DENİZE DÜŞEN WIKILEAKS'E SARILIR
Dünyadaki ABD'li diplomatların bulundukları
ülkelerle ilgili bilgileri derleyip toplayıp merkeze bildirmelerinden oluşan Wikileaks belgelerini nedense bazıları fazla ciddiye aldı.
Wikileaks diplomasinin üzerindeki örtüyü kaldırdı. Bu doğru.
Ama aslında ABD'li diplomatların yaptığı şaşılacak bir şey değil.
Diplomatlar bir ülkeye, kendi ülkeleriyle ilişkileri tesis etmek için gönderilir.
Bulundukları ülkedeki vaziyeti kendi ülkelerine
rapor etmeleri de yadırganacak bir hareket olmasa gerek.
Hatta görevlerinin bir parçası da sayılır.
Üstelik uluslar arası ilişkiler hiç de dışarıdan göründüğü gibi olmayan, çoğu zaman iki kere ikinin dört etmediği bir alan.
Şimdi dünyayı ayağa kaldıran şey; ABD'li diplomatların tuttukları bu raporların ortaya çıkması.
Bunu niye yaptıkları değil.
Yarın bir gün başka bir ülkeye ait raporlar da ortaya çıkabilir.
Bu belgeler ortaya çıktı diye hiçbir ülke dış politikasını değiştirmez.
Bu belgelerin uluslararası boyutu hiç şüphesiz çok tartışılacak ama iç siyasete ilişkin bilgilerin hangisini duyduğunuzda ağzınız açık kaldı
Allah aşkına ?
Çoğu bizim kamuoyunun aylardır hatta yıllardır konuştuğu şeyler.
Bir kısmı doğru, bir kısmı dedikodu, bir kısmı
manipülasyon, bir kısmı yalan.
Ama neredeyse hepsi bilinen şeyler.
Bu çok normal.
Çünkü bu bilgileri ABD'liler bulundukları ülkelerin kamuoyundan elde etmişler.
Basit birkaç örnek;
Gül ile Erdoğan arasında liderlik çekişmesi yaşanıyormuş.
Başbakan'ın
İsviçre bankalarında 8 ayrı hesabı varmış.
Erdoğan Tüpraş'ın satışından gelir elde etmiş,
Bülent Arınç Başbakan'ın rakibiymiş.
Askere yönelik operasyonlar siyasiymiş,
Balyoz bel altıymış,
Polis gözaltılar sırasında askerlere iyi davranmıyormuş,
generaller evlerinden alınıyormuş.
Ve burada tek tek zikretmenin şık olmayacağı bazı siyasetçilerin özel hayatlarıyla ilgili söylenenler.
Bunların hepsi ve daha fazlası
Ankara'da konuşulan fakat doğruluğunun teyidi olmayan şeyler.
Zaten ortaya çıkan belgeler de; adı geçen ülkelerde konuşulanlarla ilgili.
Wikileaks'teki raporlara bazılarının “mal bulmuş mağribi” gibi atlaması şimdi kendi yalanına inanan yalancıyı akla getiriyor.
Yukarıda saydıklarımızı bas bas bağırmıyor muydu bazıları ?
Tamam işte; Amerikalılar da onların söylediklerini almış raporlamış.
Bu belgeler içinde; ABD'li diplomatların kendi görüşleri ve gözlemleri olduğu gibi, bir çoğu o ülkelerin kamuoyuna dayanılarak elde edilmiş bilgiler.
Şimdi bizim bazı uyanıklar kendi gürültülerinin yankısı Amerika'dan geri geldi diye bayram yapıyor.
Ayrıca bunların hiçbiri ABD'nin dış politikasıyla ilgili resmi görüş değil. ABD'yi görüş sahibi yapmak için belirtilen görüşler.
Maalesef medya işin magazin bölümünün üzerine atladı.
O onun için onu demiş, bu bunun için bunu demiş.
Ankara'da her tarafta dedikodu kazanı kaynadığı için Amerikalılar kim ne diyorsa raporlamışlar.
Zaten
Türkiye'nin 10 bin küsur belgeyle başı çeken ülkelerden biri olması bizdeki fısıltı gazetesi alışkanlığının başarısıdır.
Şimdi Wikileaks belgelerini, bu dedikodu bölümleri üzerinden tartışmak kendi çalıp kendi oynayanların işine geliyor.
Çünkü belgelere giren söylentilere bakıldığında Ankara'daki ABD'li diplomatların, yakın çevrelerini Ak Parti karşıtı, hükümetle yıldızı barışmayan kesimden seçtikleri dikkat çekiyor.
Bu dedikoduları; cevap bekleyen sorular diye gündeme taşımak “denize düşen Wikileaks'e sarılır” mantığından başka bir şey değil.
Türkiye ile ilgili belgeler toptan hafife alınmamalı ama sınıflandırılarak değerlendirilmeli.
Ak Parti karşıtlarına bir hatırlatma;
Bu belgelerden medet ummak sizin için çok akıllıca bir hareket olmasa gerek.
İşin özü; Wikileaks ile hükümeti devirmeniz zor.
Türkiye ile ilgili gerek iç, gerek dış siyasete ilişkin yazılanlardan size ekmek çıkmaz.
Çıksa bugüne kadar çıkardı.
Ayrıca Ak Parti'ye karşı ulusalcı takılıp bugün Amerikalıların raporlarına sarılmak da neyin nesi ?
ABDULLAH ABDULKADİROĞLU - SAMANYOLU HABER
[email protected]
Samanyolu Ankara Temsilcisi
Abdullah Abdulkadiroğlu, Wikileaks belgeleri ile ilgili değerlendirmelerde bulundu: