Çavuşoğlu, AKPM Başkanı seçildikten sonra ilk kez memleketi olan Antalya'nın Alanya ilçesine geldi. Çavuşoğlu'nu vatandaşlar ve partililer, Okurcalar Beldesi'nde davul ve zurnalarla karşıladı. Daha sonra Türkler Beldesi'ndeki ailesinin evine giderek anne ve babasının elini öpen Çavuşoğlu, ailesi ve akrabalarıyla kısa bir süre görüşti. Çavuşoğlu, buradan Alanya Kaymakamlığına geçti. Kaymakam Vekili Muhittin Pamuk ile bir süre sohbet eden Çavuşoğlu, kendisine gösterilen ilgiden dolayı teşekkür etti. İlk kez bir Türk'ün AKPM başkanlığı yapma şansını yakaladığını anımsatan Çavuşoğlu, ''Bunun hakkını vermemiz gerekiyor'' dedi. Daha sonra basın mensuplarının sorularını cevaplandıran AKPM Başkanı Mevlüt Çavuşoğlu, TBMM Genel Kurulu'nda yaşanan kavgaya ilişkin soruya karşılık şunları söyledi: ''Meclis'teki görüntü hiç hoş olmayan bir görüntü. Her türlü tartışma olabilirdi, ama siyasete, özellikle dinimizi ve peygamberimizi katmamamız gerekiyor ve bu tür yanlışlar içinde olmamamız gerekiyor. Birbirimize eleştiriler yapabiliriz. Ama milletvekillerinin, başka partilerin liderlerine saygısızlık etmesini de doğru bulmuyorum. Liderler kendi arasında görüşürüz. Hadi bunları da bir şekilde kabul edebiliriz. Ama bir ülkenin başbakanının eşiyle ilgili alay edilmesi, dalga geçilmesi son derece çirkin ve yakışıksız. Birbirimize her şeyi söyleyebiliriz, ama ailelerimiz, özellikle eşlerimize böyle davranışlar içinde bulunmak bizim terbiyemize uymayan çirkin davranışlardır. Kavganın başlangıç sebebi de buydu, kavgayı tasvip etmiyorum, ama orada yapılan, özellikle hanımefendiye yapılan o çirkin alay etmeyi de şiddetle kınıyorum. Eşlerimizi ve ailelerimizi bu şekilde siyasetin içine sokup rencide etmemiz son derece yanlıştır.'' Çavuşoğlu, ''AKPM Başkanı seçilmesinin Rusya'da çok yankı bulduğunun ve sevinçle karşılandığının hatırlatılması'' üzerine, yaklaşık 40 ülkeden yazılı destek aldığını, Azerbaycan'dan İzlanda'ya kadar birçok ülkenin kendisine destek verdiğini belirterek, sözlerine şöyle devam etti: ''Biz Rusya'nın, Avrupa Konseyi'nin çok önemli bir üye ülkesi olduğunu düşünüyoruz. Rusya, Avrupa'nın en büyük ülkesi, Avrupa Birliği'nde yok. Bugün Rusya ile Türkiye'yi çıkarın, Avrupa Konseyi diye bana göre bir örgüt kalmaz. Dolayısıyla Rusya'nın sorunları da var. Bizim yaklaşımımız yapıcıdır. O sorunları çözmesi için Rusya'ya yardımcı olmak lazım, dışlamamak lazım. Bizim tutumumuz budur. Aynı tutum içinde Belarus'u da Avrupa Konseyi'ne kazandırmak için çalışıyoruz. Üye yapmak için çaba sarf ediyoruz. Dolayısıyla elbette Ruslar da, İngilizler de, Fransızlar da, Almanlar da, küçük ülkeler de, büyük ülkeler de bizim bu tutumuzdan memnun. Dolayısıyla orada oy birliğiyle seçildik. Bu demektir ki, tüm ülkelerin tam desteğini aldık.'' -''YENİ ANAYASA'' Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye'nin, reformlara devam etmesi ve yeni bir Anayasa'nın çıkarılması gerektiğine işaret ederek, muhalefetin destek vermemesi durumunda halka gidilebileceğini vurguladı. Türkiye'nin reformlara devam etmesi gerektiğinin altını çizen Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: ''AKPM'nin başında bir Türk varsa, Türkiye daha fazla sorumluluk hissetmeli, örnek olmalı. Türkiye yükümlülüklerini daha iyi bir şekilde yerine getirmeli, diye düşünüyoruz. Bugüne kadar çok iyi reformlar yaptık. Zaten o sayede bizim orada önümüz açıldı. Hala ikinci sınıf ülke konumda olsaydık, bırakın elde etmeyi, aday olmayı hayal bile etmezdik. Reformların önündeki en önemli engel bugünkü Anayasa. Herkes bu konuda hemfikir. 'Gelin yeni bir Anayasa yapalım' dediğimiz zaman buna yanaşmayanlar da var. Artık bu Anayasa Türkiye'yi taşımıyor. Türkiye'nin önünü tıkamamak lazım. Muhalefet partilerinin şiddetle karşı çıktığını, koşulsuz karşı çıktığını görüyoruz. Buna da anlam veremiyoruz. O zaman muhalefet partileri destek vermezse Türkiye bu halde kalacak mı? Kalmamalı. O zaman hükümete tavsiyemiz, halka gidilmesi, halkla beraber bu işin bitirilmesi. Nihayet halkın desteğiyle halkın oyuyla kabul edilen bir Anayasa, daha da inandırıcı bir Anayasa olur. Bizim hükümete tavsiyemiz bu. Avrupa Konseyi Venedik Komisyonu'ndan da görüş almasını ayrıca öneriyoruz. Çünkü o komisyon bu amaçla kurulmuş bir komisyondur.'' Meseleye ''Türkiye, dışarıdan görüş alamaz'' şeklinde bakılmaması gerektiğini kaydederek, ''Bizim de içinde olduğumuz bir komisyon. Bu tür şeylerden çekinmemek lazım. Zaten uluslararası bu kurumlara girdiğiniz zaman bunları kabul ediyorsun demektir. Görüş almaktan, fikir alışverişinden hiçbir zarar çıkmaz. En demokratik dediğiniz İskandinav ülkeleri bile yasa çıkarırken buradan görüş alır. (Biz büyük ülkeyiz almayız) diye herhangi bir komplekse girmenin bir anlamı yok. Biz AKPM olarak bu fikri destekliyoruz'' diye konuştu. Bir gazetecinin, ''Türkiye'de bir siz, bir de Galatasaray Avrupa'ya açıldı'' sözlerine karşılık Çavuşoğlu, ''Galatasaray tabi çok büyük başarı yakaladı, ama Fenerbahçe'nin de son yıllarda adı çok geçiyor. Yaptığı transferlerden ve geçen iki senede Şampiyonlar Ligi'nde oynadığı oyundan ve kaliteli oyuncularından dolayı Fenerbahçe'nin de iyi adı var. Ama tabi Galatasaray'ın UEFA şampiyonluğu başarısını kimse yakalayamadı. Galatasaray'ın da bu başarısıyla tabi ki övünüyoruz'' dedi. -BELEDİYE ZİYARETİ- AKPM Başkanı Mevlüt Çavuşoğlu, daha sonra Alanya Belediyesi'ni ziyaret etti. Belediye hizmet binası önünde Belediye Başkanı Hasan Sipahioğlu tarafından karşılanan Çavuşoğlu, burada vatandaşlara seslendi. Çavuşoğlu, 25 Ocak 2010'un Türkiye için çok önemli bir tarih olduğunu ifade ederek, şunları söyledi: ''Bu tarihte ilk kez bir Türk, AKPM'ye başkan oldu. Bu onur bu şeref, sizlerin de desteğiyle bana nasip oldu. Başta Alanya, Antalya olmak üzere, Türkiye'nin her yerinden gelenler oldu. Bizi yalnız bırakmadılar. 47 yıl, hatta 61 yıl ikinci sınıf bir ülke olarak yaşadığımız bir uluslararası örgütün, Avrupa'nın başkentinde artık bir Türk başkan var. Bu sadece Türkiye için önemli değildir. Bu aslında Avrupa'nın kendisi için önemlidir. İlk defa Avrupa Konseyi de, gerçek anlamda tüm Avrupa'yı, Avrupa'nın sınırlarını kapsayan bir uluslararası örgüt olduğunu kabul etti. Bunu sadece ben söylemiyorum. O gün orada bulunan ve daha sonra mesajlarını ileten devlet başkanlarının, siyasi parti başkanlarının ortak düşüncesidir. Bir Türk'ten, Türkiye'den artık tüm Avrupa'nın umudu var.'' Türkiye'den, tüm Avrupa ve Avrupa ile ilişki içinde olan Müslüman ülkeler dahil, umut bekleyen ülkeler olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, bu durumun, Türkiye'nin gücü olduğunu, Türkiye Cumhuriyeti'nin hangi noktaya geldiğinin göstergesi olduğunu kaydetti. Çavuşoğlu, şöyle konuştu: ''Demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü konusunda yetersiz bir ülke, denetlenmesi gereken bir ülke konumundaydı. Ama çok şükür yaptığımız reformlar, yetersiz belki, ama o reformlar sayesinde Türkiye, Avrupa Konseyi'nin denetiminden çıktı, o prangalardan kurtuldu ve artık herkes gibi orada eşit, birinci sınıf ülke konumuna geldi. Bunların hepsi AK Parti hükümetinin geçen dönemde TBMM'de birlikte çıkardığımız reformların, yasaların sonucu olmuştur. Bu, Türkiye'nin hakkıydı, 61 yıl bekledi. Avrupa'nın ortasında Avrupa'nın başkentinde Avrupa'nın en büyük meclisinin başkanlığını elde ettik. Tabi ki övüneceğiz, tabi ki sevineceğiz. Ama çalışmamız lazım. Hemen düğmeye bastık. Hemen Avrupa Konseyi'nin reformu için genel sekreterimizle birlikte harekete geçtik. Avrupa İnsan Halkları Mahkemesi de bize bağlı. Orada da reforma başladık. Avrupa Konseyi'nin bütün birimlerini, parlamenter meclisi dahil bir reforma tabi tutacağız.'' Türkiye'den ve AKPM'den beklentisi olan ülkeleri de demokrasi için ortaklık programına dahil etmek için görüşmelere başladıklarını anlatan Çavuşoğlu, Tunus, Kazakistan, Filistin heyetlerinin kendisini ziyarete geldiğini, bu ülkeleri de Avrupa Konseyi'nin çemberi içine dahil ederek çalışmaya devam edeceklerini kaydetti. İslam düşmanlığıyla, ırkçılıkla, yabancı düşmanlığıyla mücadele edilmesi gerektiğinin altını çizen Çavuşoğlu, kültürler arası, dinler arası diyalog için elinden geleni yapacağını bildirdi. Çavuşoğlu, daha sonra AK Parti İlçe Teşkilatı'na giderek partililerle sohbet etti.