CHP Genel Başkan Yardımcısı Eşref
Erdem, parti
yönetiminin yenilenmesine imkan tanımak için
Merkez Yönetim Kurulu (MYK) üyelerinin tamamının Genel Başkan Deniz
Baykal'a
istifalarını sunduğunu, Baykal'ın ise üyelerin bu aşamada göreve devam etmelerinin uygun olduğunu ifade ettiğini bildirdi.
CHP, 22 Temmuz'dan sonra olağan ilk MYK toplantısını bugün yaptı. 13:40'da başlayan toplantı ile ilgili Parti Genel Başkan Yardımcısı
Eşref Erdem saat 20:20 civarında gazetecilere açıklamalarda bulundu. MYK'da
seçim sonuçlarının değerlendirildiğini kaydeden Baykal, bu doğrultudaki çalışmaların sürdürüleceğini kaydetti.
Seçim sonuçlarının daha doğru ve sağlıklı bir şekilde değerlendirilmesi için iki
komisyon kurulmasına karar verildiğini söyleyen Erdem, bu komisyonların seçim sonuçlarının tahlili, seçimlerin hangi sosyo-
ekonomik faktörlerin ışığında gerçekleştiği ve CHP'nin yeniden yapılanması için örgütsel, siyasal
propaganda teknikleri ile parti içi eğitim konularına yönelik çalışacağını aktardı.
Genel yerel seçimlerin değerlendirildiğini de belirten Erdem, "Buna dönük çalışmaların ve hazırlıkların hızlandırılmasına yönelik karar alındı." dedi.
Erdem, partinin diğer
organlarının da seçim sonuçlarını değerlendirmesine imkan sağlamak üzere kurultaydan sonraki en yetkili organ olan Parti Meclisi'nin 2
Ağustos Perşembe günü saat 11:00 da toplantıya çağrılmasına kara verildiğini açıkladı. Erdem, seçim çevrelerinde inceleme yapmak üzere çeşitli heyetlerin oluşturulacağını bildirdi.
"MYK ÜYELERİNİN TAMAMI İSTİFALARINI VERDİ"
Erdem, MYK üyelerinin tamamının parti yönetimin yenilenmesine imkan tanımak üzere istifa etme kararlarını Genel Başkanımız Deniz Baykal'a sunduğunu belirtti. Erdem, "Sayın Genel Başkan da Merkez Yönetim Kurulu üyelerimize teşekkür ederek, bu aşamada göreve devam etmeleri ve görevi sürdürmelerinin uygun olduğunu ifade etti." diye konuştu.
Erdem, güven tazelemek için kurultayın toplanıp toplanmayacağının sorulması üzerine, "Olağan kurultay ayrı bir şey. Öbürü ayrı bir şey. Genel Başkan, bu istifalardan sonra neye karar verir bilemiyorum. Takdir genel başkanındır. Çağırıp çağırmayacağını bilmiyorum ama MYK üyelerini istifa etme kararlarını değerlendireceğini biliyorum." yanıtını verdi.
Erdem'e, Deniz Baykal'ın istifa ederek siyaseti bırakması yönündeki çağrılar da soruldu. Bu açıklamaları yapan kişilerin CHP ile ilgisi olmayan insanlar olduğunu söyleyen Erdem, şöyle devam etti: " Dün ekranlarda gördüğüm arkadaşlardan bir bölümü kendi istekleri ile CHP'den ayrılmış insanlardır.
Hikmet Çetin parti üyesi değil,
Mehmet Moğultay parti üyesi değildir,
Oğuz Kumbaracıbaşı parti üyesi değildir.
Mustafa Sarıgül, partimizden
ihraç edilmiştir. Bu arkadaşlarımızın böyle bir şeyi söylemeye ne hakları var bilemiyorum. Çünkü arkadaşlarımızın ideolojik konumları ile ilgili de çok fazla bir berraklık yok. Bu arkadaşlarımızın bir bölümü bir süre önce Sayın Mesut Yılmaz'ın başkanlığında ve onunla birlikte bir merkez sağ partisi oluşturmak için yola çıkmışlardır.
Celal Doğan parti üyesi değildir. CHP'ye üye olmayan birinin, hele hele seçim öncesi ne yaptığını bilmediğimiz birinin, seçim öncesinde CHP'ye katkı verip vermediklerinden şüphe ettiğimiz, hatta bazı iddialara göre CHP'ye oy verilmemesi konusunda geniş bir
kulis yürüttüğünü bildiğimiz bu arkadaşlarımızın CHP ile ilgili hiçbir şey söylemeye hakları yoktur. "
Parti içi muhalefeti
doğal olarak tanımlayan Erdem, "Seçim sonuçlarından üzüntü duyan arkadaşlarımız vardır. Bunlar partinin daha iyi bir yöne dönmesi için iyi niyetle eleştirilerini bize yönlendiren arkadaşlarımızdır. Elbette bu sese de
kulak verilecektir. Ama parti üyesi olmayan arkadaşlarımızın bu doğrultuda bir şey söylemelerini çok doğru bulmuyorum." dedi.
"Bu arkadaşlarımız, kurultay olması durumunda başarılı olamayacaklarını da televizyondan ilan etmişlerdir." diyen Erdem, " O zaman ne ile uğraşıyorsunuz? Doğrudan doğruya CHP'yi tahrip etmek ile meşgulsünüz. Başka bir amacınız yok demektir. Hoş değil. İnsan üyesi olmadığı, kendi isteği ile ayrıldığı bir partide yeniden böyle bir değerlendirme içine girmesi doğru değildir. Genel başkanı istifaya çağırması, siyaseti bırakması yönündeki çağrıyı doğru kabul etmek mümkün değildir." şeklinde konuştu.
"GÜL'ÜN ADAYLIĞI BİZİM TARAFIMIZDAN KABUL GÖRMEZ"
Erdem'e Abdullah Gül'ün
Cumhurbaşkanlığı konusundaki açıklamaları da soruldu. "Sayın Gül, çok açık ve berrak bir şey söylemedi. Adaylığını sürdürüp sürdürmeyeceğini şu aşamada bilmiyorum. Net bir ifade kullanmadı." diyen Erdem, şöyle devam etti: "Başından beri tavrımız açıktır. Gül'ün adaylığı bizim tarafımızdan kabul görmez. Bunu açık ve yalın söylüyorum. Genel kurula girip girmeme konusunda bir değerlendirmemiz yok. Cumhurbaşkanı sadece Türkiye'deki bir siyasi partinin, bir kesim insanın Cumhurbaşkanı olmayacaktır. Türkiye'deki
cumhurbaşkanı mümkünse mutabakatın en üst düzeyindeki çoğunluk ve uzlaşma ile seçilmelidir. Bu tavrımızı başından beri yürütüyoruz."
"TAKDİR DSP'Lİ ARKADAŞLARIMIZIN"
Erdem, "DSP ile görüştünüz mü? Onlar ile ortaklığınız bitti mi?" yönündeki bir soru üzerine de, "
Hayır, henüz böyle bir şey yok" yanıtını verdi. Erdem, "Şu anda olumsuz sayılabilecek, ilişkilerimizin kesildiği yönünde bir şey yok. Yola çıktığımız zaman da bu arkadaşlarımızın kendi partilerine geri dönecekleri yönünde bir anlayış vardı. Umarım daha uzun süreli olur. Ama takdir bu arkadaşlarımızındır." dedi.
CİHAN