CUMHURİYET Halk Partisi (
CHP) Genel Başkanı Deniz
Baykal, hakim ve savcıların
mülakat sınavına tabi tutularak göreve alınmasını öngören
yasa tasarısıyla
Yargı'nın siyasallaştırılmak istendiğini belirterek, hükümete, "Yargıdan elinizi çekin.
Türkiye zor günler yaşıyor. İşsizliğin azalması ve
terörün bitmesi için GAP projesine
destek verin" çağrısında bulundu.
Kongre sürecinde CHP'nin yerellerdeki
örgüt yöneticileriyle bir araya gelen Baykal, ilk
bölge toplantısını
Adana'da yaptı. MYK üyeleriyle, Adana,
Mersin,
Karaman,
Osmaniye,
Kahramanmaraş,
Adıyaman,
Gaziantep, Kilis ve Hatay'daki CHP yöneticilerinin katılımıyla İnci Oteli'nde düzenlenen CHP Bölge Toplantısı'na katılan Baykal, toplantının açış konuşmasını yaptı, gazetecilerin sorularını cevaplandırdı.
Geçtiğimiz günlerde AKP
Bartın Milletvekili Yılmaz Tunç'un hazırladığı, hakim ve savcıların mesleğe alınmasıyla ilgili
kanun teklifine tepki gösteren Baykal, yargının siyasallaştırılmaya çalışıldığını, artından da üniversitelerin siyasallaştırılacağını ileri sürerek, şöyle dedi:
"İktidarın, Anayasal düzenimizi,
Cumhuriyet'in birikimlerini Türkiye'nin hukuk yapısını sarsmaya yönelik bir yapı içinde oldukları kaygısını taşıyoruz.
Savcı ve hakimlerin göreve başlamalarıyla ilgili
yaptırım Türkiye'de yargının bağımsızlığını ve güvenirliğini çok ciddi şekilde olumsuz etkileyecek bir konudur. Bir milletvekili,
kanun teklifi hazırlayarak, hakim ve savcıların görev alacağı yerlerle ilgili yeni bir
düzenleme önermiştir. Bir ülkede rejimin temelinde yargının konumu yatar. Yargı bağımsız güçler arasında bir dengeyi sağlar, görevini her türlü siyasi güçten arınmış olarak yapar.
Hakimlerin ve savcıların mesleğe alınmasıyla ilgili ciddi temel yasal düzenlemeye ihtiyaç varsa herhalde bunu yapması gereken yargı kurumlarıdır, Adalet Bakanlığı'dır, hükümettir. Bu kişi ve kurumların bilgisi ve haberi olmadan bir milletvekilinin (Türkiye'de hakimlerin ve savcıların göreve başlaması şöyle olsun) diye düzenleme yapmaya kalkması, ortada kaygı duyulan ve gözden kaçırılmaya çalışılan bir durum olduğu izlenimi vermektedir."
CUMHURBAŞKANI FRENİ KALKTI
Aynı konunun geçtiğimiz dönemde de gündeme getirildiğini ve
Cumhurbaşkanlığı tarafından reddedildiğini belirten Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu konu Türkiye'de çok ciddi şekilde tartışıldı. Yargıtay'ın daire başkanları, Danıştay'ın daire başkanları bir araya gelip, çok sert bir açıklama yapmışlardır. Cumhurbaşkanlığı'ndan dönünce hükümet bunu unutmuş gözükmüştür, şimdi ortalıkta başka
tartışma konuları varken, sessizce bir milletvekili aracılığıyla Türkiye'de anayasal düzenin, hukuk üstünlüğünün, rejimin kalbiyle ilgili bir olayı gizlice kamuoyunun bilgisi dışında gerçekleştirmek istiyorlar. Üstelik böyle bir kanun teklifi komisyondan hızla geçiriliyor, geçtiğimiz perşembe günü
TBMM genel kuruluna indiriliyor ve bir anda yasalaştırılmak isteniyor. Daha yargı kurumlarının, Yargıtay'ın, Danıştay'ın haberi yok. Yüksek Yargı Kurumu'nun üst düzey değerli mensupları bir toplantı için
yurt dışında oldukları bir dönemde gündeme getiriliyor. Bu konu önümüzdeki hafta tekrar gündeme gelecek o yüzden ülkenin dikkatini çekmek istiyorum. Bu düzenlemenin altında, hakimlerin mesleğe girişinde bilgi, becerilerini objektif ortaya koymuş olsalar dahi mülakatla bunların arasında bir
seçim yapılması öngörülüyor. Mülakatı bakanlığın kontrolü altındaki bürokratlar yapıyor. Yani listeler
siyasetçiler tarafından hazırlanacak, bürokratlara verilecek ve
sınavlar gerçekleştirilecek. Yargının yapısı dokusu zaman içinde değişmeye başlayacak. Bir süre sonra biz 'Aaa nolmuş yargıya?' diyeceğiz. Bunların hepsi tuzaktır, eğitimde bu sürdürülüyor. AKP'nin önünden Cumhurbaşkanı freni kalkmıştır. Artık Türkiye'de Cumhurbaşkanlığı makamının Anayasaya sahip çıkan objektif güven veren, bir anlayışla işleyeceğini düşünmek maalesef gerçekçi olmaktan çıkmıştır. İlkinde Cumhurbaşkanlığı'ndan dönen bu yasa bu kez dönmeyecektir. Bir süre sonra eğitim alanında YÖK ve rektörler, rektörler aracılığıyla dekanlar ve
öğretim üyeleri siyasallaştırılacaktır. Bu kaygıyı taşıyorum. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde gösterdiğimiz tepkinin altından siyasallaştırma yatmaktadır. Tarafsız bir hakeme ihtiyaç vardır. Cumhurbaşkanlığını siyasallaştırırsanız. Arkasından yargı ve üniversiteler geliri siyasallaştırırsınız, siyasallaştırmanın ötesinde tarikatlaştırmaya başlarsınız."
TERÖRÜ BİTİRMEK İÇİN İŞSİZLİĞİ ÇÖZÜN
AKP'nin
terörle mücadele konusunda yetersiz kaldığını vurgulayan Baykal, terörün dış bağlantılarının ortaya çıktığını kaydetti. Terörün beslendiği kaynakların kurutulması gerektiğine dikkat çeken Baykal, "Terör ayrıdır, etnik çatışma ayrıdır. Terörle mücadele konusunda alınacak tedbirler,
Kuzey Irak'ta terör tehdidini bertaraf edecek ciddiyette değildir. Terörü besleyen kaynakların kurutulması lazım. Terörü besleyen kaynakları kurutmak gerek, bunun başında işsizlik gelmektedir. İşsizliğin önüne geçilmesi için GAP
Projesi'nin bitirilmesi önemliydi ama AKP
Hükümeti iktidara geldiği günden bu yana GAP'a mali destek sağlamadı. Bir zamanlar Türkiye GAP ile yatar, GAP ile kalkardı. Siyasetin temelindeki ana konuydu. Enerjiyle ilgili yatırımlar yüzde 75 gerçekleşti fakat maalesef
halkın konumunu doğrudan etkileyen tarımsal sulamaya yönelik yatırım bölümü
ihmal edilerek, yüzde 14'de bırakıldı. Türkiye'de 1 milyon 700 bin hektar
araziyi GAP sulayacaktır. Düşünün Türkiye'de sulanabilen arazi 8,5 milyon hektardır. Bunun sadece 260 bin hektarlık kısmını GAP ile suluyoruz. 1,5 milyon hektarlık bölümü sulanmayı bekliyor. Baraj yapılmış, su var,
barajdan çıkış kanalı da yapılmış ama o kanaldan suyu tarlaya götüren ik
incil ve üçüncül kanallar yapılmamış. AKP başa geldiğinden beri proje dondurulmuştur, buzdolabına konmuştur. Türkiye bu projeyi buz dolabından çıkartılmalıdır. Proje desteklenirse, yüz binlerce gence iş bulunuyor. Çok büyük bir projedir. GAP'ın tarımsal sulamayla ilgili kısımları tamamlansa ciddi bir istihdam sağlanır. Bölgede işsizliğin önüne geçilmesi gerekiyor. Yargıdan elinizi çekin, GAP'a destek verin" diye konuştu.
ALEVİLERLE İLGİLİ ŞOV YAPILIYOR
AKP'nin tartışmalara neden olan
Alevi açılımıyla ilgili soruları yanıtlayan Baykal, bu konuların siyasi tartışma haline getirilmesinin uygun olmadığını söyledi. Alevilerin çok önemli talep ve şikayetlerinin bulunduğunu anlatan Baykal, hükümetin çözüm üretmen yerine göstermelik şeyler yaptığını kaydetti. DTP'nin kapatılmasıyla ilgili gelişmeleri irdeleyen Baykal, bu konuda şöyle konuştu:
"Yargı sürecine yönelik değerlendirme yapmam uygun olmaz. Ama şu bir gerçektir demokratik süreç içinde herkes terörü lanetlemek zorundadır. Terörü himaye edip, kol kanat gererek, demokratik siyaset olmaz. Yani bunu hiçbir şekilde mazur görmemiş mümkün değildir. Terör
demokrasiyi çürüten bir kanserdir. En temel konu terörü reddetmektir. Demokrasi sürecinde olan herkes terörü lanetlemelidir. Sahiplenmeyi demokratik hak olarak gördüğünüz anda demokrasiyi çığırında çıkarmaya başlamışsınız demektir. Bu tuzağa düşmemek gerekir."
DHA