Tekin, Murat Uğurlu ve Yusuf Şengül ile
CHP İstanbul İl Başkanlığı'nda düzenlediği basın toplantısında,
gençlerin festivalde eğlendikleri sırada
Başbakan Erdoğan'ın aracının geçtiği bir ortamda kendi aralarında eğlenme amaçlı kullandıkları işaretlerinden dolayı apar topar gözaltına alındıklarını öne sürdü.
Tekin, gözaltında gençlere siyasal düşüncelerinin ne olduğu ve hangi siyasi partiye oy verdiğinin sorulduğunu dile getirdi.
"Bu olayın Başbakan Erdoğan'ın tahammülsüzlük derecesinin hangi noktaya geldiğinin ana göstergesi olduğunu" öne süren Tekin, "Arkadaşlarımızın gözaltına alınması hele bir Başbakan tarafından talimat veriliyorsa gerçekten düşünülmesi gereken bir olaydır" dedi.
Ekonominin yarattığı sıkıntıyla birlikte her gün zamların geldiğini ifade eden Tekin, zamların tartışılmaması için bu olayın gündemi böylesi suni işlerle meşgul etmenin ötesinde bir şey olmadığını kaydetti.
Tekin, gençlere hukuksal ihtiyaçları olması halinde her türlü desteği vereceklerini bildirdi.
-GENÇLERİN SÖZLERİ-
Gençlerden Murat Uğurlu da olay günü arkadaşlarıyla birlikte eğlendikleri sırada birden sirenlerin çaldığını ve bunun üzerine konvoya dönüp baktıklarını anlattı.
O sırada Başbakan'ın korumasının pencereden bağırdığını duyduklarını dile getiren Uğurlu, kısa süre sonra
sivil ve resmi polislerin birlikte yanlarına geldiklerini, bir şey sormadan kendilerini polis merkezine götürdüklerini aktardı.
Daha sonra öğrendiklerine göre "Başbakan'a saygısızlık"tan dolayı gözaltına alındıklarını belirten Uğurlu, o gün saat 03.00'e kadar sorgulandıklarını, kendilerine
psikolojik baskı yapıldığını ileri sürdü.
Yusuf Şengül, konuşmasında şu görüşleri dile getirdi:
"Neden gözaltına alındığımızı sorduk. Onlar da 'Biz size karakolda göstereceğiz' dediler. Bizi Harbiye Karakolu'na götürdüler. Daha sonra
Yenibosna'daki
Adli Tıp Kurumu'na gittik. Alkol
testleri yapıldı. Test yapıldıktan sonra 'kişi başına 10 TL para vereceksiniz' dediler. Biz de 'bu parayı vermeyiz' dedik. 'Bizi siz getirdiniz' dedik. 'Paramız da yok' dedik. Bazı arkadaşlar verdi.
Polisler 'parayı vermezseniz burada kalırız, zorluk çıkar' dediler.
Biz de 'bu bizim sorunumuz değil' dedik. Daha sonra polisler kendi aralarında para toplayarak vermek zorunda kaldılar. Sorguda bizim siyasi
görüşlerimiz soruldu. Ben de 'solcuyum ve CHP'ye oy verdim' dedim. Diğer arkadaşlar da aynı şekilde söylediler. Bizi nezarete koydular. Gece 03.00'te yeniden sorguladılar. Ardından
nöbetçi savcıya çıktık. Nöbetçi savcı, siyasi görüşlerimizi sorduk.
Savcı, 'Başbakan'ı
protesto hakkınız var, yasal olarak bazı şekillerde de yapabilirsiniz ama kalkıp da Başbakan'a orta
parmak gösteremezsiniz' dedi."
Şengül, bir gazetecinin, "Başbakan geçtiği sırada ne yapıyordunuz?" sorusuna, "Kendi aramızda eğleniyorduk. Rock gruplarını dinliyorduk. Kendi aramızdaki işaretleri yapıyorduk" yanıtını verdi.
Toplantının ardından
Gürsel Tekin ve 2 genç, "metalci işareti" yaparak basın mensuplarına poz verdi.
Tekin, bu sırada bir gazetecinin "CHP'nin
rock açılımı diyebilir miyiz?" sorusu üzerine, "CHP sadece rockçı arkadaşlara değil, üniversiteli
gençlere ilişkin bugüne kadar nerede hak
arama eylemi varsa CHP orada olacak. Bu nedenle açılım gibi değerlendirmeyin. Başbakan'ın davranışını protesto etmek ve kınamak için yapıyoruz" dedi.
Bir gazetecinin, "Bu hareketi yaptınız. Sizi de gözaltına almasınlar" sözleri üzerine Gürsel Tekin, "12
Eylül faşistleri bizi susturamadı. Başbakan hiç susturamaz" diye konuştu.
AA