Erdoğan, ısrarla Gül'ün Başbakan olmasını isteyen Fehmi Koru'ya "Aklını kendine sakla" dedi.
Abdullah Gül'ün ısrarla başbakan olmasını isteyen Fehmi Koru'nun yazdığı yazılar Başbakan Erdoğan'ı kızdırdı. Erdoğan isim vermeden konuşsa da işaret ettiği isim Star'dan Habertürk'e geçen Fehmi Koru'ydu.
Medyaradar'ın haberine göre, Başbakan'a uyarı dolu yazılar kaleme alan ve birbiri ardına nasihatler sıralayan Koru'ya isim vermeden yüklenen Erdoğan, "Bazı köşe yazarları kendilerine göre bazı ifadelerle bize akıl vermeye çalışıyor, o aklı siz kendinize saklayın" dedi.
Erdoğan, bir televizyon kanalında yaptığı açıklamalarda "Bazı arkadaşlarımızın açıklamaları doğrusu bizi üzüyor" dedi. Cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda kimin başbakan ve AKP'nin genel başkanı olacağıyla ilgili soruyu yanıtlayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"AK Parti'nin şahsım, arkadaşlarımla beraber kurucusuyuz. Ben partinin genel başkanıyım ve biz partimizi bir lider hareket olarak kurduk. Partimizin adımını atmadan, 'erdemliler hareketi' diye başladık. Oradan partinin oluşumuna geldik. Dolayısıyla biz, eğer belli yıllara hitap edecek bir partiyi kurmuşsak, o zaman şu anda parlamentoda tek parti, tek başına iktidar olamayan partilerin düştüğü duruma düşeriz. Zaman zaman bazı arkadaşlarımızın bazı açıklamaları oluyor, bunlar doğrusu bizi üzüyor. Bu konuda açıklamalara girmek istemiyorum. Bunlar, AK Parti'nin bugüne kadar yapmış olduğu, ortaya koymuş olduğu icraatlar, köşe yazarlarının verdiği nasihatlerle olmamıştır. Bazı köşe yazarları kendilerine göre bazı ifadelerle bize akıl vermeye çalışıyor, o aklı siz kendinize saklayın. Bizim partimizin Merkez Karar Yönetim Kurulu vardır, MYK'sı vardır. Biz, buralarda A'dan Z'ye atacağımız her adımın istişaresini yaparız ve kararımızı da ona göre veririz.
"Kim dedi sana öyle çalışır diye"
Eğer bize yardımcı olacaksanız, bunu köşenizden vermeye gerek yok, randevulaşırız, otururuz, konuşuruz bunu yaparız. Ama öyle şeyler yazılıyor ki, partimizin içinde olmayan şeyler, varmış gibi gösteriliyor. Örneğin, 'Erdoğan da bundan önceki cumhurbaşkanları nasıl çalıştıysa, öyle çalışacak'. Kim dedi sana öyle çalışır diye. Benden önceki başbakanların çalıştığı gibi mi çalıştım ben. Eğer benden önceki başbakanların çalışmış olduğu gibi çalışsaydım şu anda, Türkiye Cumhuriyeti'nin geldiği noktaya bu ülke gelemezdi."
"Cumhurbaşkanı omuz omuza verecek"
Tüm bunlara baktığınız zaman bunlar öyle durup dururken olmuyor. Ama bazıları bunu kabullenemiyor, rahatsız oluyor. Onun için de 'diğer cumhurbaşkanları nasıl çalıştıysa, Erdoğan da böyle çalışacak'. Hayır arkadaş. Allah nasip eder de milletim bize bu görevi verirse, nasıl bir cumhurbaşkanı örneklemesi yaptığımızı göreceksiniz. Çünkü biz eğer öncekilerin daha önüne gidemiyorsak zaten o zaman bu göreve gelmenin bir anlamı yok. Bazılarının ağırına gidiyordur ama kusura bakmasınlar. Ben Abdullah Gül kardeşimi tenzih ederim. Biz Çankaya'ya kalkıp da bir vitrin süsü seçmiyoruz."
Fehmi Koru ne demişti?
17 Temmuz tarihinde "Tayyip Erdoğan'dan sonra yine Tayyip Erdoğan mı?" başlıklı yazısında Koru söyle demişti:
"Herhalde koşan ve terleyen aktif bir Cumhurbaşkanı göreceğiz Anayasada seçildiği takdirde; ancak edeceği Anayasal yemine sadık bir Cumhurbaşkanı olacaktır Tayyip Erdoğan...
Kendisinden sonrası?
Bu sorunun sıkça sorulmasının sebebi, müdahaleci olacağı kanaatidir Tayyip Erdoğan'ın müdahalecilik bir veri kabul edildiği bu durumdan gocunmayacak adaylar Üzerinde duruluyor; kendi iki ayağı üzerinde duracağına inanılan isimlere ise şans tanınmıyor.
Öyle değil mi? Denklemden müdahalecilik verisin Erdoğan sonrasıyla ilgili siyasi ortam tasavvurunu daha sağlıklı kurabildiğinizi göreceksiniz...Keşke kendisi bunun işaretini şimdiden vermeye başlasa... Seçilmesini daha da kolaylaştıracağına eminim..."
Abdullah Gül uyarısı
Fehmi Koru, yine bir başka yazısında Başbakan Erdoğan'ın Abdullah Gül konusunda uyarmıştı.
"Bu seçimleri kazanırken, birilerinin verdiği o tür akıllarla değil, meşveret ettiğimiz arkadaşlarımızla, MKYK'mızla, MYK'mızla, milletvekili arkadaşlarımızla yaptık. Her konuda kim daha otoritedir, kim daha bize yardımcı olabilecektir, onları davet ederek, onlarla bu işleri yaptık. Bu istişarelere önem vermemiş olsaydık buralara gelemezdik. Çoğu zamanlar bu ülkeyi batıranlar, bizim için güya 'yol göstericiymiş' gibi ifade edilmek istendi. 'Filanca gelmiş de onun programı uygulanıyor mu' falan gibi yaklaşımlar yaptılar. Ne alakası var. Eğer onların programı bu ülkede faydalı olsaydı 3,5 senede iktidarı bırakıp, kaçıp gitmezlerdi. Niye kaçıp gittiler, niye yürütemediler? Bir Gölcük depreminin altında kaldılar, Sakarya depreminin altında kaldılar, Düzce depreminin altında kaldılar, kalkamadılar altından. Ama biz hamdolsun Simav, Bingöl, Van depreminde bir yılda oraları ayağa kaldırdık. Ekonomi, eğitimde, sağlıkta, ulaşımda, enerjide geldiğimiz durum ortada.