CHP Genel Başkan Yardımcısı, Mersin Milletvekili İsa Gök, TV8 Ankara Temsilcisi Erkan Tan’ın sunduğu, ‘Erkan Tan ile Başkent’ten’ programında sorunu çözeceklerini söyledi… Sav’a da yanıt verdi: “Bir Genel Başkan sorunu çözmek için başkasına sorar mı?” Bir Genel Başkan sorunu çözmek için başkasına sorar mı? Gök, “Bir tüzük var. Bu tüzük Genel Başkan’a parti programı, parti tüzüğü ve partinin gelişen olaylara karşı tavır koyma, politika geliştirme hakkı veriyor. Bir partinin Genel Başkanı var ve o partinin bir yetkilisi ‘bir şeyi çözmek için bana sordu mu?’ diyor. Bu ayıp bir cümle. Bir Genel Başkan sorun çözmek için iradesini ortaya koyduğunda bir başkasına ‘Nasıl buyuruyorsunuz, ona göre çözeyim’ diye sorar mı? Öyle Genel Başkanlık mı olur? Sanki Eş Başkanlık isteniyor. Aynı yetkiyi paylaşalım imajı yaratılıyor. Bu partiye zarar verir” dedi. Eksen kayması gece 12 sabah 8 arasında mı oldu? İsa Gök, Önder Sav’ın CHP’de eksen kayması olduğu sözleri hakkında şunları kaydetti: “Salı gecesi eğer ki yeni iş bölümü konusunda bir uyuşmazlık çıkmasaydı, bir eksen kayması, bir ideolojik farklılaşma lafı olacak mıydı? Hayır. Çarşamba günü yeni arkadaşların gelecekleri görevler konusunda bir farklılaşma olmasa idi, bir eksen kayması var, bir ideolojik sapma var lafı olacak mıydı? Hayır. O zaman ideolojik farklılaşma gece 12 sabah 8 arasında mı oldu? Türbanı çözme gücü olup da çözmeyenler adam değiller ama biz adamız! Gök, türban sorunu hakkında şöyle konuştu: “Allah korkumuz var ama bizim bir de kuldan utanma, yani halktan utanma duygumuz var. Çözeceğim diyerek 8 yıldır tek başına iktidar olan, hele ki şimdi de Anayasa Mahkemesi’ni ele geçirenler, istediği Anayasa değişikliğini yapma kudretine sahip olanlar bunun sadece suiistimalini yaptılar. Çözmediler. Gerektiği zaman kanayıp kaşıttılar. Gerektiği zaman susturdular. Bizim ar, haya duygumuz var. İnsanların yüzüne baktığınızda yapamayacağınızı söylemeyeceksiniz. Yapma kuvvetiniz olup da yapmıyorsanız da adam değilsiniz. Biz adamız, adam gibi adamız. Biz Anadolu’yuz. Biz halkız. Biz kullanıldık. Biz çözeceğiz. Aynen söylüyorum. AKP bacımın, annemin, teyzemin dini duygularını kullanıyor Bu sorunlar bu coğrafyada var mı? var. Tespiti kime düşer? Falanca derneğine mi düşüyor? Atlantik ötesinde bulunan tarikata mı düşüyor? Hayır. Çözmek siyaset kurumuna düşüyor. Bir devlet var, kuralları var. AKP 8 yıldır başta. Çözmüyor, yalnızca kullanıyor. Benim bacımı, annemi, teyzemi kullanıyor. Bunların temiz duygularını kullanıyor. Kılıçdaroğlu Hükümeti ile Güneydoğu ve türban sorunu bitecek Çözmek için ne yaptılar? Hiçbir şey. Zamanı gelince kullandılar. Hükümet olduğumuz an, yasa yapma yetkisini elimize aldığımız an, devlet erkini kullanma yetkisini halkımız bize verdiği an görecekler. Ne güneydoğu ne türban. Olay şu; sorunlardan maddi kısım dahil olmak üzere menfaat sağlanıyor. Bu iş için ayrı bir sektör oluştu. İnsanların temiz, dini duygularını kullanıyorlar.” CHP’de eksen kayması yok, dil sürçmesi diye düşünüyorum “Eksen kaymasını, dil sürçmesi diye düşünmek istiyorum. İş bölümleri vardır. Partiyi iktidara getirmek hepimizin görevidir. Bu iş bölümü içerisinde, iş bölümü değişiminden sonra, yeni göreve gelen insanları, eleştirmek konusunu farklı alanlara yayabilirsiniz. Yani bunu, şu yapamaz, acemidir, ehliyetsizdir diyebilirsiniz ama ideolojik anlamda bir laf söylemeyi doğru bulmuyorum. Eksen kaymasından asla bahsedilemeyeceğini benden daha çok o ağabeylerimiz bilir.” Benim önceliğim AKP İktidarına son vermek Gök, kurultayın toplanması hakkında bilgi vererek şöyle konuştu: “Ne olursa olsun kurultay geçimli olur. Biz de geçimsizlik olmaz. Biz bir aileyiz. Kurultay olsa da olmasa da biz doğruları söylüyoruz. Kurultay olabilir, biz de isteyebiliriz kurultayı. İmza verebiliriz. Ama tabi o gün kurultay isteyen arkadaşların büyük çoğunluğu imzalarını geri çektiler. Şu anda kurultay istemeye dönük, yasal bir başvuru mevcut değil. Burada konuşulması gereken; gündemde olması gerekenin ne olduğu. 7 ay sonra AKP iktidarına son vermek amaçlı yürüyüşü başlatmak mı? Yani seçim mi? Yani Hükümet olmak mı? Yoksa parti içinde kimin nereye geleceğinin saptanması mı? Benim önceliğim halkın iktidarıdır. AKP iktidarına son vermektir.” Önder Sav duayendir ama partiye yeni yüzler, yani bakış açıları gelmeli Önder Sav’ı sayan, seven, hürmette kusur etmeyecek olan, yakın dostuyum. Bu asla değişmedi. Kişisel dostluklar farklıdır. Bir de yapılan iş vardır. Görevdeki tavırlar farklılık gösterebilir. Görevdeki farklılıklar dahi dostlukları yok etmemelidir. Siyasi partiyi aile gibi görmek lazım. Fertlerin hayata bakışlarında farklılık olabilir. Önder Sav duayenimizdir. Geldiği an ayağa kalkar, saygı gösteririz. Bulunduğumuz yeri veririz. Ama hayat akıp geçer. Her gün binlerce beyin hücremiz ölüyor. Belli bir yaştan sonra aşağı iniş başlıyor. Salt kalan tecrübe oluyor. Tecrübe önemli ama kendini geliştirmek de çok önemli. Bu organizmayı partiye de uygulayabilirsiniz. Parti de böyledir. Parti gelişmeli. Yeni yüzler, yeni beyinler, yani teknoloji yani genç insanlar, farklı bakış açıları gelmeli. Sentez dediğimiz karşıt fikirler olmalı ki doğruyu görmelisiniz.” Ergenekon’un değil, hukuk devletinin avukatlığını yapıyoruz Ergenekon avukatlığı diye bir şeyi kabul etmediğini, hukukun üstünlüğünü savunmayı kabul ettiğini söyleyen Gök, “Herkesin hukuk devleti içerisinde eşit hakları olduğunu savunan bir insanım. Bu ülke hukuk devleti olmak zorunda. Maliyede çalışan memur kasadan açık verince memuriyeti gider, hapse atılır. Hayatı biter. Ama bağlı olduğu Maliye Bakanı milyonlarca dolar parayı yok edebiliyor, vergi kaçırabiliyor. Ona dava açılamıyor. Hatta onun için meclis özel toplanıp af kanunu çıkartıyor. Hakkı savunmak lazım” kaydetti.