CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısında, 32. Olağan Kurultay'ın 26-27 Nisan tarihlerinde toplanması için Parti Meclisi'ne (PM) öneride bulunulması kararlaştırıldı. CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Genel Başkan Deniz Baykal başkanlığında toplandı. Edinilen bilgiye göre, toplantıda Kurultay takvimi ele alındı. 32. Olağan Kurultay'ın 26-27 Nisan tarihlerinde Atatürk Spor Salonu'nda toplanması kararlaştırıldı. Bu konudaki MYK önerisi, PM'nin 21 Mart Cuma günü yapılacak olan toplantısında karara bağlanarak kesinleştirilecek. Kurultay'da ilk gün genel başkanlık seçimi yapılacak. İkinci gün ise 80 PM üyesi ve 15 Yüksek Disiplin Kurulu üyesi belirlenecek. Kurultay'a 1213 delege katılacak. Devam eden davalar nedeniyle Gaziantep, Uşak, Eskişehir, Çanakkale illeri kurultaya delege gönderemeyecek. -KAPATMA DAVASI- Toplantıda ülke gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Baykal, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca AK Parti'nin kapatılması istemiyle açılan davaya ve ardından yaşanan tartışmalara değindi. Geçmişte partisi kapatılan ve siyasi yasakla karşı karşıya kalan bir politikacı olarak siyasi partilerin kapatılmasından ''samimi olarak üzüntü duyduğunu'' belirten Baykal, ''AKP'nin laiklik ilkesini hırpalama, ona uymama davranışları bu davayı getirmiştir. Savcı elindeki belgeleri, bilgileri değerlendirerek hukuki süreci başlatmıştır'' dedi. Baykal'ın, hukuki sürecin başlamasıyla birlikte, yargıçları, başsavcıyı yıpratma harekatına girişildiğini savunarak, şu görüşleri dile getirdiği öğrenildi: ''Her türlü insaf ölçülerinin ötesinde suçlamalar yapılmıştır. Hem AKP sözcüleri bu suçlamaları yapmıştır, hem de bazı medya kuruluşlarında bu suçlamalar yapılmıştır. Gerek başsavcı gerek Yargıtay buna karşı vakur bir duruş sergilemişler, tartışmaları tırmandıracak konuşmalardan kaçınmışlardır. AKP, yargıyı yıpratma kampanyasından sonuç alamayacağını anlayınca, mini anayasa değişikliğiyle parti kapatma davasını düşürmek yolunu aramaya başlamıştır. MHP'nin de bu arayışa yardımcı olacağı görülmektedir. CHP olarak biz, görülmekte olan bir davayı etkisizleştirecek, düşürecek her türlü düzenlemeye kesinlikle karşıyız. Her türlü demokratik mücadele yöntemini kullanarak engellemeye çalışacağız. Gerekirse hukuki yola da başvurarak konuyu Anayasa Mahkemesine götürürüz. Çoğunluğa dayanarak, güç kullanarak hukukun işleyişi engellenmemelidir. Herkes sükunetle yargının işlemesini ve adil karar vermesini beklemelidir.'' AA