CHP'li Aydın Ayaydın, gündemi Zaman'a değerlendirdi. Ergenekon davasında çetelerin yargılandığına dikkat çekerek mahkeme sürecine destek verdi. "Ergenekon içinde çeteler var, mafyalar var. Yargılamaları doğru buluyorum. Bir sürü suçlu ve suçlu olabileceğine inandığım insanları görüyorum." diyen CHP'li siyasetçi, "Makamı mevkisi ne olursa olsun, bir insan suç işlemişse cezasını çekmeli." vurgusunu yaptı. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na yakınlığıyla bilinen Prof. Aydın Ayaydın, gündemdeki tartışmaları Zaman'a değerlendirdi. Ergenekon davasına destek verirken, "Ergenekon'da çeteler, mafyalar var. Yargılamaları doğru buluyorum. Bir sürü suçlu ve suçlu olabileceğine inandığım insanları görüyorum." dedi. Ayaydın, makamı, mevkisi ne olursa olsun, suç işleyenin cezasını çekmesini istedi. Davada suçsuz olma ihtimali olanların bulunduğuna da dikkat çeken CHP'li siyasetçi, hükümet karşıtlarının bu yapı içine dahil edilmiş olabileceği endişesini dile getirdi. 'CHP, dine karşıdır' algısını doğru bulmayan Ayay-dın'a göre, bazı CHP'li belediyelerin manevî değerlere hakaret içeren icraatları ise bireysel hata. ANAP kökenli bir siyasetçi olan Aydın Ayaydın, CHP'den İstanbul 2. Bölge 4. sıra milletvekili adayı. Seçimlerde yüzde 30'un üzerinde oy alacakları iddiasında bulunurken İstanbul'da AK Parti'nin kalesi olarak görülen birçok ilçede de birinci olacaklarını ileri sürüyor. CHP'nin, kadro değişimiyle birlikte statükocu yapıdan kurtulduğunu söyleyen Ayaydın, geçmişte toplumun bütün kesimleriyle kucaklaşılamamasını eleştiriyor. Asker-siyaset ilişkisine değinirken, "Askerin siyasete müdahale etmesi söz konusu olamaz. TSK, görev sınırları içinde kalmalı." görüşünü dile getiriyor. Aydın Ayaydın, başörtüsü problemiyle ilgili görüşlerini de paylaştı. Bu noktada, üniversitelerdeki başörtüsü yasağının kaldırıldığı Meclis kararıyla ilgili bir gazetede atılan "411 el kaosa kalktı" manşetinin çok yanlış olduğunu söylüyor. CHP'li vekil adayı, "Ben o manşeti hiçbir zaman benimsemedim. Milletin iradesiyle oylama yapılmıştır ve iradeye saygı göstereceksin. Yani milletin iradesi tecelli etmiştir." diyor. İnancı gereği başını örten birine üniversitelerde kimsenin karışamayacağını dile getirerek, "İnançları doğrultusunda başını kapatan bacıma kimsenin karışmaya hakkı yoktur. O insanın, bir akademisyen olarak başımın üstünde yeri vardır. İnancı gereği başını örten bir kızımızın benim dersimi dinlemeye gelmesinden rahatsız olmam, mutlu olurum." ifadelerini kullanıyor. "Ama sırf siyasete alet etmek için takıyorsa buna karşıyım." diye de ekliyor. 'Dine karşıdır' algısının CHP'ye haksız yere yakıştırıldığını ileri süren Ayaydın, "Parti içinde ben de dahil mütedeyyin kişilerin de ağırlıkta olduğunu biliyorum. CHP'de en az AKP kadar dinine bağlı insanlar vardır." şeklinde iddialı açıklamalar yapıyor. Fakat bazı CHP'li belediyelerin manevi değerlere hakaret anlamı taşıyan icraatlarının 'bireysel hatalar' olduğu fikrinde. "Yanlış yapılan şeyler, bireysel anlamda yapılmış şeylerdir. Parti içinden birileri yanlış bir işe imza attı diye CHP'ye mal etmek doğru değildir." diyor. Fethullah Hoca din adamıdır, kaset olaylarının içine çekilmesi yanlış Aydın Ayaydın, MHP'li bazı isimlerin skandal kasetleriyle ilgili de değerlendirmede bulundu. Bu olayın siyaseti kirlettiğini ifade eden CHP'li siyasetçi, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin parti içi skandalla ilgili 'okyanus ötesine' gönderme yapmasını doğru bulmadığını dile getirdi. Ayaydın, "Bu tür olayların içerisine Fethullah Gülen Hoca'nın isminin karıştırılması yanlıştır. Gülen Hareketi'nin varlığı sadece Türkiye'de değil yurtdışında da bilinen bir gerçektir. Fethullah Gülen, din adamıdır. Sadece kaset olayına değil, siyasete de karıştırılmasını doğru bulmuyorum. Gülen'in kendisinin de adının siyasete karıştırılmasından rahatsız olduğunu düşünüyorum." şeklinde konuşuyor. HÜSEYİN KELEŞ