Meclis’te gazetecilerle sohbet eden Selahattin Demirtaş, çözüm sürecine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. İmralı’da yapılan görüşmelerde hükümet ile Öcalan arasında birçok konuda uzlaşı sağlandığını kaydeden Demirtaş, hükümet temsilcilerinin bunu reddettiğini savundu. Bu nedenle HDP’nin İmralı heyetinin bundan sonra görüşme olması durumunda çok daha ayrıntılı açıklamalar yapacağını ifade etti. Genelkurmay Başkanı’nın bile süreçle ilgili bilgileri olmadığını kaydeden HDP İstanbul Milletvekili ve İmralı heyeti üyesi Sırrı Süreyya Önder ise, “Genelkurmay Başkanı da dahil, herkesi bilgilendirmeye hazırız. Başbakan onlarla bilgi paylaşmıyor, biz tutanaklar dahil her türlü bilgiyi paylaşmaya hazırız.” diye konuştu.
Selahattin Demirtaş, dün Adalet Bakanlığı’na İmralı’ya gitmek için başvuru yaptıklarını ve resmî cevap beklediklerini anlattı. Görüşmelerin durduğunu belirten Demirtaş, “Son 2 yılı dikkate aldığımızda bu olağanüstü bir durumdur. Normalde haftada 1-2 görüşme oluyordu, heyetimizin ısrarına rağmen son 20 gündür herhangi bir görüşme yok.” diye konuştu. Çözüm sürecinin İmralı’da başladığını ve orada bitebileceğini ifade etti. Demirtaş, “Öcalan ve Erdoğan irade beyanında bulunduğu sürece süreç devam eder.” dedi. Bazı çevrelerin hükümete yönelik ‘doğuda PKK’nın hâkimiyeti ele aldığı ve ülkenin bölünme eşiğine geldiği’ eleştirilerinin hatırlatılması üzerine de, “Böyle bir şey varsa PKK’yı dağdan indirmeleri gerekir.” karşılığını verdi. Demirtaş, 6-7 Ekim olaylarıyla ilgili partisine yönelik suçlamaları ise kabul etmedi ve eylemlerin Kobani’yi düşmekten kurtardığını söyledi. Kobani’nin düşmesi durumunda da Öcalan ve Kandil’in çözüm sürecini bitireceğini belirtti. Hükümetin çözüm sürecindeki ‘çelişkili’ tavırlarının nedeninin 2015’teki seçimler olduğunu belirtti. HDP olarak oyunları bozacaklarını kaydetti.
Önceki gün PM üyesi Ahmet Karataş’a yönelik saldırıyı da değerlendiren Selahattin Demirtaş, partilerine mesaj verilmek istendiğini söyledi. Arkasında derin ve gizli güçlerin olmadığını, devletin HDP’yi doğrudan hedef aldığını aktardı: “Klasik bir provokasyon değil. Bu devletin HDP’ye ‘kafanızı keseriz’ mesajıdır. Saldırgan, partilimizi öldürmeye çalışmış hatta öldürdüğünü sanmış, kendini gizleme gereği de duymamıştır. Bizim de mesajımız şudur; bugüne kadar defalarca kafamızı kestiniz ama bedenimiz önünüzde diz çökmedi. Şimdi saldırgan tutuklanmış, artık ulusal bir kahraman gibi yargılarsınız.” diye konuştu. Başbakan Davutoğlu’nun 8 Ekim tarihinde herkesi HDP’ye tavır almaya çağırdığını, bu tarihten itibaren lince tabi tutulduklarını savunan Demirtaş, “Demek ki bunlar yeterli görülmemiş ki, fiziki olarak da kafamızı kesme mesajı verilmiştir.” dedi.
Zaman'ın haberine göre; Selahattin Demirtaş, Bingöl’deki olayla ilgili balistik incelemede, şehit edilen emniyet mensuplarının vücudundan çıkan mermilerle olayın failleri oldukları iddiasıyla öldürülen kişilerin silahlarının uyumlu olmadığının ortaya çıktığını hatırlattı. Olayın mutlaka aydınlatılması gerektiğini vurguladı. Demirtaş, HDP’yi ‘parti olmamakla’ eleştiren AKP’yi ise ‘anonim şirket’ olarak tanımladı. Şu ifadeleri kullandı: “HDP, AKP’den daha partidir. Asıl kendileri parti olsalar çok memnun oluruz. Bir anonim şirket olmaktan çıksalar, şirket gibi davranmaktan çıksalar, meseleye para, rüşvet, hırsızlık mevzusundan bakmak yerine biraz siyasi baksalar biz hazırız. Başlarında bir CEO var, Tayyip Erdoğan. Şirket yönetir gibi partiyi, ülkeyi yönetiyorlar.”