Başbakan Erdoğan, Gaziantep Şehit Kamil Kültür Merkezi'nde düzenlenen AK Parti Gaziantep İl Başkanlığı Danışma Meclisi'nde yaptığı konuşmada, 2014 mahalli seçimleri sürecinde Gaziantep için bir başka önemli hususun Suriye meselesi olduğunu belirtti.
Suriye'nin oldukça zorlu bir süreçten, acılı ve kanlı bir dönemden geçtiğini ifade eden Erdoğan, ''Yanı başımızda bir insanlık dramı yaşanırken, buna kayıtsız kalmamız, buna sessiz kalmamız, bu insanlık dramını görmezden gelmemiz beklenemez. Biz Ana Muhalefet Partisi CHP'nin yaptığı gibi zalimlerin, diktatörlerin, kendi halkına zulmedenlerin yanında yer alamayız. Onların yanında, onlarla sarmaş dolaş bir fotoğraf veremeyiz'' diye konuştu.
Zulme rızanın zulüm olduğunu, bu ilkeden hareketle yola devam edeceklerini dile getiren Erdoğan, ''Türkiye'yi böyle tarihi bir yanlışın içine biz sürükleyemeyiz. Bu yüzden Suriye'de elini kana bulayan rejimle tüm irtibatımızı kopardık, Suriye halkının yanında yer aldık. Suriyeli kardeşlerimize cömertliğimizin, vakarımızın ve misafirperverliğimizin bir gereği olarak kucak açtık. Yüzlerce yıl süren komşuluğumuzun, kardeşliğimizin, dostluğumuzun gereğini yerine getirdik, getiriyoruz, getireceğiz'' dedi.
-''Suriye, iç işlerimiz kadar önemli bir meseledir''-
Suriye'nin kendileri için sadece dış politikadan ibaret bir mesele olmadığını ve olamayacağını belirten Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:
''Orada bizim kardeşlerimiz, akrabalarımız var. Şam'da, Halep'te, İdlip'te, Hama'da yaşanan her kriz, doğrudan doğruya Şanlıurfa'yı, Gaziantep'i, Hatay'ı, Kilis'i, Mardin'i ilgilendirir. Aynı şekilde Şam'ın, Halep'in, İdlip'in, Hama'nın istikrarı, Şanlıurfa'nın, Gaziantep'in, Hatay'ın, Kilis'in, Mardin'in istikrarıdır. Bu bakımdan Suriye, bizim iç işlerimiz kadar önemli bir meseledir. Bizim bütün çabamız, bütün uğraşımız, bu coğrafyanın tam anlamıyla bir barış coğrafyasına, huzur deryasına dönüşmesidir. Kardeşlerim, binlerce, onbinlerce kilometre öteden gelip Irak'a girenler bu dünyada haklı oluyorsa biz 910 kilometre sınırımız olan Suriye'de eli bağlı, tribünde seyirci olamayız. Gereği neyse bunu yapmamız lazım ve yaparız.''
Gazianteplilere de bunu en iyi şekilde anlatacaklarını ifade eden Erdoğan, ''Suriye'deki bu süreç biliyorum ki buradaki akrabalıklar, ilişkiler suretiyle Gaziantepli kardeşlerimizi çok yakından ilgilendiriyor. Özellikle ekonomik yönden Gaziantep'i etkisi içine alıyor. Suriye meselesi Gaziantepli işadamlarımız, sanayicimiz, ihracatçımız, vatandaşımız için de çok önemli'' diye konuştu.
''Suriye'de yaklaşık 2 yıldan bu yana devam eden bu kanlı, bu zalimane süreçte artık inanıyorum ki sona gelindi. Suriye'de bahar yakındır'' diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
''Suriye'de halkın meşru talepleri doğrultusunda demokratik bir rejim kurulduğunda inşallah iki ülke çok daha yakın, çok daha yoğun bir işbirliği içinde, halkları çok daha yakınlaşmış ve kaynaşmış olarak bir güç birliği yaparak geleceğe yürüyecekler. İşte o zaman biz Hükümet olarak, AK Parti Teşkilatı olarak, Gaziantep Teşkilatı olarak vakur, gururlu, kendisiyle ve ülkesiyle iftihar eden bireyler olarak bu yeni süreçte yerimizi alacağız. Sabredeceğiz. İnşallah sonuca da ulaşacağız.''
-''Partimizin geldiği nokta yüzde 53,6, durumumuz bu''-
Türkiye'ye, Gaziantep'e çok çok güzel sevinçler ve başarılar yaşattıklarına işaret eden Erdoğan, ''Allah'ın izniyle, milletimizin desteğiyle Türkiye için daha büyük hedeflere de birlikte ulaşacağız'' dedi.
Gaziantep Teşkilatı'na yürekten inandığını ve güvendiğini belirten Erdoğan, ''Geride bıraktığımız üç seçim, iki mahalli seçim ve iki referandumda Gaziantep her zaman bize destek oldu, Türkiye'nin değişim ve dönüşümünde önemli bir rol üstlendi. Önümüzdeki süreçte de bu desteğin devam edeceğini biliyorum. Allah yolumuzu, bahtımızı açık etsin'' diye konuştu.
Şu anda Gaziantep'te başta il yönetimi olmak üzere bütün ilçeler, beldelerin salonda olduğunu anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
''Tabii beldeler şu anda burada ama 2014'ten itibaren artık beldeler yok. Burada sizinle paylaşmak istediğim şey şu. Bakınız bir kamuoyu araştırması yapan firma, bizim yaptırdığımız bir araştırma değil, 28 ilde bir araştırma yaptırmış. Ve yaptırdığı araştırmada netice şu. Biz parti olarak muntazaman her ay iki, üç tane araştırma yaptırırız. Yani sürekli olarak kamuoyunun nabzını yoklarız. Ne durumdayız? Ne oluyoruz, geri ileri, sıkıntı nerede? Bütün bunların araştırmasını devamlı yaparız. Ona göre de tedbirlerimizi alırız. Çünkü kurumsallaşmak bu. Bunu yapmanız gerekiyor. Yaptık, yapıyoruz. Şu andaki durumda partimizin geldiği nokta yüzde 53,6, durumumuz bu. Ana muhalefet partisinin durumu ise yüzde 21,7. Onun durumu bu. MHP'nin durumu 12,3, diğer partinin durumu da 7,2. Ve şu anda aralık ayının neticesi. Tabii süreç devam ediyor. Ama bunlar bizi rehavete sevk etmemeli. Çünkü biz Sayın Bahçeli'yi mahcup etmemeliyiz. Ne yapacağız? Çok çalışacağız.
Az önce İl Başkanımız söyledi. Gaziantep'te kaç sandığımız var. Tabii bunlar seçime kadar tekrar değerlendirilerek nüfusun güncellemesiyle bu sayı artar, eksilebilir vs. Ama şu an itibarıyla 3 bin 260 sandık var, takribi söylüyorum, yaklaşık. Bu sandıkların her birinde bizim üç tane ana kademeden görevlimiz olacak, üç tane kadın kollarından görevlimiz olacak, üç tane de gençlik kollarından görevlimiz olacak.''
Bu sırada gençlerin slogan atması üzerine Başbakan Erdoğan, ''Ben sloganları çok severim ama slogan kafi değil'' dedi. ''Kıskananlar çatlasın'' sloganları üzerine de Erdoğan, ''Ben her zaman bir şey söylüyorum, hatırlıyorsunuz değil mi gençler, onlar çatlamasın, onlar da bize lazım, onları da alacağız. Yoksa yüzde 70 nasıl olacak?'' dedi.
-''Aidiyet duygusunu sandıktaki bütün hedef kitleye ulaştıracağız''-
Başbakan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
''Üç kişiden Gaziantep genelinde ne yapar? 9 bin 780 kişi yapar. Kadın kolları için ne yapar? 9 bin 780 kişi yapar. Kadın kolları için ne yapar 9 bin 780 kişi yapar? Ana kademe için ne yapar? 9 bin 780. Toplamda ne yaptı 32 bin 340 kişi. Yani bu ne demektir? Bizim 32 bin 340 kişilik bir görevli, hareket halinde diri bir teşkilat yapımız olacak. Peki bunlara il teşkilatımız ne yapacak? Diyecek ki 'Gel bakalım, her sandık için hedef kitlen var senin.' Nedir bu hedef kitle? Faraza 150 kişi sandıkta seçmen olduğunu düşünelim, ben şu anda rastgele veriyorum, 50 seçmen ana kademeye, 50 seçmen kadın kollarına, 50 seçmen gençlik kollarına ve bu 3'er kişiye bu 50 seçmen ne olacak, dağıtılacak. Bu 50 seçmeni bu 3 kişi listesini alacak önüne, bu 3 kişi bu 50'nin üzerinde ne yapacak? Adam adama markajda çalışacak. Ana kademe için böyle, kadın kolları için böyle, gençlik kolları için böyle.
Tek tek aralarında paylaşım yapabilirler, birebir bunu yürütür ve belli aralıklarla da bu 50 kişiyi icabında evi müsait olan evde, teşkilatlarda günler ayarlanabilir teşkilatlarda vs. bu tür toplantıları yapmak suretiyle bir araya geleceğiz ve onlara neler yaptığımızı, hizmetlerimizi anlatacağız. Soruları kendilerinden alacağız, cevaplarımızı vereceğiz. Üye olmayan varsa bunların içinde onları da üye yapacağız.''
Bu üyelik bilincini, mensubiyet duygusunu, aidiyet duygusunu sandıktaki bütün hedef kitleye ulaştıracaklarını anlatan Erdoğan, ''Şimdi tabi bu bazı kardeşlerime zor gelebilir. Arkadaşlar zor değil. İnanç öyle bir güçtür ki tekeden bile süt çıkartır. Bunu unutmayın. Yeter ki inanalım, azmedelim bu işi başarırız'' dedi.
Burada il başkanına birinci derecede görev düştüğünü dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:
''İlçe başkanlarımıza aynı şekilde görev düşüyor. Tabi bütün bunlarla beraber kadın kollarımız aynı şekilde paralel, gençlik kollarımız aynı şekilde paralel kendilerine görev düşüyor. Ne yapacak, takip, takip, takip. 'Görevi verdim' olmaz, takip edeceksin arkadaş. Bu iş yürüyor mu yürümüyor mu? Eğer takip etmezseniz netice alamazsınız. Ama takip ederseniz netice alırsınız. Her hafta yönetim kurulu toplantımız var mı? Bütün birimlerimizin var. Yönetim kurulu toplantısında neticeleri toplayacağız. 'Ne yaptın, yaptın mı toplantını?' 'Yaptım.' 'Neticeyi getir.' Aynı şekilde kadın kolları, aynı şekilde gençlik kolları.
Ve bir de aslında çok daha önemli bir şey var. Ben bir kişiyim. Sandıktaki hedef kitleyi alıyorum karşıma. Zaten o sandıklar bize yabancı değil. O sandıkta oy kullanacak olanlar ya aynı apartmanda oturuyoruz veya aynı sokakta oturuyoruz, yabancı değil. Bunların bir çoğu birbirini tanıyor. Bunların içinden zaten bize oy veren, üye olan varsa onlardan da istifade etmek suretiyle hedef kitleyi ne yapacağız, daha da aza indireceğiz. Bunlara bunu anlatacağız. Birdik iki olduk, hadi bir çalışma daha ikiydik dört olduk, bir çalışma daha, dörttük sekiz olduk. Herkes alacak ya karşısına, bu şekilde o 50'yi markaja alacağız. Ve ben size bir şey söyleyeyim mi seçimden önce seçimin neticesini okursunuz. Ve sandıklardan yüzde kaç oy alacağız bunu görürsünüz. Ben bu çalışmayı sizlerden istiyorum. Ve Gaziantep böylece, inanıyorum ki oy patlamasını yapar.''