü Türkiye'ye geleceğini ve yemekte bir araya geleceklerini ifade etti.
"BAĞCI CHP OLSUN"
Başörtüsüyle yasağı ile ilgili partiler arasındaki görüşmelerin yarın başlayacağının hatırlatılması üzerine Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuyu
referandum sürecinde devamlı gündemde tuttuğunu ifade etti. Erdoğan, şöyle cevap verdi:
"İşin
inanç, eğitim özgürlükleri boyutu var. Batıyı inceleyelim, Amerika'dan tüm
Avrupa ülkelerine varıncaya kadar bunların da incelemesi yapılabilir. Nasıl bakıyorlar bu işe. Kendi değer yargılarımız açısından olayı değerlendirmeli. Hiç
vakit kaybetmeden bu sorunu artık masadan kaldırıp atalım. Baktık ki hala oyalama devam ediyor. Kızılcahamam'da artık arkadaşlarımıza gerekli talimatları verdik. Grup başkan vekilleri olarak ana muhalefet partileri olarak randevu talep edin, ardından MHP, BDP onlardan randevu talep edin ve müşterek bir çalışma bu alanda yapılsın. Bu çalışmayı olgunlaştırdıktan sona hemen adım atalım, önümüzden bu sorunu kaldırıp atalım. Bu görüşmeler neticesinde ortaya hangi tablo çıkacaksa bunu da paylaşacağız. Kimse buna bir
AK Parti projesidir diyemez, dememeli. Grubu bulunan partiler olarak adımı atalım. Kimse de birbirini suçlamasın. Biz AK Parti olarak bağcıyla işimiz yok. Biz üzümü yemek istiyoruz. Bağcı gerekirse CHP olsun, biz ne gerekiyorsa ona hizmette her türlü desteği verelim ve bu sorunu da ortadan kaldıralım."
CHP Genel Başkan Yardımcısı Hakkı Süha Okay'ın açıklamalarının hatırlatılması üzerine Erdoğan, "Bunların hepsi o söylediğimiz zeminde konuşulacak, tartışılacak konulardır. Türkiye'nin gündemine kamusal alan ne zaman girmiştir. 7 yıl öncesini göreceksiniz. 7 yıl önce Türkiye'de bu konuyla ilgili kamusal alan diye bir ifade kullanılmamıştır. Daha sonra gündeme girmiş, tartışılmaya başlanmıştır. Kamusal alan neresidir. Bunların hepsi tartışması yapılır.
Özgürlükler nereye kadar var. Özgürlükler açısından kamusal alanın özgürlükleri kısıtladığı alan neresidir. Bunları da görmemizde fayda var diye düşünüyorum."