Çiçek, ''Demokratik Açılım''ın 10 Kasım'da TBMM'de tartışılacağının ve bu konudaki polemiklerin hatırlatılması üzerine ''konunun polemiklere
kurban edilemeyecek kadar önemli olduğunu'' söyledi.
Herkesin olabildiğince soğukkanlı olması, birbirinin sözüne
kulak veren, birbirini anlamaya çalışan bir atmosferde bu konunun tartışılması, görüşülmesi gerektiğini vurgulayan Bakan Çiçek,
Meclis çalışmalarında uzun bir süredir salı gününün denetim, çarşamba ve perşembenin ise
kanun tasarı ve tekliflerinin görüşüldüğü gün olduğunu belirtti.
Çiçek, şunları kaydetti:
''Biz neyi konuşacağız o gün de 10 Kasım'a gölge düşürmüş olacak. Bu
ülkenin birliğini, dirliğini, huzurunu, barışını ve kardeşliğini konuşacağız. 'Yurtta Sulh, Cihanda Sulh' ilkesini benimsemiş, özümsemiş bir ülke olarak, bunu dış politikasının omurgası haline getirmiş bir ülke olarak, ülkenin barışıyla ilgili bir konuyu 10 Kasım'da konuşmakta ne var? Eğer iyi niyetle olaya bakıyorsanız. Yok niyetiniz başka türlüyse, bir maraza çıkarmaksa, bir gerginlik çıkarmaksa, işin esasını konuşmak istemiyorsanız o taktirde 10 Kasım'da böyle bir bahane bulursunuz. 11 Kasım'da başka bir bahane olur, 12 Kasım'da da başka bir bahane olur.
Öylesine bir mesele ki bu tarihi derinliği var, siyasi boyutları var,
ekonomik boyutları var. Ülkenin birliğiyle bütünlüğüyle doğrudan alakalı bir konuyu konuşuyoruz. Bu sorun
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin sorunudur, AK Parti'nin sorunu değil. Hepimizin sorunu. Sadece partilerin sorunu da değil, medyanın da sorunu, meslek örgütlerinin de sorunu,
teker teker tüm vatandaşlarımızın sorunudur.''
-''İRTİCAYLA MÜCADELE EYLEM PLANI'' İDDİALARI-
Bakan Çiçek, ''
İrticayla Mücadele
Eylem Planı'' iddialarıyla ilgili bugün gelinen süreci değerlendirmesinin istenmesi üzerine, Türkiye'nin kendi demokratik standartlarını yükseltme politikası izlediğini söyledi.
Hukuk devletini tesis ederek hukukun üstünlüğüne ulaşmayı istediklerini vurgulayan Çiçek, yüksek standartta
demokrasi ve hukukun üstünlüğü temin edilebilirse mesele kalmayacağını ifade etti.
Çiçek, şunları kaydetti:
''Bu konu sonunda demokrasi güçlenecek ve hukuk devleti de işleyecektir. Meseleye böyle bakmak lazım. Bunu yaparken de hukuku, hukuka göre işletmek lazım. Size göre, bana göre değil. Konu yargıya intikal ettiğine göre, benim kanaatim yargı bunu çözecektir, çözebilir. Bu yeteneği, bu kabiliyeti, bu birikimi Türk yargısının vardır. Ben bilerek söylüyorum, ama biraz sabırlı olmak lazım.
Yargının işini de zorlaştırmamak lazım.''