Çiçek,
Kanal 24'te yayınlanan Editör programına katılarak, Gürkan Zengin'in sorularını yanıtladı.
Türkiye'nin
Washington Büyükelçisi Nabi Şensoy'un merkeze alınması ile ilgili soru üzerine ''merkeze alınma'' tabirinin küçümseme ifadesi olarak algılanmaması gerektiğini söyledi.
Dışişleri mensuplarının 4 yıl dışarda, 2 yıl merkezde görev yaptığını hatırlatan Çiçek, Nabi Şensoy'un da dışardaki 4 yıllık görev süresini doldurmak üzere olduğunu ifade etti.
İşin kuralında bir yanlışlık görmediğini belirten Çiçek, ''Ama bunun ötesinde bir şey var mı yok mu bilemiyorum'' dedi.
''
Saldırı ve cenazeler
Hükümeti ne kadar zorluyor, demokratik
açılımın akıbetini nasıl etkiliyor'' sorusu üzerine Çiçek,
terör meselesine ''Hükümet,
iktidar veya muhalefet meselesi'' yerine ''
Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin meselesi'' olarak bakmak gerektiğini söyledi.
Terörün toplumda
kaos ve kargaşa yaratmayı amaçladığını, bu oyuna gelmemek için de bu ve benzeri olayları ''olabildiğince soğukkanlı, aklı öne çıkararak ve birbirimizi anlayarak, birbirimizi suçlamadan'' değerlendirmenin doğru olacağı görüşünü ifade etti.
Terör
örgütlerinin dış
destek olmadan bir gün dahi yaşayamayacağına dikkati çeken Çiçek, şöyle konuştu:
''Dünyadaki mevcut terör örgütleri içinde en çok dış desteğe sahip örgüt şimdi Türkiye'nin uğraştığı örgüt, adını telaffuz dahi etmek istemiyorum. Türkiye bu örgütün önde gelenleri dahil birçoğunu komşularımız dahil birçok ülkeden istedi. Şu ana kadar bir tanesi dahi iade edilmedi. Biz Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak belli sayıda teröristle mücadele ediyor değiliz, uluslararası destek gören bir olaydan bahsediyoruz. Kimse bu terör örgütünü basit bir güvenlik meselesi olarak mütalaa etmemeli. Bunun üzerinden siyaset yapmamalı, bunun üzerinden demeç vermemeli ve kendi içimizde birbirimizi bu kadar dar bir anlayışla tenkit konusu yapmamalıyız.''
Terör örgütlerinin üst yöneticilerinin, ''değnek'' olarak kullanıldığını ve iradelerinin başkalarının elinde olduğunu anlatan Çiçek, ''Yöneticiler kimin adamı, kimlerle irtibatlı, neyin nesidir? Ona bakın. Dünyada en çok kullanılan örgüt PKK'dır. Siz bu bölgede güçlendikçe, nüfuz sahibi oldukça, etkinliğiniz arttıkça birilerinin ayağına basıyorsunuz. Onlar ayağını çekmiyor. Onlar da terör örgütlerini, Türkiye'nin ayağına basmayacak hale gelme noktasında kullanıyorlar'' görüşünü dile getirdi.
-''NEDEN ZAMANLAMA İTİBARİYLE BUGÜN YAPILDI?''
Son günlerde meydana gelen olayların arkasında hangi örgütlerin olduğuna bakmak gerektiğini ifade eden Bakan Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Tokat'ta meydana gelen, hepimizin yüreğini yakan bu olay neden zamanlama itibariyle bugün yapıldı? Arkasında kim var, ne var, neden dolayı? Bunların hepsini devlet olarak araştırıyoruz. Göreceğiz ki burada uluslararası bir kısım unsurların...Görünür de Ali çıkacak, Ahmet çıkacak, ama kim bunlar? Bunlar, bu kadar silahı nereden alıyor. Bu örgüt, senelerdir ne yiyor, ne içiyor, eğitimi, silahı, pasaportu nereden alıyor. Sıkıştığı zaman hangi ülkeye kaçıyor. Oradan neden iade edilmiyor? Alelacele neden
sığınma hakkı veriliyor?''
Teröre içerden destek verenler bulunduğuna ve terörün bir
sektör haline geldiğine işaret eden Çiçek, ''Terör örgütünün uyuşturucudan topladığı paranın 200 milyon dolar olduğu önemli kaynaklarda yer alıyor. Bu para nereye gidiyor? Terör bittiği zaman gelir kaynakları da bitmiş oluyor'' diye konuştu.
Çiçek, herkesin ülkenin huzurunu temin noktasında daha sakin, daha soğukkanlı, olayı bütün boyutlarıyla anlayacak ve anlatacak üslup içinde oturup konuşması gerektiğini söyledi.
-''DEMOKRATİK AÇILIM YENİ BİR OLAY DEĞİL''-
''
Demokratik Açılım''ın yeni bir olay olmadığını, 2002'den beri
demokrasi standartlarını yükseltemeye çalıştıklarını anlatan Bakan Çiçek, Hükümetleri döneminde 6 tane uyum paketi çıkardıklarını, birçok yasada
düzenleme yaptıklarını belirtti.
Sorunu çözmek için geçmişte de birçok
rapor hazırlandığını hatırlatan Çiçek, ancak sorunun çeşitli nedenlerle çözülemediğini söyledi. Çiçek, her geçen günün sorunun büyüdüğünü ve bedelinin daha ağır hale geldiğini ifade etti.
''Bugüne kadar ne yaptıysak bundan sonra ne yapıyorsak yine yapacağız'' diyen Çiçek, 70 milyonun ortak kaygısı olan
Anayasa'nın ilk üç maddesini değiştirecek bir gayret içinde bulunmadıklarını söyledi.
-BATASUNA KARARI-
''Batasuna kararını DTP iyi okumalıdır'' sözünün, DTP tarafından mahkemeye
baskı olarak değerlendirildiğinin hatırlatılması üzerine Çiçek, prensip olarak siyasi partilerin kapatılmasından yana olmadıklarını söyledi. Bakan Çiçek, şöyle konuştu:
''Parti
kapatmanın ne anlama geldiğini, damdan düşüp ayağımız kırıldığı için biz de biliyoruz. Bir karar öncesinde insanlar belki söylenenleri doğru dürüst anlayamayabilir, yanlış anlayabilir ya da bunun üzerinden işlerine ne geliyorsa işi öyle kullanmaya çalışabilir.
Anayasa Mahkemesine gittiğine göre hukuki boyutu var. Bu hukuki boyutu ile ilgili hiçbir şey söylemedim. Bu
davayla ilgili de ben hiçbir şey söylemedim. Geriye ne kalıyor? Soyut olarak acaba
parti kapatma meselesi, bu işin hukuku, hukuki düzenlemeleri nedir, onunla ilgili bazı teorik bilgileri söylüyoruz. Söylediğimiz budur.''
''
AK Parti bu partinin kapatılmasını istiyor'' yönündeki yorumları ''kelin tırnağı olsa kendi kafasını kaşır'' şeklinde değerlendiren Çiçek, ''Eğer AK Parti bir partinin kapatılması ya da kapatılmamasıyla ilgili bir etkisi olsa evvela kendi partisinin kapatılması için dava açılmasını engellerdi'' dedi.
Konunun istismar edildiğini ve çarpıtıldığını söyleyen Çiçek, ''Niye çarpıtıyorlar onu ben anlarım, ama kamuoyunun, özellikle bu laflardan etkilenen illerimizdeki vatandaşların bu istismara, bu yanlışa itibar etmemeleri gerek'' diye konuştu.
Batasuna kararının haziran ayında alındığını hatırlatan Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Anayasa Mahkemesi önündeki davaya müdahil olacak beyanda bulunmayacak kadar hukuku, hukuka saygısı olan bir insanım. Altında imzam olan savunmamda parti kapatılmasını doğru bulmayan da bir insanım, ama soyut olarak siz derseniz bana parti kapatmalarındaki hukuk nedir? Kurallar neyse bunları söylüyoruz. Ortada Batasuna partisiyle ilgili verilmiş bir karar var. Bu benden önce de makalelere konu olmuş.
AİHM bu kararında da başka kararlarında da parti kapatmalarını istisna olarak kabul ediyor bir şeyi temel olarak alıyor, 'cebir, şiddet ve terör sorun çözme yöntemi olamaz' diyor. Ben bunu soyut olarak söylüyorum. Değil cebir ve şiddeti benimsemek, bunu kınamamayı bile teröre destek olarak anlıyor.''
DTP'nin Anayasa'ya yönelik eleştirilerinin hatırlatılması üzerine Çiçek, bir Anayasa taslağı gündeme getirdiklerini ancak, taslağın başına gelenin ''pişmiş tavuğun başına gelmediğini'' söyledi.
Anayasaya değişikliğinin 175. maddeye göre yapılacağını kaydeden Çiçek, yüksek standartta bir demokrasi istediklerini ifade etti. Çiçek, ''Değiştireceksek hemen yarın sabahtan itibaren gelin ilk 3 madde dışında 174. ve 4. madde dışında yani 5 madde dışında bütün maddeleri görüşmeye hazırız'' dedi.