Ketumiyeti, sırdaşlığı ve sadakatiyle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın en yakınındaki birkaç isimden birisi oldu. Partinin genel sekreteri olarak yürüttüğü görevi esnasında pek çıkmadı basın önüne. Bu yüzden hakkında çok şeyler yazılıp çizilmedi. İdris Naim Şahin'in portresini tanımak isteyenler, TBMM Albümü'ne yazılan kısa, rutin bir özgeçmişle yetinmek zorunda kaldı. Halbuki İdris Naim Şahin'in portresi oldukça renkli. Otoriter görünümünün tam aksine yumuşak huylu bir insan yeni İçişleri Bakanı. Babacan, sempatik ve güler yüzlü. Şahin, 1 Haziran 1956'da Ordu Ünye'nin Selviler köyünde dünyaya geldi. İlkokula başladığında köyündeki ilkokul yeni açılmıştı. Kendisi 6 yaşındaydı ama 51 öğrencili sınıfta 16 yaşında öğrenciler bile vardı. Ayağında kara lastiklerle dere kenarında manda otlatsa da derslerinden geri kalmadı hiç. TAŞ KIRIP OKUL HARÇLIĞINI ÇIKARDI Ahşap bir evde sürdürülen ilkokulu bitirdiği yılın yazında okulun yeniden inşası başlıyordu. Minik bedeniyle okulun inşaatında çalıştı. Harç yapımında kullanmak için taşlar kırılıyordu. Bir teneke taş kırmanın ücreti 25 kuruştu. Yaz boyu her gün 3 teneke taş kırdı. Böylece uzaklara okumaya gitmeyi kafasına koyduğu için masraflarını da çıkarmaya başlamıştı. Orta ölçekli bir köy ailesinin çocuğuydu nihayetinde. Ailenin tek gelir kaynağı 4-5 ton fındık üretimiydi. İleride de ailesine maddî olarak yük olmayacak, iftihar listesine girdiği için yurt masrafı ödemeyecekti. ERDOĞAN'IN İMAM HATİPTEN SINIF ARKADAŞI Nihayet ilkokul bittiğinde artık köyden çıkma vakti gelmişti. Geleceğin başbakanı Tayyip Erdoğan'la İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'in yollarını kesiştirecek süreç böylece başlıyordu. Fatih'teki İstanbul İmam Hatip Lisesi'nde aynı sıraları paylaşacaklardı. Hatta 1971'de 5-B sınıfı öğrencileri olarak Erdoğan'ın en üst sırada yer aldığı AK Parti'nin amblemine benzer ampul biçimindeki yıllığa da birlikte gireceklerdi. Şahin üç yıllık eğitimi bir yılda tamamlayarak Maltepe Lisesi'ne geçti ve fark derslerini dışarıdan verdi. Hilmi Özkök ile Cizre'de yolu kesişti Daha sonra İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun oldu. 1977 yılında kaymakamlık stajına başladı. Birçok ilçede kaymakamlık yaptı. Araklı, Türkeli, Ermenek, Devrekâni, Eleşkirt, Elmalı. Ama bir yer daha vardı ki hayatındaki ilginç noktalardan biriydi onun için. O zamanlar Mardin'e bağlı olan Cizre ilçesine kaymakam olarak henüz atanmıştı. Ve o günler ilçede binlerce kişiden oluşan iki büyük aile arasında karşılıklı bir kan davası vardı. Olay çok taze idi. Ankara Kent Otel'de üç kişinin öldürüldüğü bir cinayet olmuş ve bunun devamının beklendiği bir ilçeydi Cizre. Olayın çözümü için 1 haftada çevredeki askerî birliklerin komutanları ile birlikte bir strateji hazırlandı. O günlerde Siirt tugay komutanı olan ve sonrasında Genelkurmay başkanlığına kadar yükselen Hilmi Özkök'le bu vesileyle tanışmış oluyorlardı. Aileler arasında yapılan görüşmeler sonunda İdris Naim Şahin hakem tayin edildi ve Cizre'nin taze kaymakamı iki aileyi barıştırdı. Eşi Nadide Hanım'la tanışması ise görücü usulüyle oldu. İlk görev yeri olan Ordu Valiliği'nde maiyet memurluğuna tayin edildiğinde Ordu'da sıvası olmayan bir ev tuttu. Hafta sonları minibüse atlarlar, Perşembe'ye alışverişe giderlerdi. Bu mutlu evlilikten tam 6 çocukları dünyaya geldi. Kaymakamlıklardan sonra artık tekrar İstanbul günleri başlıyordu. Bir ara Türkiye Ortadoğu Amme Enstitüsü'nde yüksek lisansını da yapan Şahin, İçişleri Bakanlığı'nda mülkiye başmüfettişi oldu. Erdoğan'ın İBB'deki kurmaylarından biriydi Kader, Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul Büyükşehir belediye başkanlığı ile birlikte iki sınıf arkadaşını yeniden buluşturdu. Erdoğan A Takımı'nı kurduğunda İstanbul Büyükşehir Belediyesi genel sekreter yardımcısı olarak görevlendirdi Şahin'i. Erdoğan okuduğu şiirden dolayı cezaevine girdiğinde ise bu sefer İstanbul değil, Adapazarı Büyükşehir Belediyesi'nde genel koordinatör oldu. Erdoğan'ın AK Parti'yi kurduğunda 'birlikte olalım' dediği ilk isimlerden biriydi. Teklifi kabul edince 13 Ağustos 2011'de emeklilik dilekçesini verdi. Gece 03.00'te de kurucu olarak imzayı attı. Sigaradan vazgeçme serüveni de ilginç İdris Naim Şahin'in. 1987'de dönemin sağlık bakanı, yayımladığı tavsiye genelgesinde, devlet memurlarının sigara içmemesinin doğru olacağını belirtince bunu fırsat bilerek toplamış emri altındaki memurları ve "Devlet bir işaret veriyor." deyip sigarayı bırakmış. Dalgıçlık, at biniciliği, yamaç paraşütü, balonla seyahat ve güreşten söz ederken, "Böyle hafif çılgınlıklar yaparım bazen." diyor. Ankara Kızılcahamam ve memleketi Ordu'daki güreş festivallerinde 'ağalık' yapmışlığı var. Şahin, bir keresinde Şam'daki Muhaberat polislerini bile atlatıp yanındaki heyeti Arap müziği dinlemeye götürmüş. 'Pazarda alışveriş yaparken, pazarcının elinde kalmasın diye en zor malı tercih eden bir insan' olarak tarif ediyor yakınları onu. Bilinmeyen özelliklerinden biri de her sene Ordu'daki köyünde ikramlar eşliğinde düzenlediği komşu günü. Çevre köyler dahil yüzlerce insan bu sayede bir araya geliyor. 'Ata sevgi, ataya saygıdır' At merakı Şahin'in hayatında apayrı bir yere sahip. "Ata sevgi, ataya saygıdır." şeklindeki sözü, Ünye Belediyesi tarafından at harasının girişine yazılmış.