Bu ne yaman ÇELİŞKİ !

CHP lideri Deniz Baykal, geçen hafta Eyüp'te, pazar günü ise Gaziosmanpaşa'da partisine katılan başörtülü kadınlara rozet taktı.

Bu ne yaman ÇELİŞKİ !

CHP, her seçim öncesinde olduğu gibi yine 'başörtüsü'yle barıştı. Genel Başkan Deniz Baykal, iki hafta sonunu İstanbul'da geçirdi ve aralarında çarşaflı kadınların bulunduğu vatandaşlara CHP rozeti taktı. İnsanların kıyafetlerine büyük değer verdiklerini belirten Baykal, "Önemli olan insanların gerçek düşüncelerinin ne olduğudur. İnsanları tasnif etmemek, kılık kıyafeti ile hükme bağlamamak lazım." dedi. Ancak Baykal ve kurmayları, özellikle üniversitelerdeki eğitim özgürlüğüne yönelik anayasa değişikliği sürecinde farklı görüşleri savunmuştu. 22 Temmuz seçimlerinde başörtüsü dağıtan, parti otobüslerine türbanlı kadın fotoğrafları yerleştiren CHP, yerel seçimler öncesinde yine benzer bir yaklaşım sergiliyor. İstanbul İl Başkanlığı, bir süre önce "Bu şehir benim!" kampanyası düzenledi ve billboardlarda türbanlı kadın fotoğrafları kullandı. Bu kampanya sonucunda partiye kazandırılan türbanlı ve çarşaflı kadınlara 6 ok rozetini bizzat Baykal taktı. Halbuki CHP, üniversitelerde başörtüsü özgürlüğü için Anayasa değişikliği teklifi hazırlayan AK Parti ve MHP'yi 'rejimi tehdit etmekle' suçlamıştı. Baykal, partisinin TBMM grup toplantısında "Türban Kur'an-ı Kerim'in emri değil. 1400 yıllık İslam tarihinde türbanın yeri yok. Yerli değil, dışarıdan ithal." ifadelerini kullanmıştı. Başbakan Tayyip Erdoğan'ı suçlarken eşi Emine Hanım'a göndermede bulunarak, "Başörtüsü eşlerin ayıbını örtmez." demişti. Kurmayları da benzer açıklamalarda bulundu. Ankara Milletvekili Nesrin Baytok, başörtüsüne özgürlüğün kadına baskıyı artıracağını, domuz bağıyla insan öldüren Hizbullah terörünü getireceğini savundu. İstanbul Milletvekili Nur Serter, "Türban, kadını ikinci sınıf birey konumuna indirgeyen, kadın-erkek eşitliğini ortadan kaldıran, ikinci sınıf bir giyim tarzıdır." görüşünü dile getirdi. Başörtülüler için 'figüran' tanımlamasında bulunan İzmir Milletvekili Canan Arıtman'ın, "Sümerlerde fahişeler örtünmüş" ifadeleri kamuoyunda tepkiye yol açtı. Bir süre sonra grup toplantısına katılan başörtülü kadınlar salondan çıkarıldı. Üniversitelerde başörtüsü özgürlüğü getiren Anayasa değişikliğinin iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvuran da CHP oldu. Çelişkili bulunan bu görüntüler partide de tartışmaya yol açtı. İzmir Milletvekili Canan Arıtman, çarşaflı kadınlara takılan rozeti, "Tüm kadınlarımız sorunlarının CHP tarafından çözüleceğini gördü ve bize ilgi duymaya başladılar." şeklinde yorumladı. CHP'nin türbanlı kadınlara karşı hiçbir önyargısının olmadığını savunan Arıtman, başörtüsünü AK Parti gibi 'siyasi araç' olarak kullanmadıklarını, bu nedenle başörtüsüne karşı gibi göründüklerini ileri sürdü. Arıtman, kadınların birçok sorununun olduğunu, üniversitelerdeki başörtüsü sorununun bunlardan sadece birisi olduğunu belirtti. İktidara geldiklerinde tüm sorunları çözmeyi vaat ettiklerini söyledi. Arıtman, "Sümerlerde fahişeler örtünmüş" şeklindeki sözünün ise yanlış anlaşılmadan kaynaklandığını savundu. Eski CHP Kadın Kolları Başkanı Güldal Okuducu, parti tabanından kendisine değişik tepkiler geldiğini söyledi. Bazı partili kadınların "Bu görüntüye ne gerek vardı?" dediğini, bazılarının ise "Sıradan bir görüntü." yorumu yaptığını belirtti. Baykal'ın türbanlılara rozet takmasının gazetelere abartılarak yansıdığını anlatan Okuducu, bu görüntülerin CHP'nin ideolojisini değiştiremeyeceğini kaydetti. CHP'nin son kurultayında Baykal'a rakip olan Samsun Milletvekili Haluk Koç ise ağır eleştirilerde bulundu. Koç, "Kara çarşafı dekor yaparak verilmek istenen mesaj, partinin kimliği ve çizgisi ile ne denli uyumludur? Bu görüntüler eşliğinde ve bu gelişmeler dikkate alındığında, yapılmak istenen program ve tüzük değişiklerinin; örgütümüzü ve kamuoyunu yanıltmaya dönük ve göstermelik bir çabadan öteye anlam taşımadığı açıktır. Bu tutum nedeniyle CHP'nin ve dolayısıyla ülkemizin geleceği ile ilgili derin endişeler taşımaktayız." ifadelerini kullandı. Daha önce ne dediler? Deniz Baykal: Türban Kur'an-ı Kerim'in emri değil. 1400 yıllık İslam tarihinde türbanın yeri yok. Yerli değil, dışarıdan ithal. Deniz Baykal: Başörtüsü eşlerin ayıbını örtmez. Ankara Milletvekili Nesrin Baytok: Yapılacak anayasa değişikliği, kadınlara baskıyı, Hizbullah ve El-Kaide terörünü, yobazlığı getirecek. Domino taşlarının son durağı Afganistan olur. İstanbul Milletvekili Nur Serter: Türban, kadını ikinci sınıf birey konumuna indirgeyen, kadın-erkek eşitliğini ortadan kaldıran, ikinci sınıf bir giyim tarzıdır. İzmir Milletvekili Canan Arıtman: Türban bayrağı adı altında bir karşı devrim hareketi yapılmak isteniyor. Türban masum bir bireysel özgürlük ve eşitlik meselesi değil. Bu sistemde ne yazık ki kadınlar, hem figüran hem de kurban durumundadır. ZAMAN
<< Önceki Haber Bu ne yaman ÇELİŞKİ ! Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER