Gergin ortamın yumuşatılması gerektiğini dile getiren Elçi, teröre neden olan gerçek nedenlerin ortadan kaldırılmasının ise siyasetin üzerinden geçeceğini ifade etti. Terör örgütünün sivil hedeflere yönelik saldırılarını hiç kimsenin uygun görmediğini vurgulayan Elçi, "Biz masum sivil kesimlerin hedef alınmasını kesinlikle onaylamıyoruz. Bu görüşlerimizi açık olarak, net olarak söylüyoruz." diye konuştu. Elçi, terörle mücadeleden Başbakanın ne kastettiğini bilmediğini söyledi. "Eğer Başbakan terörle mücadeleden hem askeri hem de sivil operasyonları sürdürmeyi kastediyorsa, bu siyasetin önünü de tıkar. Ama teröre neden olan gerçek nedenleri ortadan kaldırmayı düşünüyorsa, bunun da yolu siyasetin üzerinden geçer." diyen Elçi, şöyle devam etti: "Sayın Başbakanın bu konudaki açıklamalarının ben gerçek anlamını şuanda kavramış değilim. Yani bir yandan 'ben operasyonları sürdüreceğim, özellikle sivil operasyonları da yani seçilmiş insanları da tutuklatacağım, bölgeyi gereceğim' anlamındaki faaliyetleri sürdürecekse, siyasette orda işlemez. Onun için herşeyden önce bu gergin ortamın yumuşatılması lazım. Başbakan gerçekten, bu hepimizi rahatsız eden çatışmalı ortamın son ermesini istiyorsa, bunun yolunu yordamını serin kanlılıkla düşünmeli, ona göre davranmalı. Bunun yolu da Kürt halkına güven verici, yani siyasetin yolunu açacaksa hangi nedenlerle siyasetin yolunu açacağını ilan etmesi lazım. Kürtlerin talepleri var. Bu konuda eğer bir açıklama yaparsa toplumdaki gerginliği de azaltır. O zaman siyasetçiler de devreye girer ve bu çatışmalı ortamda ortadan kalkar. Yoksa durup dururken ben bir yandan operasyonları sürdüreceğim, sivil operasyonları da yapacağım, seçilmiş insanı tutuklatacağım, beri yandan da seçilmişlerle görüşeceğim demenin fazla bir anlamı yok." "YEMİN NOKTASINDA OLUMLUYA GİDİYORDUK" Barış ve Demokrasi Partisi (BDP)'nin yemin edip etmeyeceğine ilişkin bir soruya ise Elçi, "Yemin noktasında biz olumluya doğru gidiyorduk. Ama bu hükümet çevresinden bazı açıklamalar, adeta milletvekillerini kışkırtıcı, tahrik edici, rencide edici, özellikle sayın Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı'nın 'gelmezlerse azim işlemi devreye girer' gibi bir tehditi savurması, milletvekillerini Meclise dönmesini değil gelmemesini daha çok teşvik ediyor. Bu konudaki ifadelerden kaçınılması lazım. Sayın Başbakan bugünlerde üstüne düşmesi gereken, hem Kürt toplumunu, hem siyasetçileri, hem de savaşın tarafı olan silahlı güçleri yatıştırıcı bazı açıklamalar yapması lazım." karşılığını verdi.