Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan,
Başbakanlık Merkez Bina'daki
terör toplantısının ardından yaptığı açıklamaya,
başsağlığı dileyerek başladı.
Erdoğan, "Rabbimden
Hakkari'nin
Çukurca ilçesinde vatan savunması esnasında şehit düşen güvenlik görevlilerimiz için rahmet diliyorum. Mekanları
cennet olsun.
Milletimizin her bir ferdine, şehitlerimizin yakınlarına, Türk Silahlı
Kuvvetlerimize
sabır ve başsağılığı diliyorum. Yaralı kardeşlerime Allah'tan acil şifalar diliyorum. Çatışma bölgesi Çukurca'dan son teyit ettiğimiz haberlere göre, şu an itibariyle 24 Mehmetçiğimizi şehit verdik, 18 askerimiz de yaralı durumda. Şu an itibariyle bölgede uluslararası hukukun öngördüğü sıcak takip dahil olmak üzere geniş çaplı operasyonlar devam ediyor" diye konuştu.
Bu acı hadisenin akabinde bugün yapmayı öngördüğü
Kazakistan ziyaretini iptal ettiğini hatırlatan Başbakan Erdoğan, ilgili bakanlar, Genel
kurmay 2. Başkanı
Orgeneral Hulusi Akar,
Jandarma Genel Komutanlığı Kurmay Başkanı Korgeneral Fikret Demirtaş ve
MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın katılımıyla detaylı bir değerlendirme toplantısı gerçekleştirildiğini söyledi.
Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarının bölgede değerlendirmelere devam ettiğini, kendileriyle haberleştiklerini de dile getiren Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ben bugün burada özellikle şu hususu aziz milletimle paylaşmak istiyorum.
Türkiye düşmanları şunu çok ama çok iyi bilmek durumundalar; Türkiye,
Sarıkamış,
Çanakkale ve
Kurtuluş Savaşımız başta olmak üzere şehitlerimizin aziz ruhları üzerinde inşa edilmiş bir ülkedir. Bu toprakların her karışı şehit kanlarıyla yoğrulmuştur, şehit kanlarıyla sulanmıştır. Bu topraklar bu şekilde aziz vatan olmuştur. Bayrağımız rengini şehitlerimizin al kanından almıştır.
Vatan da
bayrak da bizim için namustur, şereftir. Uğruna her bir vatan evladının can vereceği kadar kutsaldır. İçerden ve dışardan hiçbir saldırıya
boyun eğmeyeceğimizi, hiçbir şekilde geri adım atmayacağımızı, vatan toprağının tek bir zerresini dahi feda etmeyeceğimizi, dostun da düşmanın da çok iyi bilmesi, anlaması ve idrak etmesi gerekir. Bu ülkenin birliğine, dirliğine, bütünlüğüne kast edenler karşısında her zaman için bu milleti bulacaktır ve bugüne kadar iktidarıyla, milletiyle bir milim dahi geri çekilmedik, çekilmeyeceğiz."
Erdoğan, "Her kim ki teröre gizli ya da açık
destek veriyorsa, her kim ki terörü besliyor, koruyor yataklık ediyorsa, kim ki teröre müsamaha gösteriyor, terörün kanlı yüzünü örtmek,
terör örgütünün insanlık dışı saldırılarını görmezden gelmek gibi bir gafletin içinde bulunuyorsa tamamı bilsinler ki;
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin nefesi her birinin ensesinde olacaktır. Terör örgütü nereden besleniyor, nereden destek alıyor, kim veya kimler tarafından
teşvik ediliyorsa hepsinden mutlaka ama mutlaka bunun hesabı sorulacaktır" diye konuştu.
Başbakan Erdoğan, teröre karşı uluslararası mücadelede her zaman etkin bir rol oynayan Türkiye'nin, bu
terör saldırısı karşısında da uluslararası toplumdan ve bütün ülkelerden tam ve mutlak bir
dayanışma ve da aktif
işbirliği beklediğini dile getirdi.
Özellikle iki konuya dikkati çekmek istediğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Birincisi, son dönemde yoğunluk gösteren terör faaliyetleri, terör örgütünün birilerinin maşası olduğunu çok net olarak ortaya koymuştur. Terör örgütü, Türkiye'nin huzuruna, kardeşliğine ve istikrarlı büyümesine kast eden odakların taşeronu olduğunu bu son olaylarla bir kez daha göstermiştir.
İkinci husus, terör örgütü bu son saldırılarla toplumu
tahrik etmek, provokasyon yapmak, zihinleri bulandırmak ve milletin hassasiyetlerini kaşımaktan başka bir hedefi olmadığını da açıkça ortaya koymuştur.
Anne karnındaki bebeği katledecek kadar güzü dönen, sokaktaki 4 yaşındaki yavruyu katleden, cami imamlarını, ekmek parası için ter döken işçileri, masum sivilleri öldüren, öğretmen kaçıran,
iş makinesi yakan, mühendis katleden, gösterilerde annelerin, gençlerin ölmesi için temennide bulunan, kendi mensuplarına karşı bile acımasızca şiddet uygulayan, kendi mensuplarını
infaz eden ve bunu ailelerinden saklayan bir örgütün tahrik, tedhiş ve provokasyondan başka bir hedefi yoktur, olamaz.
Aziz milletime sesleniyorum: Bu elim, bu acı hadise karşısında kim ki öfkesine hakim olamaz, kim ki metanetini muhafaza edemezse biliniz ki terör örgütü işte o zaman hedefine ulaşır. Biz, millet olarak tarih boyunca defalarca yaptığımız gibi bu elim hadise karşısında da vakarımızı, metanetimizi, serinkanlılığımızı bozmayacağız. Demokrasinin, özgürlüklerin, insan hak ve hürriyetlerinin, terörün panzehiri olduğunu geçtiğimiz dönemde yaşayarak tecrübe ettik."