AK Parti Grup
Başkanvekili Nihat
Ergün,
CHP'li bazı yetkililerle bazı
Alman yetkililer arasında,
Türkiye ve AK Parti aleyhine,
işbirliği olduğunu iddia ederken Baykal'ın nasıl aldatıldığını anlattı.
Ergün, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, muhalefet partisi liderlerinin AK Parti ve
Hükümet ile ilgili değerlendirmeleri ve son günlerdeki bazı gelişmeler hakkında açıklamalarda bulundu.
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın, CHP MYK üyesi Ali Kılıç'ın iddiaları üzerinden partisi ile ilgili yaptığı değerlendirmeleri üzülerek izlediğini ifade eden Ergün, Kılıç'ın, Adalet Bakanlığının
Almanya'dan bir türlü alamadığı
dosyayı, kendisinin aldığını iddia ederek Baykal'a verdiğini, Baykal'ın da bunu ''işte dosya'' diye gösterdiğini söyledi.
Ergün, Almanya'da devam eden davanın dosyasının, söz konusu dosya olmadığının anlaşıldığını dile getirerek, ''Koskoca anamuhalefet partisi genel başkanı, bir parti yetkilisi tarafından kamuoyu önünde aldatılmış bir pozisyona düştü'' diye konuştu.
Kılıç'ın getirdiği dosyanın, ''bir kısmının internetten oluşturulduğu ve bir kısmının da Alman mahkemelerindeki bazı kişilere rüşvet verilerek alındığı'' gibi yorumların da basında yer aldığını hatırlatan Ergün, Kılıç'ın, CHP MYK üyesi olmasının yanı sıra, Alman vatandaşı, Alman SDP üyesi, Friedrich Ebert Vakfı ve bazı sol Alman örgütlerin üyesi olduğunu öne sürdü.
-''ALİ KILIÇ, KARMAŞIK BİR YAPIYA SAHİP''-
''Belli ki Kılıç, ilişkileri itibariyle karmaşık bir yapıya sahip'' diyen Ergün, Ali Kılıç'ın, 2005'te CHP ile ilişkileri geliştirmek isteyen Ebert Vakfından 85 bin
avro para çektiğini söyledi. Ergün, bu konunun Baykal'ı, bir çok siyasiyi ve hukuk adamını ilgilendirdiğini belirtti.
AK Parti Grup Başkanvekili Ergün, Kılıç'ın, bazı
PKK üyeleriyle de yakın ilişki içinde olduğunun kamuoyunda konuşulduğunu ve Mahmut Yıldız isimli PKK elemanını yanında kaçak olarak çalıştırdığı için Alman makamlarınca 5 bin 500 avroluk cezaya çarptırıldığını iddia etti.
CHP Grup Başkanvekili,
İstanbul Büyükşehir Belediyesi
başkan adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nun son Almanya ziyaretinden de bahseden Ergün, Kılıçdaroğlu ve Kılıç'ın Almanya ziyaretinde, onlarla aynı arabada bulunan
Nevzat Rıdvan ve Mustafa Ünal'ın, ''
terör suçu işledikleri ve Almanya'da uyuşturucu kaçakçılığı'' yaptıklarına ilişkin haberlerin medyada yer aldığını söyledi.
-''PARTİSİNİN KAYNAKLARINI HORTUMLAYAN BİR YÖNETİM''-
Nihat Ergün, şöyle konuştu:
''Bu ilişkiler bize şunu göstermektedir ki CHP veya CHP'li bazı yetkililerle bazı Alman yetkililer arasında, Türkiye ve AK Parti aleyhine önemli bir işbirliği söz konusudur. Bu işbirliğinin, CHP'ye de Türk siyasetine de hiç bir şekilde faydası olmayacaktır. Alman mahkemelerinden rüşvetle
belge aşırmak, sahte dosya takdim etmek ve
Deniz Feneri iddianamesinin Türkçe'ye çevrilmesinde, iddianameye ilaveler yaparak evrakta sahtecilik fiillerinin içinde olabilen bir kişinin, Sayın Baykal'ın yanında olmaması gerekir.
Partimize yönelik bu gibi kişilerin iddialarıyla AK Parti'nin siyasetinin finansmanının
yurt dışından, Deniz Feneri'den ve Almanya'daki bazı ilişkilerden karşılandığı iddiası, koskoca bir yalandır. AK Parti'nin finansmanın nasıl sağlandığını, parti yetkilileri daha önce açıklamıştı. CHP,
Anayasa Mahkemesi tarafından, parti kaynaklarını usulüne uygun olmayan bir şekilde harcadığı tespit edilerek, hakkında trilyon davası açılacak noktaya gelmiştir. Kendi partisinde yolsuzluk yapan, partisinin kaynaklarını hortumlayan bir
yönetimin var olduğu bir anamuhalefet partisi ile karşı karşıyayız.''
AA