“Sosyal medyada tartışılan tweet, Gezi Parkı sürecinde yaşanan acılara dikkat çekip, iktidarın empati yapmasını sağlamaya yöneliktir. Hakaret amacı taşımamaktadır. Taksim’de yurttaşlara saldıran, bir genç kıza önce palası ile vuran, sonra da tekmeleyen saldırganın eyleminin başta Başbakan R. Tayyip Erdoğan olmak üzere bir kısım AKP’liler tarafından olağan bir olay gibi gösterilmeye çalışılmasına tepkimi dile getirdim.

Başbakan Erdoğan’ın palalı saldırgan ile benzeri türevlerini, etki-tepki meselesi olarak değerlendirmesinin vahim bir durum olduğunu belirtmek için söz konusu tweeti yazdım. AKP’nin toplumu bölen ve karşı karşıya getiren bu tavrı yüzünden yeni saldırıların meydana gelmesi, can kayıpların olması riski vardı. Gezi Parkı sürecinde polisin kurşun niyetine kullandığı gaz kapsülleri nedeni ile 12 gencimiz gözünü kaybetti. Birisi resmi polisin silahından çıkan mermi ile olmak üzere 5 gencimiz yaşamını yitirdi. Bir emniyet görevlimiz karanlıkta köprüden düşerek şehit oldu. Yoğun bakımda yaşam mücadelesi veren çok sayıda yurttaşımız bulunuyor. Amacım, demokratik bir ülkede infial yaratması gereken bu olaylar karşısında AKP’nin ve özellikle R. Tayyip Erdoğan’ın vurdum duymaz, hatta teşvik edici tavrına tepki göstermekti. Bir anlamda R. Tayyip Erdoğan ve iktidar partisi yöneticilerinin insanlık dışı bu saldırı karşısında empati yapmalarını istedim.

Aynı saldırının iktidar partisi yakınlarının başına gelebileceğini düşündürtmek istedim. Hedefim bu vahim olaya dikkat çekmekti. Yarattıkları kaosun, göz yumdukları insanlık dışı saldırıların anlaşılmasını sağlamaktı. Amacım birilerine hakaret değildi. AKP’nin ve R. Tayyip Erdoğan’ın güç sarhoşluğuna kapıldıkları için çoktandır unuttuğu empatiyi onlara anımsatmaktı. Bu sözlerimden kendisine ya da yakınlarına hakaret edildiğini ve saygısızlık yapıldığını düşünenler varsa özür dilerim.”