Baykal'a cevabı kolay, zor sorular - ABDÜLKADİR SELVİ
Ergenekon operasyonuyla ilgili sıcak gelişmeleri takip ederken bir yandan da
CHP lideri Baykal'ın çarpıtmalarına
yanıt vermek zorunda kaldım.
Baykal,
Kanaltürk ve
Halk TV konusunda gerçeklerin üzerine örtebilmek için, çok iyi bildiği bir yönteme sığınıyor. İddialara yanıt vermek yerine, devletin kurumlarını itham etmek suretiyle gerçeklerin üzerini örtmeye çalışıyor.
Aslında gazeteci Fikret Bila'ya yaptığı açıklamalardan sonra Baykal'a yanıt vermem gerekiyordu ancak töhmet altında bırakılmak istenen
Sayıştay ile
Anayasa Mahkemesi'nin yanıt vermesini bekledim.
Ama olmadı.
Baykal dinci gazeteler tarafından CHP'ye yönelik bir
kampanyanın yürütüldüğünü belirtiyor. Biz bir kam-panya yürütmediğimiz için üzerimize alınmadık. Biz somut
belge ve bilgilere dayalı haber yapıyoruz.
Haber ne zamandan beri kampanya oldu?
Ancak CHP lideri, dünkü grup toplantısında da benzer iddiaları dile getirince yanıt vermek ve bazı sorulara yürekli yanıtlar vermesini de istemek hakkım oldu.
Kanaltürk ve Halk TV ile ilgili haberlerin yer alması üzerine
Anayasa Mahkemesi'nin CHP'nin hesapları üzerindeki incelemesine “özel bir ilgi gösterdiğini” belirterek, Sayıştay'dan uzman talep ettiğini belirtiyor.
Buradaki “Özel ilgi” vurgusundaki imaya dikkat çekmek istiyorum.
Sayıştay uzmanları ne zaman ki CHP'de incelemelerini tamamlamışlar, Kanaltürk ve Halk TV ile ilgili olarak “dinci gazeteler”de yayınlar başlamış. Bunun üzerine CHP Genel Sekreteri
Önder Sav, Anayasa Mahkemesi Başkanı'nı arayarak üzüntülerini dile getirmiş. Sav ile Kılıç arasında ne konuşuldu bilmiyorum. Buradaki ima, Kanaltürk ve Halk TV ile ilgili bilgi ve belgelerin Sayıştay ya da Anayasa Mahkemesi kaynakları tarafından sızdırıldığı yönünde.
İşte ben burada konuşurum.
Çünkü Anayasa Mahkemesi Başkanı aradığımda telefonuma sekreteri aracılığıyla dahi nezaketen geri dönmeyecek kadar gölgesinden korktuğu için ne geçmişte ne de bugün kendisiyle en ufak bir haber alışverişim olmadı.
Sayıştay'ın kapısını bile bilmem. Peki bunlar bir gazetecinin haber kaynağı olamaz mı? Anayasa Mahkemesi'ndeki en gizli görüşmelerin perde arkasını yazan meslektaşlarım var. Kendilerini kıskanıyorum. Ama ben o başarıyı gösterecek kaynaklara sahip olmadım.
Önder Sav olayında iktidarın CHP Genel Merkezi'ni dinlettiği iddiasını ortaya atıp, cep telefonu kullanmayı bilmeyen bir genel sekreterle çalıştığının ortaya çıkması üzerine nasıl mahcup olmuşsa bu işte de mahcup olur.
Çünkü, Halk TV ile ilgili haberleri yaparken tam 3-4 aydır bu işin peşinde koştum. Kimse bana
dosya vermedi. Verseler bugün Baykal'ın ağzını bile açamayacağı kadar çarpıcı belgelere ulaşacağımdan kuşkum yoktur.
Baykal, oradan sızdı buradan sızdı yerine evinin içine bakmalı ve şu sorulara yanıt vermeli:
- Halk TV kurulurken cihazlar hangi parayla nereden alındı? Cihazların alınmasıyla ilgili pazarlıkları hangi CHP yöneticisi yürüttü?
- Halk TV'nin her ay 18 bin dolar 3 yıl, 3 ay müddetince 702 bin dolar tutan uydu kirası hangi parayla karşılandı?
-
Digiturk için 1 yıllık abonelik karşılığı ödenen 500 bin YTL hangi kasadan çıktı?
- Halk TV'de, CHP genel merkezi personeli olan kaç kişi çalışıyor?
- Kurulduğu günden bu yana 1
kuruş reklam almayan ve hala reklam kuşağı bulunmayan Halk TV'nin aylık 300-500 milyar gideri CHP genel saymanı aracılığıyla kime ödeniyor?
- Anayasa Mahkemesi'nin CHP'den Halk TV'ye ödendiğini tespit ettiği danışmanlık adı altındaki yüksek faturalar ne anlama geliyor. Halk TV'den hangi danışmanlık hizmetlerini aldınız?
YENİŞAFAK