Raymond James
Türkiye’deki genel
seçimlerle ilgili Konda şirketine bir anket düzenletti.
Anket sonuçlarını “Sandıktan piyasa dostu sonuç çıkıyor” diye yorumlayan Raymond James sayesinde dün iyimserlik tepe noktasına çıktı ve bu fiyatlamalara yansıdı. Anketten başlıklar şunlar:
AKP parlamentoya 307 milletvekili sokarak net bir çoğunluk elde ediyor.
CHP ve MHP üç partili meclisteki muhalefet partileri oluyor.
Çoğunluğu eski DTP’li olmak üzere meclise 40 bağımsız milletvekili giriyor.
DP ve GP’nin de içinde yer aldığı diğer partiler ise yüzde 10’luk seçim barajının yanına bile yaklaşamıyor.
Raymond James’e göre bu sonuçlar piyasa dostu olacak ve en az gelecek 3-4 yıl için politik istikrarı sağlayacak. Seçimler sonrasında
faizlerdeki düşüş Türk bonolarının yükseliş trendine girmesine yol açabilir. Bu nedenle Raymond James’e göre faizlerdeki potansiyel bir düşüşe karşı hassas olan hisse senetleri beklentinin çok ötesinde performans gösterebilir.
Dün sabah hemen hemen tüm fon yöneticileri piyasalar açılmadan önce Raymond James’ten gelen bu anket çalışmasını inceleme fırsatı buldu. Anket, zaten iyimserlik için her fırsatı değerlendirmeye çalışan piyasalarda pozitif etkiyi artırdı. Bir fon yöneticisi durumu “ABD 10 yıllık tahvilleri yüzde 4.70’lerden yüzde 5’lere çıktığı zaman tedirgin olmuştuk. Tahvillerin getirisi yüzde 5.31’i gördü. Ancak bu seviyeden gelen satışlarla 5.1’lere gerileyince herkes derin bir oh çekti. Yüzde 5’e çıktığında tedirgin olanlar, faiz yüzde 5.1’de yine hisselere yöneldi. Anket işte böyle bir havanın hakim olduğu süreçte risk alma iştahını iyice azdırdı” diye özetledi.
Cumhurbaşkanlığı için formül aranacak
Raymond James’e göre seçimler sonrası Türkiye’de politik alanda neler yaşanacağı belirsizliğini koruyor ancak kesin olan tek şey AKP’nin tek parti hükümeti kuracağı. Ancak gücü eski parlamentodaki kadar çok olmayacak. AKP, bu ortamda
cumhurbaşkanlığı seçimi için 367’yi bulmak için bir formül bulmak zorunda olacak. Anket sonuçları yorumlanırken “Cumhurbaşkanlığı seçimi AKP’nin orduyla ilişkilerini normalleştirmek için yardımcı olabilir” ifadesi dikkat çekti.
Temmuz’un ilk haftası yeni anket yapılacak
Raymond James, seçimlerle ilgili ikinci bir anket daha yapacak. Temmuz’un ilk haftasında yapılacak anketle seçmenlerin oylarındaki değişime bakılarak, kararsızların ne yöne gideceğinin daha net ortaya çıkması bekleniyor.
Raymond James için anketi yapan Konda, bu konuda bir uzman olan Tarhan
Erdem’in şirketi. Anketin saha çalışmaları 9-10 Haziran’da yapıldı. Anket için denekler bilgisayar ortamında nüfusa göre seçildi. 32 şehirde 201 mahalleye gidildi. Son dönemde yapılan anketlerin en çok 2 bin kişiyle gerçekleştirildiğine dikkat çeken Raymond James, bu anket için ise 3 bin 605 kişiyle görüşme yapıldığının altını çizdi. Raymond James anketin güvenilirliğini anlatırken, anket işindekilerin yaptıkları bir espriye de atıfta bulundu: “Eğer rastgele örneklemeye inanmıyorsanız, bir daha kan tahliline gittiğinizde
test için bütün kanınızı aldırın.”
Kararsızlar dağıtılsa bile
Meclis’e 3 parti giriyor
Raymond James Anketi’ne göre kararsızların oylarını dağıtmaksızın bakıldığında AKP yüzde 41.9 oy alıyor. Bu arada CHP ve DSP
işbirliğinin oyu yüzde 15’te kalıyor. Son seçimlerin aksine milliyetçi MHP yüzde 12 oy alarak parlamentoda temsil edilme hakkını kazanıyor. Diğer başka hiçbir parti, kararsızların oyu dağıtılsa bile yüzde 10 oranını geçemiyor. Kararsızların oyu yüzde 17.5 seviyesinde. Kararsız oylar, genel eğilime uygun olarak dağıtıldığında ise AKP yüzde 45.3 oy alıyor. CHP yüzde 20.2, MHP ise yüzde 16.1’e yükseliyor. Kararsız oyları dağıtıldığında bile DP oyunu sadece yüzde 4.8’e yükseltebiliyor.
Oyların % 5’i bağımsız
adaylara yönelecek
Ankete göre oyların yüzde 5’i, büyük bölümü DTP’li olan bağımsızlara gidecek.
Mesut Yılmaz gibi ünlü isimler ve DTP’li adayların da içinde olduğu 40 bağımsız isim mecliste yer alacak. Böylece meclise
rekor sayıda
bağımsız aday girecek. Bundan önceki rekor 1969’da 13 bağımsız milletvekili ile kırılmıştı. Ancak bu düzeyde yüksek bağımsız adayın meclisteki kompozisyonu belirgin biçimde değiştirmesi beklenmiyor. Ankete göre AKP 307 milletvekili ile tek parti hükümeti kuracak. CHP 116
sandalye alacak. MHP ise 87 milletvekili ile temsil edilecek. Geri kalan 40 sandalye bağımsızların olacak.
Faizlerde can alıcı düşüşler yaşanacak
Raymond James’e göre AKP, 307 sandalye ile tek parti hükümeti kuracak. Bu, önümüzdeki en az 3-4 yıl için politik istikrarın süreceği ve bu durumun piyasalar açısından olumlu olacağını gösteriyor. Ancak zor günler de yaşanacak. En önemlisi bu sonuçlar Cumhurbaşkanlığı seçimi için düğümün çözülmeyeceği anlamına geliyor.
Raymond James, bunun bir anket olduğunu ve kararsız oyların hâlâ yüzde 17 gibi yüksek bir seviyede bulunduğunun altını çizerek, şu öngörülerde bulunuyor:
Seçime bağlı risk primi kesinlikle düşürülmeli. Seçimle bağlantılı endişeler azalırken yerel kur düşüş trendini sürdürecek.
Yerli yatırımcılar
yabancı kurdaki varlıklarını artırırken, yabancı yatırımcılar YTL varlıklarını artırdılar. Bu nedenle seçim sonrasında fazla yabancı kur, döviz piyasasına dönerek kur piyasasında yer değiştirecek.
Güçlü YTL
Merkez Bankası’nın enflasyon hedefine kesinlikle
destek verecek.
Faiz oranlarındaki potansiyel düşüş kesinlikle can alıcı olacak. Seçimler sonrasında enflasyon beklentilerinin düşmesi gerekiyor. Buna rağmen Raymond James, ilk faiz indiriminin 2007’nin son çeyreğinde en az 0.75 puan olarak gerçekleşmesini bekliyor. Ancak yatırımcılar, bu iyi haberi çok daha önceden satın alacak ve bu üçüncü çeyrekte düşüşü bereberinde getirecek.
Faiz düşüşünden en fazla varlıklar etkilenecek. Faiz düşüşünün etkisi ile
tüketim otomotiv, dayanıklı tüketim malları ve
gayrimenkul sektörleri yeniden canlanacak. Kredi hacminin hızla genişlemesi ile faiz düşüşü bankalara da yarayacak.
Patlama ihtimali olan hisseleri de ankete ekledi
Raymond James’e göre seçimler sonrasında faizlerin düşüşü hisse senetlerinde bir yükseliş yaratacak. Bu nedenle faizlerdeki düşüşe karşı hassas olan hisseler beklenenin ötesinde bir performans gösterecek. Raymond James’e göre bu hisseler bankacılıkta
Garanti ve
Akbank, diğer şirketlerden ise
Hürriyet,
Koç Holding,
Doğuş Otomotiv ve
Boyner...
Riskler
Cumhurbaşkanlığı seçimi hâlâ anahtar risk faktörü.
Kuzey Irak’taki belirsizlikler.
Global risk iştahının düşüşü.
Hükümet ve ordu arasındaki gerginliğin sürmesi.
Katılımcıların % 38’i yabancı sermayeye, % 60’ı yabancının Türkiye’de ev almasına karşı Raymond James anketinde farklı sorular da sordu. Buna göre:
1- Seçim işbirliğinin etkisi:
CHP-DSP işbirliği seçmenlerin kararını belirgin olarak etkilemeyecek.
2- Terörist eylemlerin etkisi:
Anketin yapıldığı tarihte
PKK eylemlerinin etkisi ortaya çıkarılamadı.
3- Genel seçimlerin önemi:
Katılımcıların yüzde 48.8’i genel seçimlerin son derece önemli olduğunu düşünüyor. Yüzde 35.6 ise normal bir seçim olarak bakıyor.
4- AKP seçmeninin profili:
AKP sadece dar gelirli vatandaşlardan veya
küçük ilçelerden oy toplamıyor. AKP, çok farklı bölgelerden, büyük şehirlerden de farklı gelir ve eğitim seviyelerinden insanlardan oy alacak. Bu, AKP’nin merkezde bir parti olma iddiası ile de uyumlu.
5- AB desteği:
Katılımcıların yüzde 43.3’ü Türkiye’nin AB üyeliğini her koşulda destekliyor. Katılımcıların yüzde 18.9’u ise AB’ye karşı.
6- Yapısal reformlara destek:
Katılımcıların yüzde 43’ü AKP’nin yapısal reformlarını övüyor, yüzde 20 kısmen destekliyor, yüzde 26 ise AKP reformlarına karşı.
7-
Radikal İslam tehdidi:
Katılımcıların yüzde 27.3’ü radikal İslam’ın AKP yönetimiyle yükseldiğini düşünüyor. Yüzde 10.6 bunun kısmen doğru olduğunu söylerken, yüzde 48.8 ise bu düşünceye katılmıyor.
8- Aşırı dincilik ve AKP:
Seçmenlerin yüzde 40’ı aşırı dincilikle bağlantısı nedeniyle AKP’ye tamamen karşı.
9- Özgürlüğün sınırlandırılması:
Katılımcıların ortalama yüzde 20’si Türkiye’nin militer bir otoriteye ihtiyaç duyduğunu düşünüyor. Bu kesime göre eğer gerekliyse özgürlüğün sınırlandırılması ve
azınlık haklarında kısıtlamalar yapılabilir.
10- Yabancı sermayeye bakış:
Katılımcıların yüzde 38’i yabancı sermayeye karşı. Yine yüzde 60’lık kesim ise yabancıya mülk satışına karşı. Buna ek olarak yüzde 63’lük kesim
birleşme ve satınalmalara karşı. Katılımcıların yüzde 40’ı ise yabancıların Türkiye’de çalışmasını onaylamıyor.
VATAN