Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı Galler’e taşıyan uçakta bulunan Hürriyet yazarı Akif Beki, uçaktaki sohbetin ayrıntılarını yazdı. Sohbeti ayrıntılarında Erdoğan'ın Genelkurmay Başkanı Org. Necdet Özel, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç ve Yargıtay Başkanı Ali Alkan'ın sözlerine tepki göstermesi dikkat çekti. Erdoğan, Haşim Kılıç'ın sözlerini değerlendirirken isimsiz ihbar mektuplarına destek verdi. Erdoğan'ın Kılıç'a cevabı 'Cumhurbaşkanı fişlemelere destek mi çıkıyor, isimsiz ihbar mektuplarını onaylıyor mu?' sorusunu sordurdu.
Haşim Kılıç'ın 'Fişleme usulü liste geldi, kaldırdım attım' sözlerini eleştiren Erdoğan, imzasız ihbar mektubunu sahiplenmenin bir adım ötesine geçerek, gönderen kişinin neden imza atmadığının gerekçesini bile söylemesi kafaları karıştırdı.
İSİMSİZ İHBAR MEKTUBUNUN ARKASINDA DURDU
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın fişleme tepkisine Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle cevap verdi:
"Ben Genelkurmay Başkanı ile medya yolu ile konuşmak istemem. Haftalık benimle görüşmelerinde kendisiyle bu konuyu görüşürüm. Aynı şekilde Başbakanımızla kendisinin rutin görüşmesi var o da konuşur. Ama şunun bilinmesini isterim ki; her şey imzalı mektuplarla takibe alınmaz. Siz onu değerlendirmeye almayabilirsiniz ayrı konu. Ama en azından burada bu geçiyorsa acaba der, onu bir incelemeye alırsınız. Öyle bir ihbar mektubunu gönderen kişinin imza koymamasının nedeni pekâlâ kendisine ilişkin endişelerden de kaynaklanmış olabilir. Benzer pek çok şey olmuştur ki; bunlar o insanın başını yemiştir. Sizin kurumunuzla ilgili hakikaten böyle bir şey gelmişse; sen onu bir incelemeye al. Varsa bir şey değerlendirirsin. Yoksa bir şey atarsın. Fişleme filan diyorlar. Ne fişlemesi? Fişlemeyi bundan önce yaptılar.O fişler hep bizim elimize geçti. Emniyet istihbarat geçmişte bunları yaptı. Birçok yerde birçok kurumda bunlar yapıldı. Hepsi elimize geçti."
BİR TEPKİ DE ORG. NECDET ÖZEL'E
AYM Başkanı'ndan sonra Genelkurmay Başkanı'nın da sözlerini hedef alan Erdoğan, Org. Necdet Özel'e 'keşke medyaya açıklama yapmasaydı' diyerek şöyle konuştu:
"Ben şimdi AYM Başkanı'na medya aracılığıyla cevap vermek istemem. Genelkurmay Başkanı'na da medya aracılığı ile cevap vermem. Ama keşke Genelkurmay Başkanımız böyle bir açıklamayı bugüne kadar yapmadığı gibi aynı şekilde yapmasaydı. Bunu bizimle paylaşsaydı daha isabetli olurdu. Benimle paylaşabilirdi. Sayın Başbakan ile paylaşabilirdi. Bugüne kadar sürekli olarak bu konularda cevap vermemiştir. Verilmesi gerekirse Genelkurmay sitesinden gerekli açıklamayı yapmıştır. Ama burada nasıl olduysa böyle bir açıklamayı yapmak durumunda kalmıştır."
"Sen neyin başkanısın?"
Yargıtay Başkanı Ali Alkan’ın konuşması
Adli yıl açılışında Yargıtay Başkanı, siyasi otoriteye bazı eleştiriler yöneltti ama, yargıdaki paralel yapıya veya tek tipleşmeye dair bir özeleştiride bulunmadı. Yargıtay Başkanı, Yargıtay'ı kendisi idare etmiyor. Bakın bunu size çok açık söylüyorum. Kendi ifadesi de budur. 'Benim konuşmamı Başkanlar Kurulu hazırlar' ifadesini bizzat bana, yanımda Adalet Bakanı da olduğu halde ifade etmiştir. Daha henüz devir-teslimi yapmadığım sırada bana yaptığı ziyarette söylemiştir. Sizin Başkanlar Kurulunuz konuşma metninizi hazırlayabilir. Benim konuşmalarımı da bir ekibim var, onlar hazırlar. Ama bu konuşmaların editörlüğünü ben yaparım.
Sen bir defa yargı olarak yasama organına, yürütme organına karşı bir tavır takınıyorsun. Özellikle Barolar Birliği Başkanı'nın buralarda yasal olarak konuşma yetkisi yoktur. Bunu kendileri de kabul ediyor. Ne diyor, Başkanlar Kurulu kararı diyor. Sen başkansın, adama sormazlar mı, sen neyin başkanısın?
BAŞKANLAR NELER SÖYLEMİŞTİ?
HAŞIM KILIÇ: FİŞLEME LİSTESİ GELDİ, KALDIRDIM ATTIM
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Adli Yıl resepsiyonunda polise yapılan operasyona yönelik, "İnsanlara iftira atılarak yanlış yapılıyor. Çok sayıda hayali belge geliyor hepsini yırtıp atıyoruz" ifadelerini kullanmıştı. Kılıç, "Hiçbir akıl sahibinin devletin dışında bir yapılanmayı kabul etmesi düşünülemez. Ancak bunun için mutlaka ortaya belgenin ve bilginin konması lazım. Belge ve bilgi olmadan insanlar itham edilerek çok ciddi yanlışlar yapılıyor. Hem kendi kurumum hem diğer kurumlar için söylüyorum imzasız, bir yığın dilekçe geliyor, 'şu şucu, bu bucu' diye. Fişlemeler yapılıyor. Bana da fişleme usulü bir liste geldi ve ben o listeyi kaldırdım attım, bütün kuruma ilişkin bir listeydi. Ne imza var ne bir şey var, hiçbir şey yok. Kendine göre bir fişleme yapmış." demişti.
ÖZEL: "MİT EMNİYET'TEN BELGE İSTEDİK GELMEDİ"
Çözüm sürecine ilişkin "Hükümetin bir politikası var, o politika yürüyor. Çözüm sürecine ilişkin yol haritasını bilmiyoruz, o çalışmanın içinde yokuz. Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, çalışmanın kamu kuruluşlarına gönderileceğini söylemişti, henüz bir şey gönderilmedi" diyerek dikkatleri üzerine çeken Genelkurmay Başkanı Org. Özel’in “paralel yapı” iddiaları ve Silahlı Kuvvetler’de bununla ilgili yürütüleceği açıklanan disiplin çalışmaları hakkındaki soruya ise “Türk Silahlı Kuvvetleri, elinde bilgi ve belgeyle çalışır. Bunun dışında MİT ve Emniyet’ten belge istedik ama bize şu ana kadar bilgi, belge gelmiş değil. İmzasız ihbar mektuplarıyla işlem başlatamayız. Türk Silahlı Kuvvetleri hukukun üstünlüğüne inanır, buna göre gereğini yapar.” ifadelerini kullanmıştı.
ALKAN: "YARGIYA MÜDAHALE GİRİŞİMLERİ ENDİŞEYLE KARŞILANMALIDIR"
Yargıtay Başkanı Ali Alkan, iktidarın yargıya müdahale girişimlerini sert sözlerle eleştirerek "Yargıyı yıpratmak kimseye bir yarar sağlamaz. Adaletin güçlü olması, hâkimler için değil herkes için güvencedir. Bu husus hiç unutulmamalı, yargı mensupları polemiğe zorlanmamalıdır" demişti."Yargıyı isteğe göre dizayn etmek için yargı kurumları üzerinde baskı oluşturulmak istenmesi, yargının kendi içerisinde yapacağı seçimlere ilişkin müdahale girişimleri endişeyle karşılanmaktadır" ifadesini kullanan Alkan, "Yargı kararlarındaki hataların yine yargının kendi denetim sistemi içerisinde giderilmesi beklenmelidir" diyerek, "Bir yasa önerisinin yüksek yargının yere indirileceği şeklinde sunulması, birkaç sene önce verilmiş bir Yargıtay kararının güncel bağlamda yakışıksız bir biçimde anılması, yargısal kararlarla kabul edilmiş olguların mevcut olmadığının ilan edilmesi, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığına gölge düşürecek yakıştırmaların alenen yapılıp soruşturmacıya hukuka uygun tek bir delil sunulmaması, yüksek yargı için öngörülen yapısal değişikliklerin kurumsal görüşler alınmadan gerçekleştirilmesi, yargıyı konuşmaya zorlayan uygulamalar değil midir? sözleriyle hukuksuzluklara karşı tepkisini dile getirmişti.
DHA - SAMANYOLUHABER.COM