Devlet Bakanı ve
Başbakan Yardımcısı
Cemil Çiçek, ''Ana
yasal kuruluşların adeta günlük
gazete çıkarır gibi, her gün yeni
bildirilerle 'falanca anayasal kuruluş bugün nerede, öğleden sonra ne diyor, o bana ne dedi, bu bana ne dedi' tarzındaki bildiri yarışına girmiş olmasının ortaya koyduğu tablodan hepimizin rahatsız olması gerekir'' dedi.
Çiçek,
TBMM Genel Kurulunda 2009 Yılı
Merkezi Yönetim Bütçesi üzerinde
Hükümet adına yaptığı konuşmada, vatandaşların Mecliste en çok takip ettiği iki görüşme olduğunu belirterek, bunların
bütçe görüşmeleri ve Hükümet programları olduğunu söyledi.
Bütçe görüşmelerinin sadece rakamların, yüzdelerin ve
teknik açıklamaların konuşulduğu bir süreç olmadığına işaret eden Çiçek, bütçelerin aynı zamanda siyasi bir metin olduğunu kaydetti. Bütçe görüşmelerinin birer siyasi değerlendirme de olduğunu hatırlatan Çiçek, ''Bir
ülkenin siyasi standardının,
siyaset kurumunun kalitesinin açıkça belirlenebilmesi bakımından da bu
müzakereler önem arz etmektedir. Bütçe müzakereleri hem muhalefet için hem de
iktidarlar için çok önemlidir. Ama bütçe görüşmeleri iktidardan daha çok muhalefet için önem arz eder'' diye konuştu.
''Muhalefetin bütçe müzakerelerinde görücüye çıktığını'' ifade eden Çiçek, şunları söyledi:
''Esas itibarıyla merak edilen; Hükümetin yaptıkları, ne diyeceği değil. Vatandaş, zaten bunları Hükümet programından biliyor. Meclise sevk ettiği yasa tasarılarından, çıkardığı yasalardan biliyor. Hükümet tasarruflarından biliyor. Hükümetle aynı görüşü paylaşan mahalli idarelerin icraatlarında görüyor. Dolayısıyla Hükümet icraatlarında çok fazla merak edilecek hususun olmaması gerekir.
Esasen bu kadar açık kanalın ve medyanın olduğu bir toplumda zaten Hükümet icraatları her gün haber ve
tartışma programlarında gündeme geliyor. O halde bu müzakerelerin esas objesi, bu müzakerelerde asıl merak edilen muhalefetin ne yaptığı, ne yapacağı, yaşanan sorunlar karşısında nasıl bir tutum takındığı ve nasıl çözüm ürettiğidir.''
SORUNUN DEĞİL, ÇÖZÜMÜN BİR PARÇASI...
Bazı kitaplardan muhalefet tanımlarına ilişkin örnekler veren Çiçek, bir ülkenin demokratik standardı ve kalitesinin, ''muhalefetin standardıyla'' doğrudan ilgili olduğunu söyledi. Demokrasiyi kalıcı kılanın iktidarın gayretinden çok muhalefetin pozitif katkıları olduğunu belirten Çiçek, ''Muhalefet
demokrasilerde vazgeçilmezdir. Bütün bu nedenlerden dolayı, çağdaş demokrasilerde muhalefet sorunun değil, çözümün bir parçasıdır'' dedi.
''Sorunun bir parçası olan muhalefet, ülkenin de demokrasinin de başına gelebilecek en büyük felakettir'' diyen Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Çözümü olmayan, gelecek tasavvuru olmayan bir muhalefet demokrasi için bir yüktür. Bu özellikleri taşıyan, işlevsiz, çözümsüz, alternatif oluşturmayan bir muhalefet, demokrasi dışı, demokrasi karşıtı,
modern-postmodern arayışların baş müsebbibidir. Sadece yanlışı göstermeye odaklanmış, bütün çabası ve gayreti bundan ibaret muhalefet anlayışı ülke ve demokrasi açısından büyük talihsizlik olmuştur. Böyle bir muhalefetin var olduğu bir ülkede muhalefet görevini, muhalefet kurumunun kendisi değil,
Anayasa ve hukuk kuralları gereği görevi siyaset olmayan
bürokrasi ve kurumlar üstlenmiş olur.
Demokrasi, partiler arası bir yarışın sonunda, hür ve serbest bir seçimle iktidarın belirlenmesi yöntemiyse o zaman iktidar muhalefetle yarışmaz, seçime girmez,
kayıtdışı muhalefetle yarışır. Onun için
Türkiye, bir kısım eksikliklerin, hataların bedelini çok ağır ödemiştir. Nitekim, postmodern ve antidemokratik arayışların olduğu dönemde, adına kitaplar da yazıldı 'Bizim
Çete' diye... Kitabın ismi 'Bizim Çete'. Dolayısıyla alternatif muhalefet oluşamadığı için bu tür, kendilerinin ifade ettiği tarzla 'Bizim Çeteler' demokrasilerde alternatif olmaya çalışmıştır. Bu da Türkiye'ye ağır bedeller ödetmiştir. Demokratik bir ülkede, çağdaş bir demokraside muhalefetin ne kadar önemli olduğunu ifade etmeye çalışıyorum.''
KİLİM ALTINDAN DAVUL ÇALINMAZ
Başbakan Yardımcısı Çiçek, ''bizim görevimiz Hükümetin yanlışlarını söylemektir'' yaklaşımının en kolay ve kestirme bir muhalefet tarzı olduğunu söyledi.
Muhalefetin, iktidarın uygulamalarına alternatif çözümler üretmesi gerektiğini anlatan Çiçek, bazı milletvekillerinin konuşmalarından örnekler verdi. 12 günlük bütçe görüşmelerinde muhalefet sözcülerinin hep
eleştiri yönelttiklerini ileri süren Çiçek, sadece iki çözüm önerisi yapıldığını ifade etti.
Çiçek, konuşması sırasında,
Bağımsız Tunceli Milletvekili Kamer Genç'in laf atması üzerine, ''Bir atasözümüz var; kilim altından davul çalınmaz. Ya kilimi kaldırın ya davulu durdurun...'' dedi.
Bunun üzerine
TBMM Başkanı Köksal Toptan, Genç'i uyararak, yerine oturmasını istedi. Genç'in
itiraz etmesi üzerine Toptan, '' O zaman dışarı çıkın gezin gelin...'' önerisinde bulundu.
''Sorunla'' beraber ''çözümün'' konuşulmasının demokrasiye güveni artıracağını anlatan Çiçek, ''Eğer çözümsüz, sadece sorunu konuşmayla görevli hisseden bir muhalefet söz konusu olduğunda, işte maalesef bunların bir alternatif oluşturması söz konusu olmadığı için kayıtdışı muhalefet devreye girer'' diye konuştu.
ANAYASAL KURULUŞLARA UYARI
Devletin ve milletin arasını açan, devlete güveni sarsan bir kısım gelişmeleri yaşadıklarını hatırlatan Çiçek, şunları söyledi:
''Bugün bu vesileyle ifade etmek istiyorum; herkes görevini Anayasanın, yasanın ve hukukun verdiği görev,
yetki ve sorumluluk çerçevesinde yapmalıdır. Kimse bunun dışına çıkmamalıdır. Anayasal kuruluşların adeta günlük gazete çıkarır gibi, her gün yeni bildirilerle 'falanca anayasal kuruluş bugün nerede, öğleden sonra ne diyor, o bana ne dedi, bu bana ne dedi' tarzındaki bildiri yarışına girmiş olmasının ortaya koyduğu tablodan hepimizin rahatsız olması gerekir. Bir şeyler denilecek bunun denileceği yer burasıdır, burada her şeyi konuşuruz.''