BÜTÇE GÖRÜŞMELERİNİN ANIMSATTIKLARI Toplumumuzun en seçkin insanlarını gönderdiğimiz meclisimize bütçe görüşmeleri dolayısıyla şöyle bir baktığımızda gözlerimize inanamıyoruz. Birbirlerine bağırıp-çağıranlar, hakaret edenler, bardak kırıp atanlar, dört ayaklı varlıklara edilen bir hitapla eşref-i mahluk olan insana hitap edebilenler, ellerinden gelse ve imkanlar elverse karşısındakini boğacak derecede sinirlenip tansiyonu yükselenler ve daha niceleri. Bir yerlerde sıkıntı olduğu muhakkak. Ülkemizin en mümtaz ve mümeyyiz insanları değil mi milletvekillerimiz. Biz onları bizlere en yakışır şekilde temsil etsinler diye göndermedik mi milletin meclisine? Onlar milletin gözünün önünde cereyan eden davranışlarına çok daha dikkat etmeli değiller mi? Dışarıdan bu manzaraları izleyen bir yabancı demez mi “bu milletin en seçkinleri böyleyse kendisi nasıl acaba”? Sayın vekillerimiz! Sizler dünyevi bazı amaç ve gayeler için değil millete hizmet için oralardasınız. Bizler sizlere sadece makam-mevkileriniz itibariyle değil insani yönleriniz itibariyle de örnek insanlar olarak bakıyor ve öyle görmek istiyoruz. Siz milletvekili olduktan sonra artık sadece Ahmet Mehmet Beyler değil, koskoca illerin temsilcileri oluyorsunuz. Artık attığınız her adımda, ağzınızdan çıkacak her sözde bin düşünüp ondan sonra bir adım atmak durumundasınız. Çünkü yapacağınız ufak bir yanlışın, denize düşen bir maddenin büyüklüğü oranında etrafa dağılan dalgaların büyük olması misali geniş alanlara yayılma riski söz konusu. Ne olur o yüce meclise girerken ideolojilerinizi kapının dışında bırakıp memlekete hizmet etme ortak noktasında buluşabilseniz! Ne olur birbirinize nezaketin, insana saygının, zarafetin zirvesini temsil eden bir muamele biçimiyle davranıp, halkınıza en güzel şekilde örnek olabilseniz! Böylece biz sizleri izlediğimizde gözlerimize inanamayıp “bu milletin milletvekilleri böyle olamaz” diyeceğimiz yerde “işte bizim vekillerimiz” deyip sizlerle iftihar edebilsek. Belki sizler de o görüntülerinizi daha sonra izlediğinizde kendinize inanamıyor yahu ne kadar da sinirlenmişim diyorsunuz. Belki de pişman oluyor ancak bunu ifade etmekte zorlanıyorsunuz. Halbuki insanın sinirine nasıl hakim olabildiğini, hata yaptığında nasıl özür dileyebileceğini, insan olmanın farkını ve erdemini sizlerde görmek istiyoruz. Biz millet olarak her yönünüzle bizlere örnek olmanızı arzu ediyoruz. Siyaset insana en layık olduğu şekilde hizmet etme sanatıdır. İnsana hizmet etmek için de önce onun değerinin farkında olmak gerekmektedir. Bir insanın insana ne kadar değer verdiği de diğer insanlarla olan münasebetleriyle ölçülür. Galiba bizler henüz millet olarak insana sırf insan olduğu için değer verip saygı duyma noktasında istenen noktada değiliz. Bu yüzden meclisimiz de bize ayna tutuyor. Belki biz millet olarak kendimizi değiştirip insana layık olduğu makamı verme noktasında ideal seviyeye geldiğimiz gün meclisimizde de özlediğimiz manzaraları görebileceğiz kim bilir. Taha Ünal Din Sosyolojisi Uzmanı [email protected]