EYLEME KOŞUP HALK TV'Yİ UNUTAN CHP Cumhuriyet Halk Partisinin gayr-ı resmi yayın organı olan Halk Tv kapandı. Bir basın mensubu olarak; dünya görüşleri, ideolojileri, hayata bakışları ne olursa olsun, kapanan Halk Tv'de işlerini kaybedenler gazetecilerdir. Benim için önemli olan bu. Onlar kanallarının kapanışını ve yaşadıkları kırıklığı bir veda mektubuyla kamuoyuna duyurdular. O mektubu CHP'li yöneticiler, milletvekilleri, partililer okumuş mudur acaba ? Okudularsa dönüp aynaya bakabilmişler midir ? O mektupta yazılanları en iyi anlayabilecek kişiler, bu meslekte çalışanlardır. “Elveda” diye başlayan mektupta; hayaller var, çaba var, çile var, idealler var, kırgınlıklar var, kızgınlıklar var. O mektupta; bir türlü anlaşılamamış olmanın sonucu olarak hüsran var. Fakat bütün olumsuzluklara rağmen o mektubu yazan Halk Tv çalışanları; çalıştıkları kurumun onurunu hiç ezdirmemişler. Bütün yaşadıklarına rağmen o mektupta “insanlık” var. Parası ödenmediği için sularının kesildiğini; “konuklarımızdan utandığımızdan lavabo kapısına ‘arızalıdır' yazdık” diye son derece naif bir üslupla anlatıyorlar. “Önce maaşlarımız kesildi, sonra masamızdaki telefonlarımız ilk kurbanlarımız oldu” diyorlar. Ve mektupta anlatılanlardan, kurumun peyderpey adeta bir ölü şehri andırmaya başladığı izlenimi ediniyorsunuz. “Üç kuruş paraya, sigortasız, sözleşmesiz, güvencesiz ideallerimiz için aylarca yayın yaptık” diyerek kendilerini görmezden gelen CHP'li yöneticilere sitem ediyorlar. Ölüme doğru giden bir hastanın, her gün fonksiyonlarından birinin devre dışı kalması gibi bir süreci yaşadıklarını anlayabiliyorsunuz mektuptaki satırlardan. Adeta bir kaleyi müdafaa eder gibi son güne kadar bayrağı indirmemek için çabaladıklarını anlatıyorlar. Gazetecilik böyle bir meslektir. Şartların ne kadar kötü de olsa; kafan bozulup çekip gidemezsin, gitmezsin. Seni mücadeleye sevk eden ve zinde tutan bir ruh vardır içinde. Çünkü bu meslek senin onurundur, namusundur. Halk Tv'de çalışan ve hiçbirini tanımadığım meslektaşlarım, işte bu ruhla sahip oldukları meslek onurunu son saniyeye kadar ayakta tuttular. Ve kendilerine en çok koyanın, aranıp sorulmamak olduğunu yazdılar veda mektuplarına. Peki ya onları bu sona mahkum edenler ne yaptı ? Onların önce maaşlarını kesenler, sonra sularının, elektriklerinin kesilmesine neden olanlar ne yaptı ? Onların emeğinin hakkını vermeyerek üç kuruş paraya, sigortasız, sözleşmesiz, güvencesiz çalıştıranlar ne yaptı ? Onların emeklerini sömürenler ne yaptı ? Halk Tv'yi kapatırken çalışanlara tazminat vermemek için onları süresiz izne ayıranlar ne yaptı ? Ne yaptıklarını söyleyeyim. Güya işçilerin haklarını savunduklarını göstermek için, torba yasaya karşı yapılan eylemlere koşa koşa gittiler. Sendikalarla ideolojik işbirliği kurup “çalışanın hakkı yeniyor” diye ortalığı ayağa kaldırdılar, polisin önüne önce kendilerini attılar. Çalışanların maaşlarının düşeceğini ve tazminat hakkının ellerinden alınacağını ileri sürerek, torba yasa tasarısına karşı sendikaların eylem yapmasına destek veren CHP'liler; kendi televizyonlarındaki çalışanları hiç düşünmediler. Halk Tv çalışanları aylarca maaş almadan mücadele verirken CHP'lilerin hiç akıllarına gelmediler nedense. Halk Tv'nin kapatılmasından bir gün önce; Ankara'da işçileri milletin meclisine yürümeye teşvik eden CHP'li vekiller, Halk Tv'deki emekçileri hiç düşündü mü acaba ? Oysa Halk Tv'nin internet sitesinde hala en üstte “Gönül Gözüyle CHP” başlıklı yazı duruyor. Hadi bakalım sokaklarda işçi eylemi yapan CHP'liler, şu tezatı açıklasınlar da anlayalım işçiye, çalışana olan bu ilgilerini. Yoksa şov siyaseti dedikleri bu mu ? ABDULLAH ABDULKADİROĞLU - SAMANYOLU HABER [email protected] twitter.com/aabdulkadiroglu