Sokaktaki insanın AK Parti'yi 'sivil ve demokrat' olarak gördüğünü, buna karşılık CHP'nin 'darbeci' imajı olduğunu belirterek, "Bunda CHP'nin çok suçu var." dedi. Partilileri özeleştiriye davet eden Karayalçın, Anadolu Kaplanları'nı da iyi okuyamadıkları itirafını yaptı. Son yerel seçimde CHP'den Ankara Büyükşehir Belediye başkanlığına aday olan ve halen parti üyesi olarak siyasete devam eden Murat Karayalçın, partisinin politikalarına yönelik önemli tespitlerde bulundu. Sokaktaki insana sorulduğunda; AK Parti'nin 'sivil, vesayetçi olmayan ve demokrasiden yana' bir parti olarak tarif edildiğini belirten Karayalçın, kendi partisi ile ilgili yerleşik kanaatlerin ise tam tersi olduğunu itiraf etti. Sokaktaki insana göre CHP'nin 'askerle birlikte' ve 'darbeci bir parti' olduğuna dikkat çeken Karayalçın, "Böyle bir şartlanmışlık var ve bunda CHP'nin çok suçu var." şeklinde bir yüzleşmede bulundu. Zaman'a konuşan Murat Karayalçın, CHP'nin 'cumhuriyetçi' ve 'sosyal demokrat', iki kimliği olduğunu belirtti. Klasik cumhuriyetçi partilerde, insanların inançlarının ve etnik yapılarının bir önemi bulunmadığını kaydetti. İnancı, etnik yapısı ne olursa olsun önemli olanın yurttaşlık kimliği olduğunu dile getirdi. Bu yüzden de eski Genel Başkan Deniz Baykal'ın uzun yıllar CHP'nin bu konulara kör olduğunu söylediğini hatırlattı. Fakat Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte olumlu bir tartışma sürecinin başladığını savundu. ANADOLU KAPLANLARI İLE İLİŞKİ KURAMAMAMIZ HATAYDI "CHP, kendini Kürtlere yeterince anlatamadı." özeleştirisini de yapan Murat Karayalçın, 1989'da, SHP döneminde hazırlanan Kürt raporuna, bugünkü CHP yönetiminde yer alan çok sayıda siyasetçinin destek verdiğinin altını çizdi. Şu sıralar yeni bir çalışmanın tamamlandığı bilgisini vererek, "Sayın Genel Başkan, umarım kurultayda bununla ilgili bazı değerlendirmelerde bulunacaktır." dedi. Fakat kendisinin raporun içeriğine dair bir bilgisi olmadığını söyledi. DYP ile iktidar ortaklıkları döneminde, SHP olarak Gümrük Birliği anlaşmasındaki rollerine dikkat çeken Murat Karayalçın, tarihi bir itirafta daha bulundu: "Anadolu Kaplanları'nın önünü açtık ama ilişki kuramadık." Bunu, özel sektörde yer alan önemli bir temsilcinin kendisine söylediği sözlerden sonra daha fazla düşünmüş: "Bugün, Anadolu Kaplanları dediğimiz bir kesim var. Bu kesim, muhafazakar partilerin yanında olur. O arkadaşım, 'Bu kesimle çok fazla ilişkiniz olmadı; ama olmalıydı. Anadolu Kaplanları, büyük ölçüde Gümrük Birliği'nin ürünüdür. Koruma duvarları kalktı, yeni bir büyüme modeli getirdi ve Anadolu Kaplanları ulusal pazardan çıkıp küresel pazarda mal satmaya başladılar. Bunun altında senin ve Deniz Bey'in imzası var.' demiş ve sormuştu: 'Niye CHP olarak bunlarla ilişki kurmadınız?' Haklıydı. Aklımıza gelmediğinden değil. Bunlar bizim eksikliklerimizdi.