Nisan sonunda yapılacak
CHP kurultayında genel başkan
adayı olacağını
açıklayan
Umut Oran, ‘Ben değişimin umudu, yeni bir geleceğin adayı olmak istiyorum. Benim görevim değişimin yolunu açmak’ diyor
Umut Oran’ın bir ay sonraki CHP kurultayında aday olabilmesi için önce 1213 CHP delegesinin yüzde 20’sinin oyunu alması gerekiyor. Oran, “Yüzde 10
seçim barajının tartışıldığı bir ülkede genel
başkan adayı olabilmek için yüzde 20 baraj konması çok üzüntü verici” dedi.
“CHP’yi değiştirmek isteyen CHP’liler”den uzun zamandır aynı ismi duyuyorduk: Umut Oran. “Umut Oran üzerinde konsensüs sağlanabilir”, “Umut Oran’la yeni bir sayfa açılabilir”, “Halk onu çok seviyor”, “O
halkla iç içe”, “
Projeleri çok”, “Kimsenin adamı değil”, “Kimseyle kavgalı değil”, “Çok birikimli”, “Çok dürüst”... Bu sözleri gerçekten çok duyuyorduk, ama baktığımızda da Umut Oran’ı hep geri planda görüyorduk. Ya
sivil toplum örgütlerinin içinde, ya CHP’de “katkı sunan” konumunda, fakat hep geride...
Şimdi ilk kez “Yola çıktım” diyor Umut Oran... “
Aktif siyasette varım ve bu da uzun soluklu bir
yolculuk olacak” diyor... Elbette biliyoruz; tam bir ay sonra CHP’nin olağan kurultayı var ve bu ortaya çıkmak için fırsat olabilir, ama niçin özellikle şimdi? Umut Oran yanıtlıyor:
“Şu anda
Türkiye’de hem sosyal, hem siyasi, hem
ekonomik, hem de güvenlik krizi var. AKP Türkiye’yi yönetemiyor. Bu kesin. Ama AKP yönetemediği gibi muhalefet de çözüm üretemiyor. Siyaset artık Türkiye’nin gelişmesinin önünde bir tıkaç gibi... Bunun adı tıpta ‘
ritim bozukluğu.’ Yani nabzınız bir 50, bir 110 atarsa her an damarlarınızdan bir parça kopup sizi komaya sokabilir. Biz de şimdi böyle her an komaya girecekmiş gibi yaşıyoruz. Bu kaostan bir an önce çıkmamız gerekiyor.”
Peki, ama nasıl?
Siyaseti değiştireceğiz. Bizim özel teşebbüsümüz de , kamu ekonomimiz de, teknolojimiz de küresel çağa uygun, ama siyasetimiz en fazla 1990
model.
‘CHP’nin projeleri olmalı’
Siyaset nasıl değişecek?
İşe önce Siyasi Partiler Yasası ve seçim sistemini değiştirerek, dokunulmazlıkları kaldırarak başlamak gerekiyor. Bu o kadar önemli ki, anayasadan bile öncelikli. Çünkü aksi takdirde karar vericileri
kontrol edemiyorsunuz, onları değiştiremiyor,
hizmet ve proje üretmeye zorlayamıyorsunuz. Parti içi
demokrasi olmadığı sürece Türkiye’yi siyasi krizlerden kurtarmak mümkün değil.
CHP Genel Başkanı değişince bu saydıklarınız düzelecek mi peki?
Bence şu anda Türkiye’yi krize sokan bütün siyasi aktörlerin ve onları besleyen tüm sistemin değişmesi gerekiyor. Bu CHP için de geçerli. Şu anda CHP’nin nasıl olması lazım? Çok güçlü, projeleri olan,
iktidar olmayı isteyen, işi-aşı düşünen, bireysel hak ve özgürlüklere saygılı, daha adil bir demokrasi anlayışı içinde bir siyasi parti olması lazım. CHP böyle bir
açılım yaparsa Türkiye’nin de önü açılır.
Sizce böyle bir CHP yaratmanın formülü ne?
Kuralları baştan koymak... Bu kurallara da ilk önce koyanlar uyacak. Sahada, samimi, sahici olacaksınız. Ve bir de Türkiye’nin önceliğini doğru belirleyeceksiniz.
‘Öncelik kesinlikle ekonomi ’
Nedir şu anda Türkiye’nin önceliği?
Öncelik kesinlikle ekonomi ve insanlarımızın refahı. Şu anda çok hızlı kararlar alınması ve derhal bir
kalkınma programı yapılması gerekiyor. Bakın, bizim son beş yılda
dış ticaret açığımız 4 kat, ithalatımız yüzde 225, cari açığımız 25 kat artmış durumda.
Enflasyon düştü deniyor, ama iki yıldır yüzde 100 sapma var. Büyüme trendinden çıktık.
Döviz rezervimiz de matah değil. Bütün bunların getirdiği nokta ise işsizlik.
İşsizlik yüzde 16’ya ulaştı. Genç işsizlerde 177 ülkenin içinde 10. sıradayız. Ve bizim nüfusumuzun yüzde 48’i 24 yaş altı. Bu patlayacak artık. Hatta patladı. CHP şimdi AKP’yi vuracaksa buradan vurması gerekiyor. Düşünsenize, dış borcumuz yüzde 183, iç borcumuz yüzde 70 artmış. Bu aslında hükümetin istifasına zorlanacak kadar önemli bir kayıp, ama CHP bunlarla ilgilenmiyor. Oysa halkı asıl ilgilendiren bu.
Peki niçin “Umut Oran”?
Benim
Anadolu’yla,
gençlerle ve ekonomiyle ciddi bir bağım var. Yılda ortalama 40 ayrı ile davet ediliyorum. Buralardan uzun zamandır siyasete girmem için talep alıyordum. Ancak bu talep giderek baskıya dönüştü. Çok sayıda CHP delegesinden, milletvekili, Parti Meclisi ya da
Merkez Yürütme Kurulu üyesinden çağrılar almaya başladım. Sonunda hep birlikte benim aktif siyasete atılmama karar verdik ve bu yola çıktık.
Ekibinizde kimler var?
Doğrusu bir ekipten çok kendimi CHP üyelerine ve delegelere bırakmak istiyorum. Çünkü hiçbir ekibin adamı olmaktan yana değilim. Ben değişimin, umudun, yeni bir geleceğin adayı olmak istiyorum. Benim görevim değişimin yolunu açmak. Yoksa asla Deniz
Baykal’a karşı bir cephe açmak değil amacım. Kendisi Genel Başkanı’mızdır ve saygımız sonsuz. Ama artık Türk siyasetinde değişimi başlatmak ve CHP’ye de daha katılımcı, daha uzlaşmacı yeni bir siyaset anlayışı getirmek gerekiyor.
MİLLİYET