Çelik: Özerklik diktatörlük getirme çabasıdır

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, Diyarbakır'daki saldıyı ve özerklik tartışmalarını değerlendirdi.

Çelik: Özerklik diktatörlük getirme çabasıdır

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, Türkiye'nin ne zaman yeni bir atılım aşamasına gelip, dış ve iç politikada bir ivme kazanmaya başlasa bu tip terör saldırılarının yaşandığına dikkat çekti. Demokrasi ve hukuk mücadelesinin, terörle asla yan yana durmayacağının altını çizen Çelik, 'demokratik özerlik' talebininse başta Kürt vatandaşlar olmak üzere Türkiye'nin bir kısmına 'diktatörlük' getirme çabası olduğunu savundu. Çelik, Diyarbakır'ın Silvan ilçesi kırsalındaki terörist saldırıda şehit olan uzman çavuşlar Gökhan Yıldırım ve Mustafa Güney için düzenlenen cenaze törenine katılmak üzere Adana'ya geldi. Şakirpaşa Havaalanı'nda gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Çelik, son terör saldırısının zamanlamasına dikkat çekerek, "Bu tip saldırılar, çok uzun zamandan bu yana neredeyse 10 yıllık zaman diliminden beri hep belli bir zamanlamayla yapılır. Zamanlamanın arkasında da her zaman şu vardır; Türkiye ne zaman yeni bir atılım aşamasına gelse, Türkiye ne zaman dış politikada ya da iç politikada bir ivme kazansa, Türkiye'nin yeniden bir atılım yapması söz konusu olsa bu tip durumlarda bu tip saldırılar olur" dedi. "BU SALDIRININ ARKASINDAKİ AMAÇLARI BAŞKA YERDE ARAMAK LAZIM" Türkiye'nin bugün dış politikada güçlü adımlar atarken, içerdeyse herkesin özlemi olan yeni bir anayasa yapım sürecinde olunduğuna işaret eden Çelik, söz konusu terör saldırısının zamanlamasını da manidar bulduklarını açıkladı. Çelik, "Türkiye, seçim sürecinden daha yeni çıktı. Türkiye'de yeni bir iklim var, yeni uzlaşma arayışları var. Bu saldırı, tüm bu süreci sabote etmeye yönelik bir saldırıdır. Türkiye'nin demokratikleşmesi açısından, hukuk devletinin imkanlarını gerçekleştirme, özgürlükleri gerçekleştirme açısından çok yüksek standartlara sahip bir konumda bulunuyor. Bu terör saldırısının, bu şekilde gerçekleştirilmesi artık bunun 'Kürt Sorunu' ya da demokrasi talebiyle bir ilgisi yok. Bu saldırıların arkasındaki amaçları başka yerde aramak gerekir. Burada dikkat etmemiz gereken birkaç şey var. Unutmayalım ki, bu şehitler bu ülkede hepimizin huzur ve barış içerisinde yaşaması için canlarını feda etti. Candan daha aziz bir şey yok. Onlar en değerli varlıklarını feda etti. Dolayısıyla onların bu hatırasına sahip çıkarak açıklamalarda dikkatli olmak lazım" diye konuştu. "DEMOKRASİ VE HUKUK MÜCADELESİYLE TERÖR YAN YANA DURMAZ" Çelik, toplumun bir kısmını diğer kısmıyla kışkırtacak açıklamalar yapmaktan özenle kaçınılması uyarısında bulunarak, bu tarzda bir açıklamanınsa terörün amacına hizmet edeceğinin altını çizdi. Yaşanan bu süreçte herkesin kendini sorgulaması gerektiği çağrısında da bulunan Çelik, "Demokrasi ve hukuk mücadelesiyle terör yan yana durmaz. 'Demokrasi' isteyenlerin, terörle aralarına mesafe koymadıkları sürece demokrasi taleplerinin hiçbir ciddiyeti de olmaz. Türkiye'de demokrasi talebinin ciddiye alınması için araya mesafe koymak, Türkiye'de temel bir ilke haline geldi. Bu her zaman temel bir ilkeydi ama bugün daha kıymetli bir ilke haline gelmiştir. Bir de şunu hiç unutmamak lazım; terör saldırıları her zaman Türkiye'yi demokratikleşme, çağdaş dünya ile entegrasyon çabalarından uzaklaştırmak üzere yapılır. Bu saldırılar karşısında Türkiye eski günlere asla dönmeyecektir. Hem demokrasisiyle, hem ekonomisiyle, hem güçlü dış politikası, hem de güvenlik güçlerinin özverili çalışmasıyla terörle mücadele edecektir. Milletten daha kudretli kimse yoktur, devletten daha kuvvetli kimse yoktur. Bugünleri de aşacağız inşallah. Şehitlerimize rahmet diliyoruz. Ailelerine, yakınlarına, bütün Adanamıza başsağlığı diliyoruz" ifadesini kullandı. "DEMOKRATİK ÖZERLİK STALİNİST BİR TANIMDIR VE DİKTATÖRLÜK GETİRİR" Çelik, 'demokratik özerklik' kavramının, BDP, DTK ve KCK'nın kullandığı şekilde; başında yer alan 'demokrasi' kelimesiyle hiçbir ilgisinin olmadığını söyledi ve ardından da ekledi; "Bu Stalinist bir özerklik tanımı. Bu başta Kürt vatandaşlarımız olmak üzere ülkemizin bir kısmına diktatörlük getirme çabasıdır. Biz demokratik özerklik, dünyada bunun uygulanma modellerini de çok iyi biliriz. Bu uygulanma modellerine çağdaş dünyadaki uygulanma modellerine baktığımızda bile ben şunu söyledim, Türkiye'nin eksiği demokratik özerklik değildir, Türkiye'nin eksiği demokratikleşme standartlarının yükseltilmesidir. DTK'nın açıkladığı KCK'nın ve BDP'nin desteklediği haliyle demokratik özerkliğin çağdaş dünyadaki demokratik özerklikle bir ilgisi yok. Bu ülkemizin bir kısmında diktatörlük kurma çabasıdır. Stalinist bir özerkliktir. Bunun da ne Türkiye'ye hayrı olur, özellikle de Kürt vatandaşlarımıza demokrasi perdesi altında sistematik bir tek bir zulüm yönetimi kurma çabasıdır. Dolayısıyla Türkiye'nin bu aziz milleti bunlarla, bu süreçlerle hiçbir şekilde ilgisi olmayacaktır. Şunu unutmamak gerekir; farklılıklarımız var, bu farklılıkların içerisinde bir milletiz biz. Ama hiç kimse milletin manevi iklimine terör yoluyla ya da bu tip dayatmacı 'Demokratik Özerklik Projeleri' yoluyla milletin manevi iklimine müdahale edemez. Dolayısıyla bu tartışmalar, terörist saldırıların gerçekleştirildiği akşam bu açıklamaların yapılması neye hizmet ettiğini, hangi maksada hedeflediğini gösteriyor." İHA
<< Önceki Haber Çelik: Özerklik diktatörlük getirme çabasıdır Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER