Tv8’de
Ankara Temsilcisi
Erkan Tan’ın hazırlayıp sunduğu
Erkan Tan ile Başkent’ten programına
Bursa Milletvekili ve
Devlet Bakanı Faruk Çelik konuk oldu ve önemli açıklamalarda bulundu.
“Kılıçdaroğlu’na Batum ile ilgili teşekkür ediyorum. Batum’u üniversiteden çekerek siyasete getirmek vizyonunun ortaya çıkması açısından çok iyi oldu. Üniversitede kalması daha sıkıntılı olurdu; öğrencilerin yanında değil arazide olması, siyasette var olması çok isabetlidir. Aksi takdirde bu yanlış ve
sakat düşüncelerini bir de öğrencilerine öğretecekti.”
CHP halkı sandığa değil, isyana teşvik ediyor!
“ Sokak
sokak direneceğiz ne demek. Bu isyana teşvik etmek değildir de nedir?
Anayasa ve yasalarımıza göre bu bir suçtur. CHP halkı bu şekilde çekmeye çalışıyor. CHP halkı, sandığa değil isyana teşvik ediyor.” dedi.
Katkınızdan vazgeçtik bari hasar bırakmayın!
Baş
bakan’ın konuşmalarını eleştiren muhalefet yönelik açıklamalarda bulunan Çelik şu sözleri kaydetti:
“ Sayın
Başbakan’ın konuşma tarzını eleştiriyorlar. Yok, promter kullanıyormuş falan. Siyasetçi ağzından çıkanları elli kere tartmalıdır. Başbakan en doğrusunu yapıyor. Herkes hitabetine hayrandır. CHP’nin çekirdek kadrosu olarak adlandırılanlara söylüyorum; kâğıdınızı kaleminizi alın, notlarınız alın. İnsanların ümidini kırmayın. Ciddi yanlışlar yapmayın. Katkınızdan vazgeçtik, hasar bırakmayın istiyoruz.”
Millet edebiyat yapıyordu, biz icraatını yaptık!
Bakanlığın bünyesinde bulunan ‘
Yurtdışı Türkler ve
Akraba Topluluğu Başkanlığı’ nın çalışmalarından söz eden Çelik; çalışmaların ilk kez Ak Parti döneminde yapıldığını ifade etti ve yurtdışında yaşayan yurttaşlarımızın
oy kullanma sıkıntısının çözümüne yönelik açıklamalarda bulundu.
“
Türkiye köklü tarihi olan bir millettir. Kültürel bağlar ile
iletişim kurmak için Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluğu Başkanlığı kuruldu. İlk kez Ak Parti döneminde bir kamu birimi vasıtası ile iletişim kurduk. Yabancı
ülkelerde yurttaşlarımızın 1961’den beri gümrük kapılarında oy kullanması değişecek ve ilk kez
sandık kurulacak ve gidip oy kullanılacak.
Almanya ile görüştük çünkü; yurtdışında yaşayan 5 milyon insan var bunların 2,5 milyonu oy kullanabilecek yaşta. Bu 2.5 milyon insanında %60’ı Almanya’da yaşıyor. Temaslarımızı yaptık. Oy kullanma ile ilgili her türlü yazıyı Yüksek Seçim Kurulu’na gönderdik, kararı bekliyoruz. İnşallah olumlu olacak” şeklinde konuştu.
Problem çözülmek istendiğinde, gelmeyin diyen muhalefetin çözüm önerisi mi olur?
MHP’nin ‘Terörist başı ile pazarlık yapıyorlar’ söylemine yönelik, Bakan Çelik sert açıklamalarda bulundu.
“ Ak Parti’ye bu memleketin sorunlarını çöz diye halk oy verdi. Kronik meseleleri Başbakanımız masaya yatırdı, çözmeye çalışıyoruz. Sorun milletin, anaların yüreğini yakıyor. Bu ülkenin sorununu el birliği ile çözmek gerekirken bu durumdan beslenmek yanlıştır. Bu söylemler oy kaygısı olanların açıklamalarıdır. Bütün fikirler ortaya çıksın herkes orta yolda birleşecektir. Bizim derdimiz bunu bu şekilde tartışmak değil. Başbakan kronik sorunlara çözüm için anlatmaya geliyorum, tartışalım diyor, muhalefet gelmeyin diyor. Gelmeyin diyenin çözüm önerisi mi olur? Yapıcı muhalefet; çözümü beğenmeyip, öneri paketini ortaya koyarsa olur.” şeklinde konuştu.
Türkiye dramatik hadiselere seyirci kalamaz!”
Sudan’a gidişinin nedenini açıklayan Çelik şu sözleri kaydetti:
“ Türkiye’nin dış politikada Afrika’ya
açılımı var. Bizim ülkemiz 22 milyon kareye hükmetmiş. Türkiye’nin 4 misli bir ülke Sudan. 4 yıl önce Başbakanımız gidiyor ve diyor ki Darfur’a
hastane yapalım. Biz de gittik temelini attık, 8 ay içerisinde bitecek. Siyahi,
mağdur insanlara
yardım edilecek. Sudan’ın başkenti Hartum’a
sivil toplum örgütümüz, 20.000
katarakt ameliyatı yapmış. Türk Kızılay’ı Darfur’da 450 bin hastanın ilacını ve bakımını gerçekleştirmiş. Buna çağdaş dünya seyirci kalmış. Türkiye dramatik hadiselere seyirci kalamaz. Hartum’da Türkiye’ye olan sevgiyi gördük. İnsanlık adına onlara sahip çıkmak Türkiye’nin asli görevidir. Lübnan’da da insanlar yollara dökülmüş. Bu sevgi nereden geliyor?
Gönüllerde var olan sevgi, dost eli uzatılınca ortaya çıktı. Gönül birlikteliğine dönüştü.
Bakan Çelik; Ahıska Türkleri’nin de akıbetinden söz etti:
“ 30 bin Ahıska
Türkü vatandaş oldu.
Kırgızistan,
Rusya ve diğer ülkelerde yaşayan Ahıskalıların da ana yurduna dönmesi için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Onların taleplerini yerine getiren bir devlet var” dedi.
Sosyal demokrasinin güzelliklerini almış bir partiyiz!
“ Muhafazakâr kimliğimizin yanında sosyal demokrasinin güzelliklerini almış bir partiyiz. Güzeli, doğruyu alıp uygulamaya koyuyoruz. Sosyal demokrasiyi Türkiye’ye oturttuğumuzu insanlar gördüğü için
tebrik ediyor bizi.” dedi.
Türkiye artık ‘veren el’ konumunda!
“
Türkiye Cumhuriyeti Devleti büyük bir devlettir. Geçmiş dönemde bu millete yakışmayan, dilenen Türkiye’yi kurtarmak için iş başına geldik. “ 15
kanun, 15 gün içerisinde geçerse IMF şu kadar para verecek” deniyordu. Hep alandık, talep edendik. Biz iktidara geldik veren el konumuna geldi Türkiye. Kendi bünyesinde
kalkınma yapan Türkiye’nin birde dışarıda sorumlulukları var. 1992’de rahmetli
Özal TİKA’nın kuruluşuna vesile oldu. 10 yılda 2200 proje gerçekleştirildi. Biz, 8 yılda 8000 proje gerçekleştirdik.” diyerek sözlerini noktaladı.