CHP, önemli açılımlara yer verilen 'Demokratikleşme ve İnsan Hakları Raporu'nu partinin yenilenen resmi internet sitesinden çıkardı. Deniz Baykal'ın 2000 yılında ortaya koyduğu 'Anadolu solu' anlayışı çerçevesinde hazırlanan rapor, 1999 seçimlerinde barajın altında kalan CHP'yi 2002'de yüzde 19,4 oy oranıyla anamuhalefete taşımıştı. Partinin son dönemdeki politikaları, 'yeni anayasanın şart olduğu', 'HSYK ve YAŞ kararlarına yargı denetimi getirilmesi' gibi talepleri içeren rapor ile çelişiyordu. AK Parti iktidarı öncesinde ortaya koyduğu söylem ve politikalarıyla çelişkiye düşen CHP, çareyi bu raporları gizlemekte buldu. Yayınlandığı tarihten itibaren partinin resmî internet sitesinde bulunan "Demokratikleşme Raporu" siteden çıkarıldı. 'Yeni Anayasa' vurgusu yapılan raporda, HSYK ile YAŞ kararlarına yargı denetimi getirilmesi gerektiği belirtiliyor. Raporun, ağustos ayındaki YAŞ toplantısının başlamasına bir hafta kala siteden çıkarılması dikkat çekti. Kürt sorununun ele alındığı 1999 tarihli Doğu ve Güneydoğu Raporu ise yeni sitedeki raporlar bölümünde yerini korudu. CHP'nin rafa kaldırdığı Demokratikleşme Raporu'nda yürürlükteki Anayasa için şu ifadeler kullanılıyor: "Askerî yönetim anlayışının ve 12 Eylül koşullarının ürünü olan; kişiden değil devletten, özgürlükten değil otoriteden yana bir Anayasa hâlâ yürürlüktedir. Anayasa değişikliği konusundaki sayısız öneri ve girişim, istenen sonuca ulaşamamıştır. Bu Anayasa'nın altında yer alan hukuk kuralları da, doğal olarak bu Anayasa'nın felsefesini yansıtmaktadır. Anayasa sorununun çözümüne ilişkin tartışmada, CHP her zaman, yeni bir anayasa yapılması seçeneğinden yana olmuştur; ancak, sorunu kökten çözmese bile, belli ölçüler içinde demokratikleşmeyi hızlandıracak her Anayasa değişikliği girişimine de, katkı ve destek vermekten kaçınmamıştır." Aynı raporda cumhurbaşkanı, HSYK ve YAŞ kararlarının da denetim altına alınması gerektiği belirtiliyor. Anayasa'nın 125. maddesinin YAŞ kararlarını, 129. maddesinin ise HSYK kararlarını yargısal denetim dışında bıraktığına dikkat çekilen raporda, "Bu istisnaların, hak arama özgürlüğü açısından da bir sınırlandırma niteliği taşıdığı açıktır. Hukuk devleti ilkesini tam anlamıyla yaşama geçirebilmek için, bu tür istisnaları ortadan kaldırmak ve tüm yürütme işlem ve eylemlerini yargısal denetime tabi tutmak gerekmektedir." ifadelerine yer veriliyor.