Dönemin
CHP Genel Başkan Yardımcısı
Onur Öymen'in geçen yıl "
Dersim'de analar ağlamadı mı?" sözleriyle oluşan infial, şimdi de
Kamer Genç üzerinden yaşanıyor.
CHP'nin
Tunceli adayı Genç'in, "
Kürt mürt değiliz kardeşim!
Kürtler Şafii olur. Biz Şafii miyiz?" şeklindeki sözleri şehri ayağa kaldırdı. Alevî temsilcileri,
inançlarına göre Genç'i 'düşkün' ilan etti. Dersim
Alevilik İnanç ve
Kültür Akademisi Derneği Başkanı Aysel Doğan, Tuncelili olan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nu adayı adına özür dilemeye çağırdı: "Aksi takdirde seni de düşkün ilan edeceğiz."
Kamer Genç, bu sözleri, BDP'nin desteklediği Tunceli bağımsız adayı
Ferhat Tunç'u eleştirirken sarf etti. Genç ile Tunç arasında sert bir polemik yaşanıyor. İki milletvekili adayını karşı karşıya getiren süreç,
Sabah Gazetesi yazarı Sevilay Yükselir'in, 5 Haziran'daki
köşe yazısı ile başladı. Yükselir, "Dersimlinin, Dersimlilikle imtihanı..." başlıklı yazısında, Kemal Kılıçdaroğlu'nun Tuncelili olması nedeniyle CHP'nin şehirde tulum çıkaracağı ve
sanatçı Ferhat Tunç'un seçilemeyeceği yönündeki söylentilere tepki gösteriyordu. Tunç'un Dersim için ne anlama geldiğini izah ederek böyle bir vefasızlığı hak etmediğini savunuyordu. Yükselir dünkü köşesinde de bu yazının ardından Kamer Genç'in kendisini arayarak hakaretler savurduğunu anlattı. Genç, söz konusu ifadeleri de bu
telefon konuşmasında kullandı. İddiaya göre, "Kimdir Ferhat Tunç? Saz çalmanın dışında ne yapar bu adam? Ne yapmış acaba Dersim için? Biz Kürt mürt değiliz kardeşim! Bizim Kürtlükle ne alakamız var? Bize ne Kürt meselesinden? Öyle bir mesele de yok ayrıca! Biz Dersimliler Kürt değiliz! Çünkü Kürtler Şafi olur. Biz Şafii miyiz? Biz Türk oğlu Türk'üz!" sözlerini sarf etti.
Köşe yazısı üzerine dün bir açıklama yapan Ferhat Tunç, "Kamer Genç'in benimle ilgili ifadeleri çirkin ve alçakçadır." şeklinde sert tepki gösterdi. Genç'in, 'Tuncelililer Kürt değildir' söylemine ilişkin de şöyle konuştu: "Kamer Genç'in bu demeci beni çok şaşırtmadı. Çünkü o 12
Eylül artığı bir insandır. 27 yıldır bu topraklarda üstlendiği misyon, 'derin devleti temsil etme' misyonuydu. Dersim kimliği üzerinde alçakça bir
politika izleyerek Dersim'in Türk olduğunu iddia edebiliyor. Bu Dersim tarihine, kimliğine ve değerlerine yönelik bir saldırıdır. Ama ben Dersimlilerin 12 Haziran'da
sandık başında
ders vereceğine inanıyorum." CHP adayına Tunceli'deki
sivil toplum kuruluşları ve Alevi örgütleri de tepki gösterdi. Yükselir'in köşe yazısı fotokopi ile çoğaltılarak dün elden ele dolaştırıldı.
Dersim Alevi Akademisi adına konuşan Aysel Doğan, Kamer Genç'i Alevi Kızılbaş inancına göre "düşkün" ilan ettiklerini söyledi. Doğan, "Aslında bu Kamer Genç, Dersim'de işbirlikçiliğin tam simgesidir. Kızılbaş Alevi inancında Kamer Genç gibi ne
ırkçılık vardır ne de celladına sarılmak vardır. Kamer Genç, kendine verilen görevi yapmaktadır. Kendi misyonunu oynuyor." ifadelerini kullandı.
Onur Öymen, 10
Kasım 2009 tarihinde, 'demokratik
açılım' projesi için Meclis'te yapılan öngörüşme sırasında kürsüye gelerek, 1937'deki Dersim isyanının kanlı şekilde bastırılmasını savunmuştu.
Başbakan Erdoğan'ın, "Artık analar ağlamasın." şeklindeki sözlerine de, "Dersim isyanında analar ağlamadı mı?" göndermesinde bulunmuştu. Bu sözlere sert tepki gösteren Aleviler, birçok şehirde
protesto yürüyüşleri organize etmiş ve Öymen'i Hitler'e benzeten afişler asılmıştı.
Düşkünlük nedir?
'Düşkünlük', Alevilerin kendi içlerinde oluşturduğu bir çeşit ceza sistemi. Hıristiyanlardaki 'aforoz' sistemine benzer bir müessese. Bu ceza, suç işlediğine inanılan kişinin, 'dede'nin denetiminde, 'cem'e katılanların görüşleri doğrultusunda yargılanması ile veriliyor. Alevi inancındaki cezaların en büyüklerinden birisi. 'Düşkün' ilan edilen kişi, toplumdan dışlanıyor ve yalnız bırakılıyor.