Genel Kurulu yöneten geçici başkan
CHP İstanbul Milletvekili Oktay Ekşi, birleşimi açtıktan sonra yaptığı konuşmada, 23
Nisan 1920'den bugüne kadar görev yapan tüm
TBMM üyelerini şükranla ve saygıyla, ölenleri ise rahmetle andığını söyledi.
TBMM'nin egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğunu somutlaştıran bir kurum olduğunu vurgulayan Ekşi, geçmiş yasama dönemlerinin hiçbirinde ant içme törenlerinin, milletvekili sıfatını kazanmış adayların tutuklulukları nedeniyle eksik sayıda yapılmadığını ifade etti. Bugün 8 milletvekilinin, milletin kendilerine verdiği görevi yapmaktan mahrum olduğunu belirten Ekşi, ''Böyle bir durumun hem TBMM'nin şerefle dolu geçmişine hem de demokrasimizin ulaştığı gelişmişlik düzeyine aykırı düştüğü kanaatimi tarih huzurunda kayda geçiriyorum'' dedi.
Yoğun, yorucu, zaman zaman da kırıcı bir
seçim kampanyasının geride bırakıldığını ifade eden Ekşi, ''Başta bu seçimden tek başına hükümet kurabilecek güçle çıkan Adalet ve Kalkınma Partisi olmak üzere tüm partileri ve tek tek siz saygıdeğer üyeleri kutluyor, ulusumuzdan aldığımız yetkinin, ona vereceğiniz hizmetlerle taçlanmasını diliyorum'' diye konuştu.
Ekşi, bundan 50 yıl önce en
genç üye olarak TBMM'nin kutsal çatısı altında görev yaptığını, şimdi ise en
yaşlı üye sıfatıyla genel kurulu yönettiğini dile getirdi. Ekşi, 50 yıl önce görev üstlenen kurucu meclisin hukuk ve
siyaset tarihinin en demokratik anayasasını yaptığını belirterek, ''50 yıl sonra bugün toplanan yüce Meclisimiz aynen onun gibi yeni bir anayasa yapma misyonuyla göreve başlıyor'' dedi.
Ekşi, şöyle devam etti:
''Yeni anayasamızın, Cumhuriyetin değiştirilmesi dahi
teklif edilemeyen kurucu felsefesine ve temel değerlerine bağlı bir anlayışla ve gerçek bir uzlaşmayla yapılmasını diliyorum. Ömrünü gazeteciliğe vermiş bir arkadaşınız sıfatıyla bu anayasanın ülkemizdeki ifade ve
basın özgürlüğü tartışmalarına son verecek güvenceler içermesini istiyorum.
Büyük bir ulusun yarattığı büyük bir ülkeyiz. Bu gerçek özellikle bize, çevremizdeki ülkelere örnek olma sorumluluğunu yüklüyor. Bu önemli misyonun hakkını bugüne kadar ülkemizde demokrasiyi yaşatarak verdik.
İslam aleminde bunu yapabilen tek ülkeyiz. Çünkü, demokrasiyi yaşatmanın tılsımına o coğrafyada sadece biz sahibiz. Laik devlet düzeni bu tılsımın adıdır. Yüce Meclisin özellikle yeni anayasa hazırlarken bu önemli gerçeği kutsal bir değer olarak koruyacağından eminim.''