"Kılıçdaroğlu'nun söyledikleri doğruysa ve 17 Aralık'ta Erdoğan-Bilal telefon görüşmesinden sonra, para kamyonla nakledilmişse, ikamet edilen evlerin önünde bir kamyon görüntüsü ortaya çıkarsa, bence bu çok vahim bir durum." diyen Bugün Gazetesi Yazarı Nazlı Ilıcak, her şeye montaj diyenlerin, bu görüntüyü bir dezenformasyon kampanyasıyla boğmaya çalışacaklarını belirtti.
İki muhalefet partisi, iki farklı iddia ortaya attı. Bu iddialar, bir gerçeği mi ifade ediyor yoksa amaç kamuoyunu etkilemek mi, bilemiyorum.
MHP'li Oktay Vural, Başbakan Erdoğan ile Abdullah Öcalan'ın yüz yüze görüşme yaptığını ileri sürüyor. Kemal Kılıçdaroğlu ise Erdoğan'ın evinden, paraların kamyonla taşındığını belirtiyor.
Yüz yüze görüşme hakkında bir şey söylemek zor. Ama bana göre, böyle bir görüşme gerçekleşmiş olsa dahi, barış süreci kapsamında bunu makul karşılamak mümkün. Fakat Kılıçdaroğlu'nun söyledikleri doğruysa ve 17 Aralık'ta Erdoğan-Bilal telefon görüşmesinden sonra, para kamyonla nakledilmişse, ikamet edilen evlerin önünde bir kamyon görüntüsü ortaya çıkarsa, bence bu çok vahim bir durum. Mamafih her şeye montaj diyenler, bu görüntüyü bir dezenformasyon kampanyasıyla boğmaya çalışacaktır. Nitekim bir hafta, 10 gün kadar önce, kampanyanın altyapısı hazırlandı. AKtroller (AK Parti'nin Twitter'daki elemanları) bir zırhlı araba yayınlayıp, "Para bu araçla taşındı" dediler. Sonra bunun montaj olduğunu gösteren kayıtları servis ettiler.
Boşuna "Minareyi çalan kılıfını hazırlar" dememişler. Günlerce önceden bazı kamuflaj tedbirlerinin alındığı ortada.
Gene de Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Kutu kutu değil, kamyon kamyon para taşıdılar" iddiasına inanmıyorum; inanamıyorum. Öte yandan, iddia edilen o paralar evde bulunuyorsa, birden bire buharlaşmadı ya diyorum.