Demokrat Parti'de (DP) genel
başkanlık yarışı kızışıyor. Ulusalcı cephe, 16 Mayıs'taki
olağanüstü kongre için
Hüsamettin Cindoruk'u
aday gösterdi. DP Genel
Merkezi'nde adaylığını açıklayan Cindoruk'a 9. Cumhurbaşkanı Süleyman
Demirel'in de
destek verdiği belirtiliyor. Cindoruk, "Adaylığımı açıklamadan önce kendisiyle görüştüm. Desteği her zaman benimle." dedi.
Cindoruk, adaylığını açıkladığı toplantıda
Ergenekon soruşturmasını eleştirdi. Cindoruk, "
Anayasa Mahkemesi'nde dahi ayrışma var.
Organize suç örgütü olur. Ama organize savcı, organize
mahkeme olamaz. İlk defa
sivil bir
sıkıyönetim yaşanıyor." ifadelerini kullandı. Ekonomik krizin önemli olmadığını belirten Cindoruk, "Devlet krizi var. Devlet krizini aşalım." görüşünü savundu. Ardından
dindar ve ibadetlerine bağlı olduklarını ileri sürdü. 76 yaşındaki Cindoruk'un "Siyasette gençlere ihtiyaç var. Bu gençlerden biri de benim." esprisi gazetecileri güldürdü.
MESUT YILMAZ'A DEVREDECEK
Cindoruk'a Demirel'in yanı sıra eski
Başbakan Mesut Yılmaz'ın destek verdiği dile getiriliyor. Buna göre Cindoruk,
ANAP ile DP'yi birleştirip koltuğu Yılmaz'a bırakacak.
DARBE ŞAKŞAKÇISI DP'NİN BAŞINA GEÇEMEZ
Cindoruk'un adaylığına DP Genel Başkan Yardımcısı
Nevzat Ceylan'dan sert tepki geldi.
Kongreyi
darbecilerin değil demokratların kazanacağını belirten Ceylan, "Mahallî
seçimlerde başka partilere oy verilmesi telkininde bulunanların aklına DP şimdi mi gelmiştir? Bu kişiler partimizin bahşettiği makamları
demokrasi dışı mahfillerin hizmetine sunmaktan çekinmemiştir. 28
Şubat sürecinde postmodern darbecilerin aracı olmuşlardır. İsimleri hâlâ darbecilerle birlikte anılıyor." dedi.
Cindoruk'un DYP'yi parçalayarak yeni bir parti kurduğunu hatırlatan Ceylan, şöyle devam etti: "Binde bir oy alan DTP'yi kuranların son çırpınışlarına üzülüyoruz. Milli iradeyi militarizme teslim eden, 27
Nisan e-muhtırasına destek veren, 367 dayatmasını savunan, Ergenekoncuların avukatlığına soyunan ulusalcı çizgideki bir şahsın adının partimizle anılmasını DP'ye saygısızlık olarak görüyoruz. DP misyonuna suikast teşebbüsünde bulunanlara kongre en güzel cevabı verecektir."
27 Nisan e-muhtırası ile 367 şartına destek çıktı
YASSIADA’DA eski Başbakan Adnan
Menderes’in avukatı olarak tanınan ancak daha sonra bunun doğru olmadığı ortaya çıkan Cindoruk, Demirel’in en yakınındaki isim oldu hep. Cindoruk, 27 Nisan 2007’deki e-muhtıraya ve 367 şartına da destek çıktı. Cindoruk’un 367 şartını hararetle desteklemesi üzerine kendisine, ‘367 Hüsamettin’ adı yakıştırıldı. Yıllarca birlikte çalıştığı
Aydın Menderes de Cindoruk’un bu tutumunu sert bir dille eleştirmiş ‘Cindoruk, 28 Şubat’çılığına o yetmiyormuş gibi bir de 27 Nisan’cılığı ekledi’ demişti.
Ergenekon savunucusu
CİNDORUK, Ergenekon
davasıyla ilgili karşıt yorumlarıyla dikkat çekti. Cindoruk, dava sürecinde ‘Siz orgeneralinden, YÖK Başkanı’na kadar her
muhalif düşünceyi gözaltına alırsanız hukukun otoritesi kalır mı’ yorumlarını yaptı. ‘Yani bu şikayet ettiğimiz iddianamede isimleri takılı birçok dava yüksek hakimlerimizin, yüce hakimlerimizin, yargıçlarımızın elinde eriyip gidecektir’ yorumları yaptı.
Ergenekoncular beni koltuktan etti
DP Genel Başkanlığı’ndan
istifa eden
Süleyman Soylu ise Ergenekon karşıtı söylemleriyle dikkat çekti. Soylu, partideki Ergenekoncuların kendisini genel başkanlıktan uzaklaştırdığını açıkladı ve Ergenekon’la ilgili olarak, ‘Ergenekon örgütü
iktidarı milletten alma girişimidir, her yerde izi var. Devlet yıpranmıştır, bu haliyle adım atamaz. Bir numaraya ulaşılmazsa, bu davanın başlangıcıyla sonu arasında fark olmaz.
Ergenekon davası darbeleri de içine alan tarihî hesaplaşmanın önünü açmalı,
Türkiye’nin karanlık dönemleri aydınlatılmalı’ dedi. ‘Ergenekon, devlet içinde ayrı bir etkinlik bulundurmak isteyen bir anlayışın devlet dışına çıktığı zamanda, hem devlet çerçevesinde hem de onun sirayet ettiği başka alanlarda ilelebet bir iktidar yürütme arzusunun tanımıdır’diyen Soylu şöyle devam etmişti: ‘DP-ANAP birleşmesinin gerçekleşmemesi ve 367 kriziyle cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde
Meclis’in kilitlenmesinin altında Ergenekon var. Merkez
siyaset üzerinde ağır ve çok ciddi baskılar hep var oldu. Bu da onlardan birisidir. Bu baskılar da öteden beri DP çizgisi üzerinde yoğunlaşıyor.’