Partisinin İl Başkanlığınca,
İstanbul milletvekili adaylarının tanıtılması amacıyla
Abdi İpekçi Spor Salonunda düzenlenen toplantıda konuşan Erdoğan, İstanbul'un Türkiye'nin bir özeti olduğunu ve ülkenin,
medeniyetin
kalp merkezi konumunda bulunduğu kaydetti.
Hizmet ve aşk yolculuğuna, gönül seferberliğine İstanbul'dan başladıklarını dile getiren Erdoğan, Allah'ın da yardımıyla Türkiye'ye büyük başarılar yaşattıklarını kaydetti.
Erdoğan, bir dünya şehri olan İstanbul'da yaşananların Türkiye'nin dört bir köşesinde hissedildiğini vurgulayarak, buradaki başarılarının ülkenin her köşesine başarı olarak yansıdığını anlattı.
Başbakan Erdoğan, İstanbul'un geçmişte olduğu gibi, Türkiye'nin istikbali için de yol açıcı bir
kılavuz olmaya devam edeceğini belirtti.
Seçimin 22 Temmuz 2007'de yapılacağını hatırlatan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Bu
seçim, demokratik istikrara, kalkınmaya, ilerlemeye ve adalete devam iradesinin ortaya çıkacağı bir seçim olacaktır. Bu yüzden ana sloganımız; durmak yok, yola devam. Bu irade, milletimizin
kaya gibi sağlam iradesidir. Hiçbir art niyetli çaba milletimizin bu büyük yürüyüşünü evelallah durduramayacaktır.''
Erdoğan, seçimler dolayısıyla
siyasetin rekabetçi özelliğinin ön plana çıktığını, bazılarının rekabeti düşmanlık sanabildiğini ifade ederek, kendilerine göre siyasetin bir
hizmet yarışı, bu ülkeyi kalkındırmada daha ileri noktalara
taşıma rekabeti olduğunu kaydetti.
-''BAZEN TEBESSÜMLE BAKIYORUZ, BAZEN HAYRETLE''-
Her partinin kendi fikriyatına göre geleceğin Türkiyesi için vaatlerini dile getirdiğine işaret eden Erdoğan, kimin ne dediğine kendilerinin de bakmakta olduğunu söyledi.
Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti: ''Bazen tebessümle bakıyoruz, bazen hayretle. 'Bu arkadaşlar hala orada mı?' diyoruz. Çünkü gündemden düşmüş, tedavülden kalkmış sloganlarla
akıl çelmeye çalışıyorlar. Türkiye'nin gerçekleriyle de dünya gerçekleriyle de örtüşmeyen hamasi, hayali vaatlerde bulunuyorlar. Bu milletin aklını, mantığını, hafızasını küçümsüyorlar. Bu millet, eski dönemlerdeki boş vaatlerin, sorumsuz politikaların sebep olduğu krizleri hatırlamaz sanıyorlar.
Hayır, bu millet eski siyasetleri de siyasetçileri de 3 Kasım'da bu yüzden sandığa gömdü. 22 Temmuz'da da buradan söylüyorum, sandığa gömülecek olanları bekleyin.
Milletin hafızasına güvenmiyorlar, hadi bunu anladık, ama milletin gözüyle gördüğü eserleri de yok sayıyorlar. '
Ekonomi önemli değil, Türkiye'nin uluslararası itibarı önemli değil, 81 vilayetin bütün ilçeleri ve köyleriyle kalkınmasının bir önemi yok' diyorlar. Korku salarak, milleti tehdit ederek, huzur ve barış iklimini sabote ederek eski gündemleri yeniden geri getirmek istiyorlar. Millet ise zerre kadar bunlara tenezzül etmiyor. Türkiye'nin bütün meydanları istisnasız bütün şehirleri hınca hınç '
AK Parti' diyor.''
Başbakan Erdoğan, şu ana kadar 17 vilayeti dolaştığını, en son
Niğde ve Aksaray'a gittiğini ve hep 3 Kasım'la mukayese yaptığını anlatarak, ''Hamd olsun meydanlar 3 Kasım'la mukayese edilmeyecek kadar çok farklı'' dedi.
-''MİLLETLE BULUŞMA, MİLLETLE KUCAKLAŞMA''-
Bugün İstanbul'da
OECD toplantısına, ardından Büyükşehir Belediyesinin yaptırdığı 47 yeni tesisin açılışına katıldığını ifade eden Erdoğan, yarın sabah Yozgat'a, oradan Tokat'a, oradan da Çorum'a geçeceğini dile getirerek, tüm bu gezilerin adının ''Milletle Buluşma, Milletle Kucaklaşma'' olduğunu vurguladı.
Meydanlarda partisinin diğerlerinden farkını gördüğünü dile getiren Erdoğan, Türkiye'nin her köşesinde aynı coşkuyla bulunan tek partinin AK Parti olduğunu söyledi.
Erdoğan, çünkü AK Partinin birlik, milleti bir bütün olarak kucaklama siyasetinin adresi olduğuna işaret ederek, AK Partinin zümre, mezhep, hizip,
bölge ve dar kadro siyaseti yapmadığını kaydetti.
AK Partinin bu millete güvendiğini ve milletin talep ve özlemlerine kendini adadığını anlatan Erdoğan, milletin öz değerleri ve kimliğiyle doğrudan doğruya bağ kurduklarını söyledi.
Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Büyük milletimizi ayakta tutacak olan, ülkemizi muasır medeniyet düzeyinin üzerine çıkaracak olan siyaset yolu işte bu yoldur. Ayrılıkçı yollar, kavgacı siyaset yolları, hizipçi siyaset üslupları Türkiye'nin ideallerine hizmet edemez. Halkla kavgalı bir halkçılık, milletle kavgalı bir milliyetçilik, bir demokratlık, ulusun değerlerini hiçe sayan bir ulusçuluk olabilir mi? Milletin arasına kin ve nifak tohumu, ayrımcılık tohumu ekmek isteyen bu milletin dilini anlayabilir mi? İşte AK Partinin farkı burada. 22 Temmuz, şu 4 tane hedefi vuracak. Bunun adresi de AK Partidir. Nedir o? O da şu; hep beraber meydanlarda şu ses dalgalanıyor; Tek millet, tek
bayrak, tek vatan, tek devlet.''
Başbakan Erdoğan, daha sonra salondaki partililere bu hedefleri tekrarlattı.
aa