Hükümet Sözcüsü ve
Adalet Bakanı Cemil Çiçek, ''
devlet sırrı'' niteliği taşıyan bilgi ve belgelerle, diğer gizli bilgi ve
belgelerin ne şekilde belirleneceği, korunacağı, açıklanacağı ve bu hususlara ilişkin yükümlülükleri içeren Devlet
Sırrı Kanun Tasarısı'nın
Bakanlar Kurulu toplantısında imzaya açıldığını belirterek, bilgi ve belgelere ''devlet sırrı'' niteliğinin verilmesi yetkisinin
Başbakan başkanlığında oluşturulacak Devlet Sırrı Kurulu'nda olacağını söyledi.
Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından
Başbakanlık Merkez Bina'da açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı.
Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısında,
Milli Savunma Bakanlığı'ndan gelen ve
Gülhane Askeri Tıp Akademisi ile yüksek
lisans öğrenimi nedeniyle 1 yıllık kıdem verilecek
Türk Silahlı Kuvvetleri personeli için kontenjan belirlenmesine ilişkin
tasarıların ele alındığını kaydetti.
Toplantıda,
halk arasında ''kuru sıkı'' olarak tabir edilen ses ve gaz fişeği atabilen silahların imali, ithali, ihracı, kullanılması ve bunlara aykırı bir işlem ve
taşıma söz konusu olduğunda yapılacak işlerle ilgili
kanun tasarısının da görüşüldüğünü belirten Çiçek, şu bilgileri verdi:
''Ses ve gaz fişeği atabilen silahlara ilişkin usul ve esaslar bu kanunla düzenlenmektedir. Bu kanun, ses ve gaz fişeği atabilen silahların nitelikleri, imali, ithali, ihracı, satışı, edinilmesi, bulundurulması ve taşınması hakkındaki usul ve esasları belirlemektedir. Bunlarla ilgili izin,
kayıt ve
tescil işlemlerinin yapılması gerekmektedir. Bu alanda ciddi bir boşluk var. Eskiden
başka kanunlarda değişik maddelerde düzenlenmiş ancak aradan geçen sürede bir kısım suçlar bu yoldan temin edilen silahlarla işlendiği için ve bunlarda mevcut yasalar açısından açıkça suç teşkil etmediğinden dolayı bir kısım uygulamada tereddütler hasıl olmaktadır. Dolayısıyla bunlarla ilgili izinleri, imali,
ithali, ihracı, satışının düzenlenmesiyle ilgili izinleri
Sanayi ve
Ticaret Bakanlığı verecek. Bulundurulması, taşınması ve izinsiz imalat ve benzeri konularla ilgili de İçişleri Bakanlığının yetkisi dahilinde işlemler yapılabilecektir.''
-''DEVLET SIRRI KANUN TASARISI''-
Çiçek, bir süre önce çıkarılan Bilgi Edinme Kanunu'nda bazı istisnalar bulunduğunu hatırlatarak, bu konudaki yasal düzenlemeler hakkında da bilgi verdi.
Bu yasal düzenlemeler kapsamındaki ''Ticari Sır'' ve ''
Bankacılık Sırrı''na ilişkin tasarının daha önce Bakanlar Kurulunda imzaya açıldığını belirten Çiçek, ''Bunun ikinci ayağı Devlet Sırrı Kanun Tasarısı'dır. Bugün bakanlar kurulunda
bunu imzaya açtık'' dedi.
Çiçek, kanunun ''devlet sırrı'' niteliği taşıyan bilgi ve belgelerle, diğer gizli bilgi ve belgelerin ne şekilde belirleneceği, korunacağı, açıklanacağı ve bu hususlara ilişkin yükümlülükleri içerdiğini söyledi.
Sır kavramının zaman içinde değiştiğini vurgulayan Çiçek, bu kanunla daha dinamik daha esnek tanımlar ve düzenlemeler getirildiğini belirtti. Çiçek, şöyle devam etti:
''Devlet sırrının tarifi, açıklanması veya öğrenilmesi devletin dış ilişkilerine, milli
savunmasına ve milli güvenliğine zarar verebilecek, anayasal düzeni ve dış ilişkilerinde
tehlike yaratabilecek ve bu nedenle niteliği itibariyle gizli kalması gereken bilgi ve belgeler olarak tanımlanmıştır. Bu sır niteliğinde veya
gizlilik dereceli bilgi ve belgelerin hangi süreyle saklanabileceği ve yapılacak işlemler bu kanunu tasarında belirlenmiştir. Bu
sırları koruma yükümlülüğü bellidir. Bunlara uyulmamasıyla ilgili müeyyide de var.''
Çiçek, ayrıca bilgi ve belgelere ''devlet sırrı'' niteliğinin verilmesi yetkisinin Başbakan başkanlığında oluşturulacak ''Devlet Sırrı Kurulu''nda olacağını kaydetti. Çiçek, Kurul'da, Adalet, Milli Savunma, İçişleri ve
Dışişleri bakanlarının da görev alacağına ifade etti.
Gerek Ticari Sır Bankacılık Sırı Kanun Tasarısı, gerekse Devlet Sırrı Kanun Tasarısının birlikte yasalaşmasının bu alandaki düzenlemenin tamamlanmasını sağlayacağını vurgulayan Çiçek, geçmişte sır kavramı yüzünden üzerine gidilmeyen yolsuzluklar olduğunu, ancak artık bunun ortadan kalkacağını söyledi.
-AB'NE YÖNELİK ÇALIŞMALAR-
Toplantıda, AB ile ilgili konuların da ele alındığını belirten Çiçek, geçen hafta Brüksel'de temaslarda bulunan
Devlet Bakanı ve
Başmüzakereci Ali Babacan'ın Bakanlar Kuruluna yeni dönemle ilgili bilgi verdiğini anlattı.
Almanya'nın dönem başkanlığında,
Ekonomik ve Parasal Politika,
İstatistik, İşletme ve Sanayi Politikası ve
Mali Kontrol konularında da geçici olarak
kapatma işini tamamlamak istediklerini belirten Çiçek, bu konulardaki çalışmaların Hükümet tarafından yapıldığını söyledi.
Açılması ek protokole bağlanan bazı fasıllar olduğunu da hatırlatan Çiçek, şöyle devam etti:
''Bunlar askıya alınmış fasıllar olarak biliniyor. bunlar Kıbrıs'la bağlantılı olarak aramızda bir ihtilaf konusu olmaya devam ediyor. Biz kendi yönümüzden bütün çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu fasıllarla ilgili çalışmalarımızı da ertelemiş değiliz.''
Vatandaşın en önemli gündeminin ekonomi olduğunu ifade eden Çiçek, ''Dolayısıyla
Türkiye'nin daha fazla fazla yatırım yapma, daha fazla istihdam alanı yaratma mecburiyeti var. Böyle bir noktada
ülke olarak kendi sermayemiz ve tasarrufumuz yeterli değildir. Türkiye'nin bugün sahip olduğu
büyüme hızından daha fazla büyümesi lazım'' dedi.
Türkiye'nin
yabancı sermayeye ihtiyacı olduğunu, yabancı sermayenin ise Türkiye'ye ilgisi olduğunu belirten Çiçek, bu yatırımcılara Türkiye'nin iyi tanıtılması ve yatırım yapmak isteyenlerin
desteklenmesi gerektiğini söyledi.Bununla ilgili olarak geçen yasama yılında Türkiye
Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı kurulduğunu hatırlatan Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısında ajansın bugüne kadar olan çalışmaları hakkında da bilgi verildiğini anlattı. Ajansın çalışmalarına yönelik yasal düzenlemelerin gerçekleştirildiğini, bundan sonra gerçekleştirilecek çalışmalar ile yabancı sermayenin Türkiye'ye gelişinin hızlanacağını ifade etti.
Çiçek, Bakanlar Kurulu üyelerinin hafta sonlarında Türkiye'nin çeşitli illerini gezdiklerini belirterek, bugün gerçekleştirilen toplantıda bu seyahatlere ilişkin değerlendirmeler yapıldığını da bildirdi.