Dünya'nın zirvesine çıkan Türkler

Başbakan Erdoğan,Türkiye bugün bölgesinde istikrar unsuruysa,rol sahibiyse,gündem belirleyen ülke konumuna gelmişse bu,güçlü ekonominin bir eseridir'' dedi.

Dünya'nın zirvesine çıkan Türkler

Erdoğan, ''Dünyanın En Büyük 225 Uluslararası Müteahhidi'' arasında yer alan Türk inşaat firmalarına başarı plaketlerinin verildiği Sheraton Oteli'ndeki ödül törenine katılarak bir konuşma yaptı. 225 firma arasına giren başarılı 22 Türk şirketinin sahiplerine, yöneticilere, işçilere ve bürokratlara teşekkür ederek sözlerine başlayan Başbakan Erdoğan, müteahhitlerin, Afganistan, Afrika ülkeleri gibi zor coğrafya ve şartlarda çalıştıklarını söyledi. Türkiye'nin imajına, birikimine, tarihi misyonuna denk düşen bir durumun söz konusu olduğunu, gerek yurt içinde gerekse yurt dışındaki yatırımcıların, girişimcilerin, işçilerin, işverenlerin ne sorunla karşılaşıyorlarsa neden şikayet ediyorlarsa bunu dinlediklerini ve çözüm yollarını bulduklarını belirten Erdoğan, 2002 yılı sonundan itibaren kendisi ve bakan arkadaşlarının, ülke ülke dolaşarak Türkiye'nin bu potansiyelini anlatmanın mücadelesini verdiklerini dile getirdi. Son iki hafta içinde gerçekleştirdiği yurt içi ve yurt dışı temaslarını, buna örnek gösteren Erdoğan, bunların bile Türkiye'nin artık ne kadar farklı bir yerde olduğunu açık ve net şekilde ortaya koyduğunu belirtti. İngiltere, ABD, Romanya, Çek Cumhuriyeti ve Azerbaycan'a ziyaretler gerçekleştirdiğini, Suudi Arabistan Kralı ile Gürcistan Başbakanı'nı konuk ettiklerini, ardından Filistin ve İsrail devlet başkanlarının katılımı ile tarihi bir zirve gerçekleştirildiğini anımsatan Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu: ''Peki nedir bizim çabamız, mücadelemiz, amacımız nedir? Açıkçası, Ankara'da oturup olan biteni seyretmek bizim için çok daha kolay olabilirdi, bu yolu seçebilirdik. Bunu geçmişte yapanlar da oldu. Ancak bu yolu seçemezdik ve seçmedik. Eğer öyle yapsaydık, bugün geldiğimiz noktaya ulaşamazdık. Başbakan ve ekibimiz, bu ve benzeri tabloların oluşması için girişimcimizin, yatırımcımızın, müteahhidimizin önü açılsın diye, Türkiye bir dünya devleti olsun diye koşuyor, temaslarda bulunuyoruz. Tabii bunu geçmişte olanların anlaması mümkün değil. Müteahhit deyince onların aklına başka şeyler geliyor.Hatta hatta, iş adamlarını kabul etmeyip görüşmeyenleri de biliriz, gördük. 'Bu tür münasebetlerde bulunmam' diyenleri de gördük, bunları sizler de yaşadınız. Ve biz bunu zul telakki etmedik. Tam aksine, görev telakki ettik. Gidip oradaki bir ustamızı, işçimizi, bir işvereni ziyaret etmemişler. Ama biz aksini yaptık. İşçimizin, işverenimizin sorunu nedir, sorunları nelerdir? Hiçbir zaman bunlar onların gündeminde olmadı. Yurt içinde de zaten böyle bir kaygıları yok. Bakın bunu her fırsatta dile getiriyoruz. Ekonomideki gelişmeyi, iç politikadaki gelişmeden, iç politikadaki gelişmeyi diplomatik çabalardan, diplomasiyi demokratikleşmeden, demokratikleşmeyi de ekonomik iyileşmeden bağımsız asla göremezsiniz. Zincirin bir halkasında aksama olsa diğerler halkalarda da bu aksamaları göreceksiniz. Türkiye bugün dünyanın 17. büyük ekonomisi haline gelmişse, Avrupa'nın büyük ekonomileri arasında yer almışsa bu, demokrasi yolunda attığımız kararlı adımların sonucudur. Türkiye bugün bölgesinde istikrar unsuru ise rol sahibiyse, gündem belirleyen ülke konumuna gelmişse bu, güçlü ekonominin bir eseridir.'' -ENFLASYONLA MÜCADELE- Türkiye'nin enflasyonla mücadelede de önemli mesafeler katettiğini, ihracatta rekorlar kırdığını, uluslararası yatırımlar konusunda cazibe noktası haline geldiğini anlatan Başbakan Erdoğan, ''Bu siyasi istikrarımız sayesindedir. Tabloyu bu şekilde bir bütün olarak görmezseniz, olup biteni analiz etmek mümkün değil'' dedi. Erdoğan, Orta Doğu'da, Balkanlar'da, Kafkaslar'da, dünyanın diğer bölgelerinde, barış için çaba gösterdiklerini, bunu da ''bir rol kapma'' anlayışıyla yapmadıklarını söyledi. AB noktasında kararlı reformları gerçekleştirirken de bunu, ''vitrini düzenleyelim'' anlayışı ile yapmadıklarını vurgulayan Erdoğan, ''Amacımız, bölgesel istikrara, küresel barışa katkı sağlamak, bunu mümkün kılmak, bu sayede Türkiye'nin de, diğer ülkelerin de ekonomik kalkınmasına zemin hazırlamaktır'' diye konuştu. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bugün aldığımız bu ve benzeri sonuçlar, tüm bu çabalarımızda, tüm mücadelemizde ne kadar haklı olduğumuzu da ortaya koymuştur. Bugün hangi ülkeye gitsek, Türk iş adamları, girişimcilerle, işçilerle vatandaşlarımızla karşılaşıyoruz. Sorunları dinliyoruz, bu sorunları ilgililere aktarıyoruz ve çözüm yollarını orada hep birlikte arıyoruz. Gittiğimiz her ülkede o ülkenin girişimcileri ile bizim girişimcilerimizi bir araya getiriyoruz. Bütün bunları yapmaya aynen devam edeceğiz. Bakın, biz özel sektörün önündeki engelleri kaldırma konusunda son derece kararlıyız. Gerek yurt içinde, gerek yurt dışında yatırımcılarımız, girişimcilerimiz, işçilerimiz, işverenlerimiz ne sorunla karşılaşıyorlarsa, neden şikayet ediyorlarsa bunu dinleyeceğiz ve çözüm yollarını bulacağız. Ama arkadaşlar, bu çözümler bitmiyor, bu sorunlar bitmiyor. Birini çözüyorsunuz, arkadan bir başkası geliyor. Adeta sorunların çözümlerini güncellemek gerekiyor devamlı. Şu ana kadar bitti mi dediğim zaman ardından yenisi geliyor, bunu çok gördüm. Demek ki, yaşam, dünyadaki gelişmeler devam ettiği sürece bunlar da devam edecek. Türkiye, bugün dünyanın en hızlı büyümeye sahip ülkelerinden biri ise, Türkiye bugün OECD içinde en yüksek büyüme hızına sahip ülke ise bu, özel sektör sayesinde olmuştur. Biz de özel sektörümüzün ayağına takılan her türlü prangayı sökmek konusunda üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz.'' AA
<< Önceki Haber Dünya'nın zirvesine çıkan Türkler Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER