"Bu
cinayetleri tasarlayanlar kan dökerek, ondan sonra bakıyorsunuz, laubali şekilde özür dilemeler falan. Kimi aldatıyorsunuz yahu kimi? Bunlarda samimiyet yok, bunlar cinayet şebekesi olarak buradan
rant elde ediyorlar.
Başbakan sert konuşuyorsun diyorlar. Ciğerim yanıyor ciğerim yanıyor neyin sertini konuşuyorum."
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan, ''Evvelsi gün, Batman'da
araç taranıyor,
baba yaralanıyor, hamile kadın, Mizgin Hanım şehit oluyor, 8 aylık yavrusu hastanede, 4 yaşındaki kızı Sultan da şehit oluyor. Bu örgütün bir insani değere inandığını hangi vicdan sahibi söyleyebilir. Bunun kültürel haklar mücadelesiyle ne alakası var? Yakından uzaktan ne alakası olabilir? Sizin kültürünüz, size acımasızca insanları öldürme yetkisini nasıl veriyor? Ben böyle bir kültürü tanımıyorum, böyle bir kültür olamaz'' dedi.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Bunlarda samimiyet yok, bunlarda dürüstlük yok. Bunlar bu ülkede cinayet şebekesi olarak rant elde ediyorlar. Sadece onlar rant elde etmiyor. Onların uzantısı olanlar da rant elde etmeye devam ediyorlar. Burada siyasi uzantılarını da kastediyorum'' dedi.
Erdoğan, partisinin genişletilmiş il başkanları toplantısında,
terör saldırılarını değerlendirdi.
Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
''
Türkiye bütün şehirleriyle, bütün bölgeleriyle kalkınırken, milletimizin ekmeği aşı büyürken
ihanet odakları da boş durmuyor. Geçtiğimiz günlerde eli kanlı
terör örgütünün saldırıları bir kez daha yüreklerimizi yaktı. Türkiye'ye musallat edilen bu cinayet örgütünün kime, ne zaman ve nasıl saldırdığını çok iyi görmek gerekiyor. Hayata, masumiyete kasteden bu cinayet örgütü ne istiyor? Kim adına, kimin için, neyin karşılığında taşeronluk yapıyor?
780 bin kilometrekarelik vatan topraklarında 74 milyona sesleniyorum: Bunlar
düğün evini cenaze evine çeviriyor. Futbol oynayan, markette evine ekmek alan polisime gelip enseden kurşun sıkıyor veya tarıyor. Siirt'te birlikte bir mutluluğu paylaşmaya, birlikte yemek yemeye giden masum
genç kızlara alçakça pusu kuran bu terör örgütü neyin mücadelesini veriyor?
Savunmasız masum insanlara karşı yapılan bu terörü neyle ifade etmek mümkün? Yüzlerce kurşunla hayatlarının baharındaki evlatlarımızı öldüren bu terör örgütü neyin mücadelesini veriyor? 4 kızımıza, arkadaşlarına sıkılan kurşun sayısı 200'ü buluyor. Şu hale bak... Bu cinayetleri tasarlayanlar kan dökerek hangi emellerine ulaşmış oluyorlar? Ondan sonra bakıyorsunuz laubali bir şekilde özür beyanları, bilmem neler... 'Yok bilmem yanlış olduydu, yok bilmem şurayı tarıyorduk'... Kimi aldatıyorsunuz yahu, kimi kandırıyorsunuz?
Bunlarda samimiyet yok, bunlarda dürüstlük yok. Bunlar bu ülkede cinayet şebekesi olarak rant elde ediyorlar. Sadece onlar rant elde etmiyor. Onların uzantısı olanlar da rant elde etmeye devam ediyorlar. Burada siyasi uzantılarını da kastediyorum. 'Sayın Başbakan sert konuşuyorsun' diyorlar. Ciğerim yanıyor ciğerim... Neyin sertini konuşuyoruz? Bu ifadeler, bunların yaptıklarının karşılığını anlatmaya yeterli değil.''
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan, ''Benim
Müslüman din kardeşim olan
Kürt kökenli kardeşlerime sesleniyorum: Bu mabedlerinizi roket atarlarla bombalayan bu örgüte nasıl
destek veriyorsunuz? Bunlara karşı sizler de kalkıp bir direniş ortaya koyacaksınız. Bu, sadece bizim görevimiz değil. Bunu devlet, millet el ele yapmak durumundayız, beraber yapacağız. Bunu beraber yapıp, bunları yalnızlığa mahkum etmek durumundayız'' dedi.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Türkiye bütün felaket senaryolarına rağmen doğru yolda, doğru menzile ilerlemektedir. Demokrasi yolunda, hukuk ve hakkaniyet yolunda geriye tek bir adım atmadan yürüyüşümüz devam edecektir'' dedi.
Erdoğan, partisinin genişletilmiş il başkanları toplantısında, Türkiye'de
demokrasinin, hukuk düzeninin daha kuşatıcı olması için uzun ince bir yolda Türk milletiyle birlikte mesafe almaya devam ettiklerini belirtti.
Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:
''Bu yoldaki fedakarlıklarınız için hepinize milletim adına teşekkür ediyorum. 'Önce refik, sonra tarik' demiştir büyüklerimiz. Yani önce yoldaş, önce yol arkadaşı sonra yol demişlerdir. Doğru yoldan gitmenin, doğru menzile varabilmenin ön şartı yol arkadaşlarınızın istikamet üzere olmasıdır.
Bizler bu uzun ve meşakkatli yolda milletimiz adına bir emanet taşıyoruz. Bu yolda tökezlemeden yürümemiz mutlaka birbirimize sahip çıkmamıza bağlıdır. Zira, 10 yıl önce yola çıkan bir büyük hareketin mensupları olarak bugün 9 yıllık bir
yönetim tecrübesine sahibiz. Yüzde elli oy alan AK Parti ile bu büyük tecrübeyi mutlaka daha ileri aşamalara taşımak durumundayız. Bunun yolu milletimizle daha çok kenetlenerek, kuşatıcı
siyasetimizi daha iyi anlatarak demokrasimizi daha çok güçlendirmektir.
Türkiye bütün felaket senaryolarına rağmen doğru yolda, doğru menzile ilerlemektedir. Demokrasi yolunda, hukuk ve hakkaniyet yolunda geriye tek bir adım atmadan yürüyüşümüz devam edecektir. Her gün kendimizi yenileyerek, her gün yeniden kuşanarak ülkemize olan sevdamızı tazeleyeceğiz. Yüzde 50 oy aldık, ama yüzde 100'ün emanetinin omuzlarımızda olduğunu unutmayacağız. Hareket noktamızı, milletimizle buluştuğumuz günü, buraya hangi engelleri aşarak geldiğimizi unutmayacağız.''
-''AK PARTİ'NİN BU KADAR KISA BİR SÜREYE ADETA BİR TARİH SIĞDIRDIĞINI BİLİYORUZ''-
AK Parti'nin 10. kuruluş yıl dönümünün geçen ağustos ayında 81 ilde kutlandığını kaydeden Başbakan Erdoğan, geçen süre zarfında Türkiye'yi ve Türk siyasetini doğrudan ilgilendiren önemli gelişmelerin olduğunu söyledi.
Erdoğan, şöyle dedi:
''Sevincimize gölge düşürmek isteyenler içeride ve dışarıda ne yaparlarsa yapsınlar biz bu milletin, bu ülkenin önündeki engelleri kaldırmaya devam edeceğiz.
Ülkemize
hizmet için çıktığımız yolda attığımız her adım bizi ilk adımlarımız kadar heyecanlandırıyor. Nereden nereye geldiğimizin sürekli muhasebesini yapıyoruz. Bir
kibir ve gurur vesilesi olarak değil, geleceğe
emniyet içinde yürümek için bu muhasebeyi yapıyoruz.
AK Parti'nin bu kadar kısa bir süreye adeta bir tarih sığdırdığını biliyoruz. AK Parti bu süre zarfında büyük bir değişimi mümkün kılmış, Türkiye'nin siyasetine damga vurmuştur. Bu başarı öyküsünün siyaset tarihimizde başka bir örneği yoktur. Zira AK Parti, ilk günden bugüne ülkemizin her bölgesinde, her şehrinde kuşatıcı, birleştirici bir siyasetin yegane adresi olmuştur. Geçen zaman millet iradesiyle, AK Parti siyaset çizgisinin ne kadar uyumlu olduğunu, ne kadar ahenkli bir bütünlük oluşturduğunu gösterdi, gösteriyor. Zira, bizim sözümüz milletimizin sözüdür.''
-MUHALEFETE ELEŞTİRİ-
AK Parti hükümetinin bürokratik bir siyaset yapmadığını, siyasetçilerin her gün yenilenmek zorunda olduklarını ifade eden Erdoğan, dünyanın ve hadiselerin hızının ve ritminin gerisinde kalmamak mecburiyetinde olduklarını dile getirdi.
Erdoğan, şunları kaydetti:
''(Efendim ben muhalefetteyim, iktidara cepheden muhalefet ederim) derseniz siyasetin ruhuna ihanet edersiniz. Hiçbir fikir beyan etmeyen, hiçbir
öneri getirmeyen bir siyaset anlayışı olamaz. Unutmayalım ki muhalefet anayasal bir kurumdur. Bir yanlışlık görüyorsanız, doğrusunun ne olduğunu ortaya koyacaksınız, bir öneri getirecek, kendi doğrunuzu söyleyeceksiniz. Ülkesinin itibarını düşürmek pahasına, AK Parti'ye muhalefet edeyim diye Türkiye'ye muhalefet etmenin adı siyaset olamaz.
Siyasette
eleştiri, polemik yok mudur? Vardır. Ama bunun da en az iki şartı vardır. Bir, söylediklerini hakkaniyet çerçevesinin dışına çıkmadan söyleyeceksin, haksızlık etmeyeceksin. İki, eğer siyaset yapıyorsan, misyonunu sadece eleştiri ve polemikle sınırlamayacak, eleştiri ile sınırlamayacak, memleket gündemindeki meselelere kendi doğrularınla çareler önereceksin. Aksi halde havanda su döğmüş olursunuz.''
CANLI İZLEDİNİZ