Oh.. Dünya varmış
1960'ta ihtilal olmuş "Cumhurbaşkanı
Celal Bayar Çankaya'dan indirilmişti."
1961'de seçime gidilmişti. "Yeni parlamento, yeni Cumhurbaşkanı'nı" seçecekti.
İş "
Meclis'in hür iradesine bırakılsaydı." Prof. Dr. Ali Fuat Başgil Çankaya'ya çıkacaktı.
"Yeni parlamenter" Prof. Başgil, İstanbul'dan Ankara'ya geldi.
"Askerler" aldılar.
"Götürdüler."
Ona "ne söyledilerse" söylediler.
Ve Prof. Başgil İstanbul'a geri "postalandı." "Silahların gölgesinde açılan Meclis" de,
Cemal Gürsel'i Cumhurbaşkanı seçti.
Daha "neler, neler, neler" gördük. Meclis'in çevresindeki "tankları" gördük. Meclis üzerinde "alçaktan uçuş yapan jetleri" gördük... Tabii bu arada "normal el değiştirmeler" de gördük.
Şimdi Çankaya yine "el değiştiriyor."
Darbesiz, muhtırasız, bildirisiz, jetsiz, tanksız, topsuz bir "el değiştirme." Oh... Dünya varmış.
Kenan Evren: "İnsanlık vazifemdi..."
Çankaya'da "ilk
devir teslim"
Kenan Evren ile Turgut
Özal arasında oldu.
"O zaman" Köşk'ün yeni binası yapılmamıştı.
Tören salonu "küçüktü."
- Sayın Evren... Devir teslim
töreni yapılmasını Özal'la konuşarak mı kararlaştırdınız?
-
Hayır. Çankaya'da ben oturuyordum. Ben emir verdim. Resmi devir teslim töreni yapılmasını ben istedim.
"Eskiden" yani Evren üsteğmenken, yüzbaşıyken orduda "devir teslim geleneği" yokmuş.
Evren:
- Diyelim ki Erzincan'daki ordu
komutanı değişti. Yeni komutan Sivas'a kadar gider beklerdi. Erzincan'daki komutan makamı ve kenti terk etsin diye. Daha sonra düzeltildi, devir teslim geleneği başladı.
Kenan Evren:
- Çankaya'daki törende ben konuştum, Özal konuştu. Devir teslim töreni benim insanlık vazifemdi. Yerime gelen de düşmanım değildi.
- Salondaki tören dışında, Özal ile bir odada baş başa devir teslim konuşması yaptınız mı?
- Hayır.
Hiç Yayınlanmamış Çankaya mektubu
Demirel ile Sezer arasındaki devir teslim sadece "1.500 kişinin katıldığı törenle" sınırlı değil.
Bir de "daha öncesi" var.
Cumhurbaşkanlığı makam odasında "baş başa" görüşme.
Süleyman Demirel:
- Bunu ben istedim.
Türkiye büyük bir devlet. Benden sonra bu yüce makama oturacak şahsiyete söylemem gerekenler vardı.
- Baş başa görüşme ne kadar sürdü?
- Yarım saat... Bu görüşmede sayın Sezer'e bir
mektup verdim.
- Kaç sayfa?
- 15.
- Başka?
- 6-7 kadar da
dosya.
- Sayın Demirel... Mektupta neler yazdınız?
- Çok önemli bir mektup... O günün Türkiye'sinin durumunun tepe noktaları... Hiç yayınlanmadı.
- Bu mektubun kopyası nerede?
- Birer kopyasını da dönemin Başbakanı ile
Genelkurmay Başkanı'na verdim.
- Neden?
- Bu 3'lü, devletin yönetiminde çok önemli makam sahipleri de ondan.
- Dosyalarda neler vardı?
- İç ve dış sorunların tümü. Bu bilgiler devlet arşivlerinde bulunan konulara benim bakış açımı yansıtıyordu. İçinde çok önemli hususlar vardı. Ve o sorunların büyük bölümü bugün hala sorun.
Demirel:
- Açıkçası, bir envanter çıkardım. Yerime gelene verdim. Sonra da benim geldiğim yollardan gelen birisi Çankaya'yı devraldı.
Bayramı milletimle birlikte kutladım.
Demirel: 'Kansız kavgasız, hilesiz entrikasız...'
Süleyman Demirel Çankaya'da görevi Ahmet Necdet Sezer'e devrederken, törenin tam ortasında salona bir "kara kedi" girmişti.
"Ne oluyor" diye sağa sola bakınarak salonu boydan
boya geçmişti. Demirel dün o anı anlatırken güldü:
- Herhalde dünyada bir ilk.
Kedili devir teslim. Salondaki 1.500 kişi gülmeye başladı.
- Sayın Demirel o bir kara kediydi.
- Evet.
- Salondakilerden hiç kimseyle aranızda kara kedi var mıydı?
- Hayır. Çankaya'ya çıkarken bana oy vermeyenleri bile törene davet ettim. O gün bir bayramdı. Bayramda küslük olmaz.
Devir teslim töreni bir bayram mıdır? Ve neden bayramdır?
Demirel'in yanıtı:
- Giden memnun... Atatürk'ün makamında 7 yıl görev yapmış.
- Gelen memnun, aynı makamda görev yapacak.
- Halk memnun, ikisi de Çankaya'ya aynı yoldan çıkmışlar.
- Bu bir bayram... Zira... Yüce bir makam kansız, kavgasız, hilesiz, entrikasız el değiştiriyor.
Dün "bu konuyu konuşurken" Demirel heyecanlıydı.
-
Millet adına
hizmet görülen bu yüksek makamlar meşruiyetlerini anayasal çizgiye bağlılıktan alırlar.
- Meşruiyetin kaynağı millettir... Milletin seçtiği Meclis'tir...
- Ben devir teslim törenini bir
demokrasi hizmeti diye düşündüm.
- Bu bir gelenek olsun, yerleşsin istedim. Keşke öyle yapılabilse.
SABAH