CHP Grup
Başkanvekili Kemal
Anadol, partilerinin itirazıyla
Anayasa Mahkemesi'nin 'Türban Düzenlemesi'yle ilgili Anayasa değişikliğini iptal etmesinin
laiklik ve demokrasinin ayrılmaz bir bütün olduğunu gösterdiğini belirtti.
CHP Grup Başkanvekilleri Hakkı Süha
Okay ise bu karardan sonra AK Parti'nin rejim tartışmalarına neden olacak kararlar almaktan vazgeçmesi gerektiğini söyledi.
CHP Grup Başkanvekilleri
Hakkı Süha Okay ve
Kemal Anadol,
Anayasa Mahkemesi kararıyla ilgili TBMM'de bir
basın toplantısı düzenledi. Anayasa Mahkemesi'nin karar ve gerekçe metnini görmemelerine rağmen son durumu bir basın toplantısı düzenleyerek değerlendirmek istediklerini belirten CHP Başkanvekili Anadol, partilerinin iptal başvurusunun üzerinden 99 gün geçtikten sonra yüksek mahkemenin karar verdiğini söyledi. Bu kararı ciddi bir
hukukçu ve partilerinin başkanvekilleri olarak değerlendirdiklerini açıklayan Anadol, bir sevinç, mutsuzluk ve tezahürat gibi hukuk dışı bir havada asla olmadıklarını kaydetti. CHP'nin uyarılarının dikkate alınmamasının böyle bir sonuç doğurduğunu vurgulayan Anadol, "Bu tür olaylarla, bu tür kararlarla karşılaşmasaydık. İspanya'da başlayan 'Velev ki siyasi simge olsa' sloganıyla başlayan macera,
Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş ilkelerine ve Anayasa'nın 2. ve 4. maddelerine çarpmıştır, hukuki olarak. Bunun da böyle olacağını gerek Anayasa komisyonunda bu değişiklik yapılırken gerek genel kurulda bu değişiklik yapılırken
Cumhuriyet Halk Partisi sözcüleri olarak söylemiştik. Laiklik ve demokrasinin Türkiye'de, et ve tırnak gibi birbirinden ayrılamayacağını, 1924, 61 ve 82 Anayasalarında, büyük bir kısmı değişikliğe uğrayan son Anayasa'da böyle olduğunu, dolayısıyla bunun sadece bir
siyaset ilkesi değil, Anayasal ilke olarak devletin kuruluş felsefesinde Anayasa'nın başlangıç kısmına 2 ve 4. maddelerine yansıyan biçimde laiklik ve demokrasinin birbirinin ayrılmaz bir parçası olduğunu bir daha bu karar göstermiştir." dedi.
AK Parti'yi uyarmalarına rağmen 'Biz isteriz, yaparız anlayışı içinde, Anayasayı da biz değiştiririz. Madem çoğunluk bizde herşeyi yaparız' anlayışı içinde bu değişikliğin yapıldığını ifade eden Anadol, "Dava dilekçemizde de
Meclis'te belirttiğimiz görüşleri ifade ettik. Davayı bu şekilde açtık. Bu şekilde sonuçlandı. Kararı saygıyla karşılıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti'nin en
yüksek yargı organlarından biri olan Anayasa Mahkemesi'nin bu kararını saygıyla karşılıyoruz." dedi.
CHP Başkanvekili Okay ise, Türban düzenlemesi olarak ifade edilen Anayasa değişikliğini Meclis'ten geçmesinden sonra CHP'den 98, DSP'den 13 ve 1 bağımsız olmak üzere 112 milletvekilinin imzasıyla 27 Şubat'ta Anayasa Mahkemesi'ne yaptığı başvurunun sonuçlandığını kaydetti. Bu değişikliğin başlangıcından bu yana devletin ve milletin temel nitelikleriyle oynanmaması yolunda CHP'nin ve ortak düşüncede olan siyasi görüşlerin yok olarak farz edildiğini aktaran Okay, "Demokrasiyi sadece
parmak çoğunluğu ve biçimsel olarak algılayan anlayış söz konusu idi. Ancak, Anayasamızın çok açık hükümleri, özellikle Anayasanın ilk 4 maddesi ve ilk 4 madde içinde yer alan 2. maddesi Türkiye Cumhuriyeti'nin laik ve sosyal hukuk devleti olduğunu içeren maddesi bu iptal kararını temel nedeni olmuştur. Nitekim, Anayasa'mızın 4. maddesi ilk dört maddenin değiştirilemez ve değiştirilmesinin
teklif dahi edilemeyeceğini ifade etmektedir. Ve yine de kamuoyunda en çok tartışılan Anayasa değişikliğini şekil yönünden incelenip incelenmeyeceği idi. Biz böyle bir teklifin verilemeyeceğini, teklif dahi edilemeyeceğini ifade etmiştik. Bu kamuoyunda çokça tartışılmıştı. Bu teklifin daha başlangıçta Meclis Başkanlığı'na teklif dahi edilmesini, Anayasa Komisyonu'na sevk edilmemesi gerektiğini ifade etmiştik. Bugün CHP'nin başlangıçtan bu yana Türban değişikliğine ilişkin tavrının hem demokrasiye hem hukuka hem de Anayasaya uygun olduğunu basın tarafından elde edilerek aktarılmıştır. Bana göre bu karar, bundan sonra Türkiye Cumhuriyeti'nin temel nitelikleriyle ilgili değişikliği teklife edilmesinin önünde çok ciddi bir engel olmuştur. Bundan sonra Türkiye'de yeniden rejim tartışmalarına yol açan kararlar almaktan vazgeçerler." diye konuştu.
Okay, bu kararın
kapatma davasıyla ilgili bir etkisi olup olmadığı sorusu üzerine bunun ayrı bir dava konusu olduğunu belirterek dava hakkında görüş belirtmek istemediklerini kaydetti.
Cihan